Şikenin DNA’sı mı gerek!

Size saygı duyulmasını istiyorsanız siz de Galatasaray’a saygı duyun. Beceriksizliğinizin faturasını Galatasaray’a kesmeyin!

Türkiye sportif asaletine gölge düşürmeye devam ediyor.
Bırakın alınan alınmayan kararları, haksızlıklar tavan yaptı!
Suçluyla suçsuz, adille namert, akılla şeytanlık kol kola girmiş gidiyor.
Bundan sonra kimsenin kimseye inanacak gücü, verecek selamı kalmayacak.
Ağız dalaşı görev, yavuz hırsızlık amaç olmuş.
Gidiş çok kötü!

Kayırma, yandaşlık, sorumluluk almama isteği, esası bırakıp detayla uğraşma, gerçeklerden kaçış kol geziyor.
Konuşma özgürlüğü rafa kalktı. Doğru söylemler ihanet olarak nitelendi, bir kısım medya şirazden çıktı, sevginin saygının gözü kör oldu!

Herkes yasaları bir yana bırakıp kendince çözüm üretmeye başladı!
Tam üçüncü sınıf bir ülke olduk!
Dünyadaki itibarımızı kaybettik!
İsviçreli, Alman, Fransız bizimle dalga geçiyor. Bunlar benim tespitlerim değil. Yurt dışından bana gelen mailler dünyanın bizimle dalga geçtiğini söylüyor.
Şenes Erzik’in de sözlerine dikkat edin.

Şecaat arzederken merd-i kıpti, sirkatin söylermiş… Kahramanlıık taslarken, suçunu itiraf eden kıptilere döndük!
Utanmak hepimizin görevi!
Ne yani şikeyi ispat için ‘şikenin DNA’sı mı gerekli?

Potburi en kestirme yol
Bir konuyu yazmak mümkün değil. Yazacak o kadar çok şey var ki…
En iyisi poburi yapıp hepsine ucundan kulbundan değinmek.
Bazen reste restle
Bazen şakayla…

Olaylardan müşteki Galatasaray ispiyoncu ise
Aydınlar da şürekasıyla gaflet uykusunda!
Bir tek Galatasaray çıktı bu düzene itiraz eden, onu da ispiyoncu ilan etti TFF Başkanı Aydınlar.
Neymiş?
Galatasaray TFF’yi UEFA’ya şikayet ediyormuş!
Şaşarım!
TFF Başkanı’nın bugüne kadar söyledikleri kayıt altında.
UEFA’nın bu konudaki kriterleri de su götürmeyecek kadar açık.
Galatasaray ne istiyor?
Gerekenin yapın yoksa UEFA’nın tokadını yeriz, onurumuz kırılır.
UEFA ne diyor?
Gerekeni yapın yoksa ben yaparım!
Galatasaray da aynı şeyi söylüyor. Ona teşekkür edin, sizi akıl yoluna davet ediyor.
Çünkü bu ülkenin kelimede değil, manada ‘Aydın’ı Galatasaray.

Adama sorarlar;
Tutuklu kişiler Cumhurbaşkanı’na devletin savcısını şikayet ederken susuyorsunuz da
Neden Galatasaray bizi UEFA’ya şikayet ediyor diye şaha kalkıyorsunuz?
Hak mı bu?
Size saygı duyulmasını istiyorsanız siz de Galatasaray’a saygı duyun.
Beceriksizliğinizin faturasını Galatasaray’a kesmeyin!

Vakanüvislere biraz saygı lütfen! Yormayın adamları…
Şike hakkında karar veremeyen Aydınlar, söz konusu Galatasaray olunca dilinin bağı anında çözülüveriyor;
‘Galatasaray’ın açıklaması bir ispiyondur. Bizleri UEFA’ya şikayet etmektir. Tarih
bunu affetmeyecek!’
Aydınlar bilmeli ki; kısa devre başkanlığını da tarih affetmeyecek.
Bu ayrımcılığa devam eder de istifa etmezse tarih onu da 26 dosyayla beraber tonlarca sayfa yazacak.
Vakanüvislere de biraz saygı lütfen!

Galatasaray’a böyle sert çıkıp başkalarına pısan Aydınlar’ın bir lafı daha var;
 ‘Gerekirse 20 sene geri döner Galatasaray’ın da Kupa’sını alırız!’
Aydınlar’ı çok iyi anlıyorum. Gerçekten durumu zor. Görevi kritik. Ona hak vermek, onun yanında olmak istiyorum.
Ancak;
Dilinin ve vicdanının kantarı adil değil!
Ona hak veremiyorum.

Hastanesi var cankurtaranı yok!
Düşünebiliyor musunuz?
Bir TFF ki kulüplerini resmen UEFA ile karşı karşıya bırakıyor.
Oysa Türk futbolunu koruyup kollama görevi TFF’nin.
Kulüplere;
‘Eğer kendinizden şüpheniz varsa (yani şikeye karıştıysanız) Avrupa Kupalarına hiç gitmeyin’ diyen de M. Ali Aydınlar.
Bu söyleme cevap ancak şu olur;
Adamın hastanesi var cankurtaranı yok!
Hastalarına taksi tutup gelin diyor!

Yargı sonucu bekleniyorsa neden kişileri PFDK’ya yolladınız?
TFF’ye soruyorum;
Madem şike hakkında karar veremiyorsunuz?
Neden sorgulama devam ederken gizlilik var deyip suçları sabit görülmemiş insanları
PFDK’ya sevk ediyorsunuz?
Bunda bir yanlışlık yok mu?
PFDK bunların savunmalarını aldığında gizlilik bozulmayacak mı?

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener yana yakıla haykırıyor.
Neden beni PFDK’ya yolladınız?
Suçumu neden söylemiyorsunuz?
Neyin savunmasını yapacağım ben?


Hürriyet Sadri Başkan’a  soruyor;
-Sayın Başkan 30 gün ceza aldınız. Bir şey söyleyecek misiniz?
Sadri Şener’den cevap;
-Ne diyeyim ki bu federasyona!... Selam söyle.

Tam Karadenizli cevabı. Yıkıldım gülmekten!

Musevi vatandaş Davit ağır bir suç işlemiş, asılacak!
Darağacında son arzun nedir diye soruyorlar,
Davit zeki tüccar ya;
-vallayi been çok gidiklanirim beni koltuklarimden asin!

Şenol Güneş de PFDK’da…
Üstelik Trabzonspor’un Avrupa maçı var.
TFF öteki konularda ağırdan alırken nedir bu acele?
Şenol Hoca ceza alırsa Avrupa maçında sahaya çıkamayacak.
Nitekim bu stresle 80’de kart yiyor Şenol Güneş Bilbao maçında!
PFDK’ya savunma yapacak ama suçu nedir Şenol da bilmiyor.
TFF bildirmemiş.
Yasalara uyan Şenol savunma gönderiyor ama ikinci bir savunma verebilme hakkını da saklı tutuyor.
Suçumu söylerseniz bir savunma daha yollarım diyor.

Bunun adı karanlıkta göz kırpmaca!...

Kırmızı ışıkta Erman Toroğlu haklı
Erman ‘tutuklular kırmızı ışıkta geçti diye mi içerde’ demekte haklı.
Erman’a katılıyorum ancak;
Kırmızı ışığı ihlal dikkatsizliğe girer, dalgınlığa girer, aceleye girer.
Kırmızı ışığı devamlı görmemek renk körlüğüne girer!
TFF bunu yapıyor.
O zaman ehliyetini alacaksın!

Erman Toroğlu’nun, Aziz Başkan TFF Başkanı olsun teklifi de çok akılcı.
Tövbe Aydınlardan kat be kat iyi yapar.
En azından damdan düşenin halinden anlar!

Erman’ın birkaç gazeteciyle içeri girme arzusu ve de tavla istemesi de iyi bir teklif!
Uyarırım;
Onlar edemiyor ama
Ben seni Mars ederim Erman, mars!
Webaslan'a devam... Webaslan Mobil Uygulamaları