Ayrıca ıslıklama milli formaya değil içindekinedir.
Vicdan ve milliyet sömürüsü yapmamalı.
Veda konuşmasında 24 yaşındaki Arda'ya bir kez daha bayıldım. Öyle mesajlar verdi ki kutlarım;
diyen Arda'nın gitmesine ben de taraftarım.
Taş gediğine böyle oturtulur.
Arda da, Terim gibi sınırı aştı. Edirne'den öte gitti.
Arda üzgün gitti, Terim alkışlanarak gitmişti.
Oysa Arda'nın da, Terim'in de hatta bir zamanlar Emre Belözoğlu'nun da Galatasaray'daki görevleri bitmemişti.
Futbol böyle işte. Menfaatler çakıştı mı dostluklar da yara alıyor.
Terim de Arda'nın gidişine tavır koymakta haklı.
Arda iyi bir oyuncu, Galatasaray yönetimi takım içindeki eksikleri giderememişken bir de Arda'yı satıyorsa, Terim haklı. O da
oyunu Arda üzerine kurmuştu!
Atlanan bir durum daha var.
Arda yerli oyuncu. Onun yerine bir yerli bulmak imkansız gibi. Yabancı oyuncuda 6 sınırlaması var. O halde Terim'in takım kurmaktaki hesapları alt üst oldu.
Bunu düşünen var mı?
Ardalı bir forvet bir eksik yabancı demek. Şimdi öyle mi ya?
Zaten savunmada;
Muslera ve
Ujfalusi var. Bir de
Eboue gelirse ne yapar Fatih Terim?
Baroş, Elmander, Melo, eder 6 yabancı!
Hani Arda'nın yerine bir aday?
O da yabancı olamaz ki.
Terim çok haklı.Ancak
Terim'in gönül bırakacağı adam
Arda olamaz.
Arda geleceğinin peşinde.
Terim de Fiorentina günlerini bir hatırlasın. O da Galatasaray'daki görevini kafi görüp geleceğe koşmamış mıydı?
Galatasaray'ı en
'top noktada' bırakıp gitmemiş miydi?
Ne oldu Terim'den sonra UEFA'lı Galatasaray?
Hala
'Terim gelsin bizi kurtarsın' deniyorsa o zaman Terim de geçmişi bir gözden geçirsin.
Üstelik Arda 24 yaşında.
Terim gittiğinde
ellisine merdiven dayamıştı!Bunlar futbolda oluyor. Mühim olan hislerle değil akılla hareket etmek.
Sınırları iyi çizmek.
UEFA sınırı koydu!Şike dosyası pazartesi-salı açılıp kapanacakmış!
TFF başkanı öyle diyor.
Ortalık toz duman.
Fenerbahçe yandaşları haklı olarak takımlarının
küme düşmemesi için iradelerini ortaya koyuyorlar. Takımlarına sahip çıkmaları çok doğal.
Ancak;
Yasaları hatırlatanlar da Fenerbahçe düşmanı değil!
Öyle bir noktadayız ki ya
hukuk kazanacak ya hukuk
guguk olacak!
Birinci ihtimal belli. Sevimsiz.Hiç kimse Fenerbahçe'nin düşmesini istemez. Ben dahil. Fenerbahçe'nin düşüşü kimseye fayda değil.
İkinci en kuvvetli ihtimalse şu;
Etik Kurul görüşlerini
TFF yönetimine rapor edecek.
TFF Yönetimi olayı görüşüp karar verecek. Yönetimin bu hakkı var.
Bir başka yol da TFF Yönetimi'nin kendi içinde görüştükten sonra dosyayı
PFDK'ya havale edecek olması.
Kararı PFDK'ya verdirmek isteyecekler. Yani aradan sıyrılacaklar.
Kararın açıklanmasından sonra
düşürme varsa taraflar
Tahkim Kurulu'na müracaat edecek.
Tahkim Kurulu da
kararı bozacak!Yunanistan örneğinde olduğu gibi.
Yunan'da da
Olimpiakos Volus ve
Kavala benzer durumda suçlu görüldüler ve Tahkim kararı ile lige iade oldular.
Ancak;
UEFA bu iki Yunan takımını 3 yıl uluslararası müsabakalardan men etti.Yani UEFA şike konusunda şaşmaz!
Biz bizi kandırırız ama UEFA kanmaz!O halde bir tercihle karşı karşıyayız.Ya kendi göbeğimizi kendimiz kesip
adaletin kestiği parmak kanamaz diyeceğiz.
Ya
topu UEFA'ya atacağız.
Bu kararı da
TFF gizliden Fenerbahçe'ye bırakacak.
Fener'in tercihi ne olacak?
Fenerbahçe ya kaderine razı olacak ya ehveni şer deyip kümede kalacak UEFA'nın kararına razı olacak.
Ligden düşmek mi?
Üç sene Avrupa'ya gitmemek mi?
Üç sene Avrupa'nın garantisi var mı?Geçen sene olduğu gibi; Young Boys ve PAOK'a elenmek de yok mu?
Avrupa'ya gidişin garantisi var mı?
Bank Asya'dan çıkışın garantisi var mı?
Fenerbahçe düşerse zaten Avrupa'ya gitmesi çok zor değil mi? (Orada bir ihtimal Türkiye Kupası onu da 28 senedir Fener zaten alamıyor!)
O halde?Tercih belli.
Ne şiş yanabilir ne kebap!
Yasalarda bile sınırlar hep oynak.
Başlık doğru; Biz sınır tanımayız be abi!