Ufuk mu, Melo mu?

Bu kadar süre oynatılmayan Ufuk şükür ki bu maçta kaleye geçti. Ya MANU maçında geçseydi? Bir kaleci topu kalenin dışında tutmak için kalededir Ufuk dışarıdaki topu çift elle içeri attı.

Galatasaray Balıkesirspor karşısında ilk yarı sonuna kadar zorlandı. Ne zaman ki 42’de 2-1 öne geçti rakibinin morali bozuldu. Ne zaman ki 60. dakikaya gelindi bu kez deneyimli ve Süper Lig fiziğine sahip Galatasaray oyunda hakimiyet kurdu; Balkesler dama dedi, maç farka gitti.

Önce Balıkesirspor’u şahsiyetli futbolundan ötürü tebrik ediyorum. İlk defa gördükleri muhteşem bir statta Galatasaray’a iyi kafa tuttular! İsmi büyük futbolu küçük rakiplerinden daha iyi oynadılar. Kimse onlardan bu kadar direnç ve disiplinli futbol beklemiyordu. Topa sahip olduklarında kadrolarının çapına göre mükemmel oyunlar kurdular. Devreyi berabere bitirebilseler Galatasaray daha da zorlanırdı.

Kupa’daki 4-1’lik galibiyet kimseyi şaşırtmasın. Galatasaray bu maçın mutlak favorisi olmasına rağmen iyi futbol oynamadan farka gitti. Balıkesir de gayretli oyunuyla bu sonucu hak etmedi. Son hareketlerde telaşa kapılmasalar birden fazla gol de atabilirlerdi.

Sonuç;

Balıkesir alkışı hak ederken Galatasaray’ın yedekleri bugüne kadar hiç kullanılmadıkları için vasatın altında kaldılar.
Galibiyet kategori farkından geldi.

Çağlar; İyi niyetle mücadele etti. Balkeslerde oynasa fark edilmezdi!

Ancak;

Maçın özeti Çağlar’ın bakışlarında gizliydi;

Bir pozisyonda Çağlar kendinden ufak cüsseli rakibine kalçayla karışık ama faulsüz bir hamle yaptı. Görülmeğe değerdi. Pozisyon sonrası Çağlar, faul diye isyan eden rakibine öyle bir bakış attı ki, bu bakış her şeyi söylüyordu; adeta maçın özetiydi; ‘sus konuşma, ben bir şey yapmadım. Daha kırk fırın ekmek yemen lazım ki benimle baş edebilesin. Aramızda kategori farkı var.’ Gerçekten de iki takım arasındaki fark Çağlar’ın artistik bakışı gibiydi.

O pozisyon sonrası rakibine diklenmeyen ve sadece bakışıyla ‘klark’ atan Çağlar’ıkutluyorum.

Gökhan Zan; sahada zanlı gibi dolaştı. Gökhan’ın futbolunu çok tutmam ama bu kadar da kızağa alınmayı içime sindiremiyorum. Hani Galatasaray’ın savunması iyi olsa bir derece… O savunma dökülürken Terim’in diğer oyuncuları yok sayması affedilir gibi değil. Bunlardan biri de Gökhan Zan. Üzüldüm. Milli Takımın ası geçen yıldan beri unutulmuşluğun azabını yaşar gibiydi.

Ceyhun Gülselam; Golünü de attı ama o da paslanmış menteşe gibiydi gıcırdayarak öne arkaya açılıp durdu!... Bu gençler bu kadar unutulmayı hak etmiyor.

Sercan Yıldırım; O da golünü attı, kaçırdı, asist yaptı ama inanın bu çocuklar Galatasaray’da bitmişler… Kimliklerini kaybetmişler. Sercan bu değildi. Şu oldu!...

Şu işte….
Alelade bir oyuncu!
Şu!...

TERİM ROTASYON YAPMIYOR

Rotasyon hırsla veya çaresizlikle veya lütfedilerek yapılan bir operasyon değildir. Rotasyon takıma ve futbolcuya fayda getirecek bir uygulamadır. Yeter ki doğru aralarla ve verimi artıracak düşünceyle yapılsın.

Galatasaray’daki rotasyon zevahirin ağzını kapatmak ve de kara listeye alınmış futbolcuların ağzına birer parmak bal çalmak için yapılıyor.

Takıma faydası hiç yok.

Bugün Balıkesirspor maçında oynayan futbolcuları takımda bir daha asla göremezsiniz. Terim, futbolcusunu ya baş tacı ediyor ya unutuyor! Galatasaray futbolcusu sadece Balıkesir maçında akla gelip takıma konacaksa bunun adı rotasyon değil, bayramda mendil içinde verilen bozuk para misali bayram harçlığıdır. Kimseyi kandırmayın.

Bunlar çocuk değil ki kırk yılda bir top gösterildiğinde sevinsinler.

Keza;
Galatasaray da o kadar zengin bir takımı değil ki bunca değerli oyuncuyu kadrosunda tutup senede iki maç oynatsın!
Bu tutum akılcı bir davranış değil!
Balıkesirspor’u 4-1 yenip Kupa’dan elemek güzel de hani futbol?
Futbol nerede?
Gerçekleri görmek gerek. Bu Galatasaray iyi yönetilmiyor bu yüzden de iyi de futbol oynamıyor i

MAÇ SONRASI TERİM'İN BEYANATLARI KORKUNÇ!

Tam uyutma taktiği…
Bakın neler diyor Terim;
-Herkesi hazır tutmaya çalışıyoruz,
-Oturmuş bir kadromuz var ancak değişim olmak zorunda.
-Arka sokaklara falan sapmam!... Beni iyi tanıyorsunuz.
Evet Terim’i iyi tanıyanlar var…

Bekleyin; bu uyutma taktiğini de yazacağım.
Ali Dürüst’ün ifadeleri de Galatasaraylı bir yöneticiye yakışmıyor.
Onları da yazacağım.
Galatasaray iyi yönetilmiyor iyi de oynamıyor!
Kimse farkında değil.

Kör topal galibiyetlerin peşinden verilen demeçlerle göz boyanıyor.
Dikkat!
‘Onu çekme bunu çek’i kaynattılar gitti.

Galatasaray ilkeli camiadır. Sportif kültürü temsil eder.
Bu kalite sokak ağzına bırakılamaz!
Ona sahip çıkmak gerek.

Ufuk mu, Melo mu?

Şu an okunanlar

Ufuk mu, Melo mu?

Sen bizim her şeyimizsin!

Aysal ve Terim hemen gidin!

Bu Terim'e can feda...

Herkes bu köye gelecek...