Webaslan.com yazarlarından Osman Tanburacı gündeme ilişkin bir yazı kaleme aldı
İçimden hep güzel şeyler yazmak geçiyor ama iyi niyetimle yaşananlar pek de bağdaşmıyor… Üç maymunları oynamak da benim harcım değil. Kader! Önce şunu söyleyeyim; Futbolsuz yaşam hiç çekilmiyor. Futbol da son zamanlarda artık hiç çekilmiyor. Hep dert, hep dedikodu!
Bu arada, Yeni bir spor gazetesi daha çıkmış; AMK… Avrupa'da da Kupa başlamış.
Gelin hep beraber… Son hafta yaşananlara ve Avrupa Kupası'na bir bakalım… Biz yokuz orada ama nasıl olsa yeni bir gazete var; AMK
Demirören, Blatter'le geyik yapmış!
Son zamanlarda moda oldu. Birileri bir yerlere gidiyor hem de önemli bir yerlere, toplantı sonrası abukluyor. Medya da elinde mikrofon atmaca gibi bekliyor ve başlıyor ayaküstü sormaya. Son olay İsviçre'de geçiyor. Kameraların karşısında FIFA Başkanı'yla toplantıdan çıkan TFF Başkanı Yıldırım Demirören var. Muhabir soruyor; -Ne konuştunuz? -Seçildikten sonra yapamamıştık, şimdiye denk geldi FIFA Başkanı Blatter'e nezaket ziyareti yaptık… -Şart mıydı? -E şarttı… -Başka neler konuştunuz? -Bla, bla, bla… ................ On tane mikrofon ‘palavra'ya aracı oluyor. Konuşmadan çıkan bir şey yok. Haber niteliği taşıyan hiçbir şey yok!... Anlaşılıyor ki; Demirören, FIFA Başkanı Blatter'le geyik yapmış!
Medyadan bir kişi de çıkıp; 'Bu nasıl toplantı Sayın Başkan, biz burada haybeye mi bekledik. Taa Türkiye'den kalkıp buralara gelip boşuna mı geldik' demiyor! Ya tembihliler, ya medya patronu olan Demirören'i karşılarına almak istemiyorlar. Öyle ya belli mi olur… Belki bir gün… Yolları kesişir.
Fenerbahçe Kuyt'u almış!
Medyada manşet… Büyük iş. 32 yaşındaki Kuyt Fener'e hayırlı olsun. Öte yandan; Emre Belözoğlu, Atletico Madrid'e gitmiş. 32 yaşında. Sessiz sedasız… Fener'in umurunda değil!... Emre'yi kutlamak lazım. 32 yaşında İspanya!... Helal olsun! Kuyt'a da helal olsun o da 32 yaşında… Fener'de.
Galatasaray kimi alacakmış?
Berbatov... Gerçekten berbat!... Drogba… Heyhat!... Cambiasso bayat. Dany tam isabet. Gaziantep'ten. Hamit geldi geliyor Madrid'den...
Melo askıda… Baroş askıda… Riera vestiyerde…
Culio ve Stancu beklemede… UEFA da beklemede... Başkan Aysal da!
Oysa Galatasaray'ın çok futbolcuya ihtiyacı var. Malum geçen seneki şampiyonluk koyunun bulunmadığı yerde Abdurrahman Çelebilik!
İşte ispatı; Şampiyon Galatasaray Milli Takım'a iki oyuncu veriyor. İkisi de senenin flaş ismi; Selçuk ve Semih! İkisi de Milli Takım'da oynatılmıyor. Milli Takım beşte 4 yapıyor ama bu başarılı takımda Galatasaraylılar yok!
Başkan Ünal Aysal soyunma odasında yönetime küfretti diye basketbolün koçu Mahmuti'yi yollamış! Başkan Aysal'ın kulaklarından biri mutlaka duymuyor! Ya da Aysal çifte standartçı... Basketbolden gelen küfürleri duyuyor, Futboldan gelenlere kulakları tıkalı! Tuhaf!
Adnan komploya kurban! Polat berat...
Falanca tarihte Galatasaray'ın kasasından bir ödeme çıkmış, makbuzu kayıpmış! Bu durumu da bir başka Galatasaraylı gammazlamış. Başkan vekili Adnan Polat parayı badem etti demiş! Mış muş!... ......... Anlaşılamayan şudur; O dönem Galatasaray'da ödemeler çift imza ile yapılıyormuş... Üstelik sorumlu Başkanmış. Başkan müteveffa olunca gel buraya Adnan denmiş. Miş, muş... ......... Sonunda adalet konuşmuş; Polat beraat etmiş. Geçmiş olsun sabık ve sakıt Başkan Polat. Galatasaray'da su uyur düşman uyumaz!
UEFA üç kulübe cezayı bastı
Sonunda UEFA gazaba geldi; Beşiktaş, Bursaspor ve Gaziantepsor'u birer yıl Avrupa'dan men etti. Bu şu demek; Ben sizi yıllardır idare ettim. Baktım ki siz beni şike konusunda uyutuyorsunuz. Ben de size aba altından sopa gösterdim. Üç kulübü cezalandırdım. Daha hizaya gelmezseniz bir üç daha cezalandırırım!
Yalan da değil! Bütün kulüplerimiz yıllardır eksi bakiye veriyorlardı UEFA da bizi idare ediyordu. Kızdırdık onları, yaktılar canımızı…
Bir örnek; Yıllardır bütün kulüpler futbolcularına 'alacağım yoktur' diye beyaz kağıda imza attırıyordu. Sonra o kağıtları UEFA'ya yolluyordu. Arkasından da futbolcular paralarımızı alamadık diye UEFA'ya başvuruyorlardı!...
Garip ama gerçek!
Burak gider mi kalır mı?
Benden söylemesi, Trabzonspor'a her yer Trabzon ama Burak'a her yer Trabzon değil. Burak'ın Trabzon'a gelene kadarki deneyimleri bana bunu söyletiyor. Her şey para değil!
Ali Koç ve Nihat Özdemir neden yoklar?
İkisi de akıllı da ondan. Belki Fenerbahçe acilen olağanüstü kongreye gidebilir. Özdemir'le Koç'tan biri de başkan olabilir. Devir hesap devri. İsimlerini korumaları lazımdı.
Nihat Kahveci herkesten daha Beşiktaşlı
Sayın Başkan Fikret Orman, Nihat Kahveci'ye yüklenmiş de yüklenmiş... Nihat alacağı için kanunu kullanmış. Ya neyi kullanacaktı? Başkaları gibi Beşiktaş'ın paralarını savurmadı ya... Kanunları kitabına uydurup kulübüne ceza verdirmedi ya. Bana bu kadar para vereceksiniz diye yöneticilere silah çekmedi ya... Nihat geldi oynadı, Yöneticiler Portekiz Çetesi'ni tercih etti Nihat'ı yolladı. Nihat da parasını ister oldu. Kimse Nihat'ın Beşiktaşlılığını sorgulamaya kalkmasın o herkesten fazla Beşiktaşlı. Çünkü Beşiktaş'ı herkes gırtlağa kadar borca sokarken, Beşiktaş'a para kazandıran tek adam Nihat'tı. İspanya'ya giderken…
Avrupa Kupası tatsız çünkü biz yokuz!
Sekiz maç oynandı, Kupa'yı şu alır denecek takım yok. İspanya biraz, Almanya az biraz daha yakın Kupa'ya
Fransa ve İngiltere hayal kırıklığı... Danimarka sürpriz. Hollanda talihsiz. Danimarka maçını farklı kazanabilirdi.
İtalya her zamanki gibi futbolun mantık kitabını yazmaya devam ediyor. Gerisi çayda çıra! Rusya ve Hırvatlar rakiplerinin yarattığı kahramanlar.
Türkiye yok ya, Tadı da yok bu kupanın! Avcı'nın takımı olsaydı Polonya'da, çok para verirdi bence İddaa da...
Son söz; İyi ki Cüneyt Çakır var. İbret olsun Çakır'ın Ukrayna-İsveç maçı, Bizde her maç sonrası hakemden şikayet edenlere…