Türk basketbolunda Oktay Mahmuti fırtına esmeye devam ediyor! Galatasaray'ın başına geçtiği günden bu yana büyük başarıların altına imza atan Mahmuti, sarı-kırmızılı taraftarların yeni efsanesi olma yolunda hızla ilerliyor.

Geçtiğimiz sezon takımın başına Oktay Mahmuti'yi getirdikten sonra yeni bir yapılanmaya giden sarı-kırmızılı ekip, hem Beko Basketbol Ligi'nde geçtiğimiz sezon final oynayarak, hem de bu sezon elemelerden çıkarak Euroleague takımı olarak hedeflerine planlanılandan da erken ulaşmayı başardı.

Geçen sezon Fenerbahçe Ülker karşısında kaybedilen şampiyonluk maçının ardından oyuncularına sahip çıkan ve salonun ortasında oyuncularını kucaklayan fotoğrafı ile gönüllere damga vuran Mahmuti, giyim tarzı, profesyonel yaşantısı ve akıl dolu stratejik demeçleri ile Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho'ya benzetilmeye başladı.

Litvanya'da elde edilen tarihi zaferin ardından "Şimdi bir şişe şarap içeceğim ondan sonra Euroleague'i düşünmeye başlayacağım" şeklinde bir açıklama yapan Mahmuti, transfer konusunda ise "Sadece transfer yapmak için bir isim almam. Bize lazım olan, projelerimizin önünü kapatmayacak bir isim" dedi.

BİR GÖRÜŞ - SEDAT BALCI

Oktay Mahmuti, 90'lı yılların unutulmaz Efes Pilsen ekolünden gelen, üzerinde Aydın Örs'ün emekleri geçmiş bir hoca. Ergin Ataman'ın yardımcısı olup 2001-2002 sezonu ortasında Efes Pilsen'in başına geçti. Efes Pilsen ekolünü öyle iyi benimsemiş biri ki, koçluk için genç denilebilecek bir yaşta Efes Pilsen gibi hedefleri büyük bir takımın başında 6 yıl geçirmeyi başardı ve bu sürede 4 lig şampiyonluğu elde etti.

Ardından Avrupa'ya açıldı ve Benetton Treviso ile iki sezonluk (2007-2009) İtalya macerası geçirdi. Son sezonunda Eurocup'ta "Yılın Head Coachu" ödülünü alarak başarısını taçlandırdı.

Türkiye'de, Milli Takım dahil büyük takımlar için ne zaman head coach arayışından bahsedilse akla gelen ilk isimlerdendir kendisi. Aslında kariyerinin başında bulduğu bu şansı da fena değerlendirmediği için ikinci kez böyle bir görevi devralmak için fazlasıyla kredisi vardı. Yoksa 90'lardaki halinden eser kalmayan İtalyan basketboluna feda edilecek bir cevher değildi.

Potada yatırıma giren Galatasaray Kulübü de bu şekilde düşünüp çok doğru bir kararla Oktay hoca ile çalışma kararı aldı. Hem Türkiye'yi hem de Avrupa'yı iyi bilen biri olmasının yanında Mahmuti, taraflı tarafsız her kesimden sonsuz bir saygı gören bir isim.

O da zaten bu fırsatı daha ilk sezonunda harika bir biçimde değerlendirdi. TBL'de Efes Pilsen'i geçip final Galatasaray Cafe Crown'a final oynatarak ezberleri bozması bir yana, favori olmadığı seride biri deplasmanda iki maç kazanmasıyla bence beklentilerin üzerinde bir başarı gösterdi.

Bu başarıları gösterirken, kısa vadeli, hemen başarılı olabilecek bir takım kurmaktan ziyade, Efes Pilsen geleneğinden de gelmesinin etkisiyle, Göksenin, Sertaç hatta çok genç olmasa da Caner gibi genç yetenekleri de, final serisinin en önemli dakikaları dahil korkusuzca kullandı.

Oktay Mahmuti herhangi bir konuda bir karar alıyorsa ya da bir maçta taktiksel bir tercih yapıyorsa "Bir bildiği vardır" deyip düşünürüm. Çünkü onun bilgisine, becersine, kapasitesine inanırım. Sonunda haksız çıktığı durumlar olsa dahi gözümde kredisi boldur.

Başında olduğu Efes Pilsen ve Benetton Treviso'dan ayrılırken arkasından "Keşke gitmeseydi" dedirten Mahmuti'nin değerini iyi bilelim.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın