Bizim için normal maç:Lucescu: "Önemli olan Avrupa"
Sergen'i ayak bileklerini koruma adına bandaj yapması için bir türlü ikna edemedim. Sevmiyor bandajı. Savunma ağırlıklı oynayan takımlar Sergen tipi oyunculara çok tekme atıyor. Sergen'i hastanede ziyaret ettim. "İyileşeceksin" dedim. Ameliyatı başarılı geçti. Sergen, artık yaş ve futbol olarak olgunlaştı. İyileştikten sonra yepyeni bir Sergen ortaya çıkacak. Kalması için ısrar edeceğim. Kalacağına inanıyorum. Tedavisiyle bizzat ilgileneceğim.
Zor maçlarda daha iyi oynuyoruz. Sıkıntıya düşünce kapasitemizin üstüne çıkıyoruz. Bütün takımlar bize karşı savunmayı ön plana çıkarıyor. Durgun savunmayı aşmak için ezbere pas alış-verişini geliştirmemiz lazım. İsabetli pas oranını yükseltmemiz şart. Geçen yılki takım birbirini ezbere tanıyordu. İsabetli pas yapmayı otomatik olarak ayarlıyordu. Biz yeni bir takımız. Genç futbolcuların birbirlerini tanımak için süreye ihtiyaçları var. Bu özellikleri kazanmak ve işlemi hızlandırmak için ne yazık ki elimizde yıldız futbolcu yok.
G.Saray eskiden 4-4-2 oynuyor, kanatlardan hücuma daha çok adam çıkartıyordu. Şimdi bunu yapacak oyuncular yok. Zorunlu olarak 4-3-1-2 sistemine geçtik. Sergen ileri ikilinin arkasında santral görevini yapıyordu. Maestromuzdu, savunma ile hücum hattı arasında köprüydü. Topu tutuyor, pas veriyor, oyunu yönetiyor; gol de atıyordu. Sergen'li G.Saray ile Sergen'siz G.Saray farklı bir görüntü çizer. Bu açığı Berkant'la gidermeye çalışacağım. Hakan Ünsal ve Ümit Davala gibi geriden hücuma çıkan oyuncuları da kaybettik. Hücumda kafa topu alan oyuncumuz yok. Serkan, Arif, Ümit Karan kısa adamlar. Murat'ı da beklemek gerek. Oyuncuların yapısına göre yeniden organize ettiğimiz sistemin oturması için zaman şart. Geçiş döneminde hızla otomatikleşmeyi yakalamayı istiyoruz.
Fenerbahçe'nin oyuncularının hepsi milli takımlarda oynuyor. Fenerbahçe'nin futbolcuları belli bir yaşa gelmiş, olgun ve bu yüzden bazı önemli avantajları var. Ne yapacaklarını iyi biliyorlar.
En iyi maçlarımız Şampiyonlar Ligi'ndeydi. PSV rövanşı, Lazio, Roma, Barcelona maçlarında çok iyiydik. Geçen yılki tecrübeli takım olsa, Roma ve Barcelona maçlarından 6 puan alırdık. Ligdeki Bursa maçı tam bir felaketti. Sami Yen'de kazanırken, deplasmanda başarılı olamamak tamamen takımın kimliğiyle orantılı. Yine de başka takımlardan çok daha fazla gol pozisyonu üretiyoruz. Takımlar, bize karşı takımlar inanılmaz agresif oynuyor, adeta özel bileniyorlar. Başka takımlarda sakatlıklar yorgunluktan, bizdekiler ise yapılan saldırılardan, aldığımız darbelerden kaynaklanıyor.
Fenerbahçe maçının benim için diğer maçlardan özel bir farkı yok. Diğer maçlarda oyuncularımı motive etmeye çalışıyorum. Derbiye motivasyon için özel bir çabam yok. İhtiyaç duymuyorum. Bu maç için motivasyon kendi kendine oluşuyor. Şampiyonlar Ligi karşılaşmaları benim adıma çok daha önemli. Maçı kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapacağımıza inandığımız an maçın havasına girmişiz demektir. Maç bittiğinde sonucu kafaya takmayacaksınız. Çünkü, hayat devam ediyor. Dikkatinizi sıradaki maça vereceksiniz. Derbi, antrenörlerin değil, oyuncuların maçıdır. Motivasyondan çok, bir onur maçıdır. Motivasyonun amacı bu onuru harekete geçirmektir. Zaten oyuncular kafaca hazır. Ekstra çabalar onların ölçülerini bozabilir. Antrenörler böyle maçlarda tribünde otursa daha iyi olur. Böylece oyunu izleme zevkine varırsınız. Kenarda bazı antrenörler elleriyle kollarıyla gösteri türü hareketler yaparlar. Antrenörler sakin, futbolcular ve taraftarlar ateşli olmalı.
G.Saray'da demokratik bir ortam var. Seçim futbolcuları asla etkilemez. Zaten seçimde kim gelirse gelsin köklü bir değişim olmaz. F.Bahçe'de ise patron başkan var. Parayı veriyor ve yönetiyor. Kulüp zor bir dönemden geçiyor. Borçları ödemek için özveride bulunuyoruz. Benim görevim, kulübün borçlarının ödenmesine yardımcı olmak. Şampiyonluk 27 yaş olgunluğundaki futbolcularla kazanılır. Bizim yaş ortalamamız 22-23. Genç futbolcular bir maçta tavana vuruyor sonra dibe iniyor. Deneyim zamanla oluşur. Zaferler de deneyimle kazanılır. G.Saray'da yeni bir takım kuruyorum. Analizi, eleştiriyi bu açıdan yapmak lazım.
Derbinin hakeminin sorumlu ve ağırlığı olan bir kimliği bulunması şart. Hakemler hata yapabilir. Ben onlara karşı büyük saygı duyuyorum. Onları suçlayıcı cümleler sarfetmedim. Ben bile televizyonda bazı poziyonları 10 defa izliyorum işin içinden çıkamıyorum. Hakem oyuncuların önüne çıkmamalı. Maçın kahramanlığına soyunmamalı. Kararları hakem verse de maçın yıldızları oyunculardır. Sonuca hakem değil, futbolcular damga vurmalı.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın