"Canaydın'ın vizyonu yok"Yiğit Şardan, Özhan Canaydın'a yönelik sert eleştirilerde bulundu. 4 yıllık yönetimi `kayıp' olarak gören Şardan, Canaydın'a `vizyonsuz' diyerek tepki gösterdi.

Olağanüstü Divan Kurulu toplantısında duruşuyla, etkileyici konuşmasıyla ve enerjisiyle O'nu Barcelona'nın genç ve başarılı başkanı Laporta'ya benzetenlerin sayısı bir hayli fazlaydı. Gerçekten de sıkıntı bir dönemde 6 adayın başkanlık için mücadele ettiği G.Saray'da kimin ipi önde göğüsleyeceğini önceden kestirmek zor. Bunu önceki seçimlerde de gördük. Bir gercek var ki Yiğit Şardan, koltuğa en yakın isimlerden biri. Yoğun röportaj trafiğinde bize de vakit ayıran ve samimi açıklamalar yapan Şardan, ilk kez Özhan Canaydın'a yönelik sert eleştirilerde bulundu. 4 yıllık yönetimi `kayıp' olarak gören Şardan, Canaydın'a `vizyonsuz' diyerek tepki gösterdi.

Neden aday oldunuz?

Y.Ş.:Çünkü ben G.Saray'ın daha iyi yönetilebileceğine inanıyorum. G.Saray'ın yapısal bir değişikliğe ihtiyacı var. G.Saray'ın bugün yönetilen modelle devam etmesi durumunda sorunların azalmayacağını tam tersine artarak devam edeceğini düşünüyorum. Birşeyleri değiştirmek için aday oldum.

Yönetim nerede hata yaptı?

Y.Ş.: İki sene de bir yönetim kurulu seçiliyor. Bu yönetim kurulundaki arkadaşlarmız bir spor kulübü içerisinde belki daha önce bulunmamışlar. Geldiklerinde burada belirli bir gelir ve çıkar elde etmiyorlar ve yaptıkları hatalar yüzünden herhangi bir cezaya ya da çarptırılmıyorlar, iki yıllık bir dönemin sonucunda da gidiyorlar. ``Yıllarca bu görevi yapmalıyım'' diye bir motivasyon yok. Bu modelle, yanlış insan yanlış motivasyon yanlış prim ve ceza sistemiyle dünyanın neresinde olursa olsun bir müessese başarısız olur. Çok basit. Bunun için çok uzun düşünmeye gerek yok. Bugüne kadar işler nasıl yürüyordu? Rekabet bu kadar yoğun değildi. Rekabet ve endüstri o kadar büyüdü ki artık gayri profesyonel şekilde o kulübü yöneterek başarı olmanıza imkan yok. Bu şekilde o kulübü ileriye götüremezsiniz. Biliyoruz ki sayın Özhan Canaydın bu değişimi yapacak iradeye, vizyona, cesarete sahip değil. Hatta böyle bir değişimi yapacak bilince de..

Öncelikli projeleriniz nelerdir?

Y.Ş.: Hedeflerim belli. Bunlardan 1.'si Riva Projesi'ni değerlendirmek suretiyle banka borçlarını kontröl altına almak. Olabildiğince kendi imkanlarımızla bu projeyi yapmalıyız. Buradan maksimum gelir elde etmeliyiz. Bu kadar değerli bir araziyi müteahhite verip dışarda kalamayız.

2. olarak Futbol A.Ş.'yi en kısa zamanda halka açmak. Bunu 6 ayda başabiliriz. Halka açarken gelen kaynaklarla öncelikle Ünal Aysal'dan hisselirimizi satın alacağız. Daha sonra da stadımızın ön finansman kaynağını çözümlemekten yanayız.Hedefim yıllar sonra futbol şirketine ilk kez sermaye sğlamak olacak. Çünkü şirketler sermayeyle yönetilir. Bizim şirketlerimizin sermayesi yok. Profesyonelleri yerleştirirsek çok üst düzey bir yönetim kurulunu Futbol A.Ş.'nin başına koyarsak çarklar doğru ve rasyonel biçimde dönmeye başlar ve G.Saray daha iyi yönetilir.

Seçimi kazanmaya yönelik listeler daha önceki dönemde vardı. Sizin listenizin bir farkı var mı?

Y.Ş.: Ben sadece güçlü bir yönetim kurulu oluş turmadım. Önce fonksiyonları belirledim. O fonksiyonları yerine getirebilecek arkadaşları yanıma aldım. Ondan sonra geri dönüp bu arkadaşlarla bir ahenk içinde çalışıp çalışamayacağımıza baktık. Bu insanlar tek tek bir star olabilirler. Ama bir de takım ahengi gerekir. Onu da yapabileceğimi gördüm. Sonra listeyi açıkladım. 3 tane koltuğu bilerek boş bıraktım. Bu muhtemel birleşmeler içindi. Bunu seçim kazanmak yatırımı için değil sadece camiaya bir birliktelik mesajı vermek için yaptım. Yoksa bizim seçim kazanmak gibi bir kaygımız yok. Takımda bir ağabey var (Mehmet Cansun). Ancak ikinci bir ağabey de olabilir. Semih Haznedaroğlu ve Alp Yalman'ın kararını bekliyoruz. Eğer isterlerse ikisi de olur. Şu geçiş döneminde Galatasaray'ın yönetim kurulu üyelerinin bir şirketin genel müdür yardımcısı gibi çalışmaları gerekiyor.

Adaylıktan vazgeçmiştiniz. Sonra yeniden aday oldunuz. Peki ne değişti?

Y.Ş.: Ben geride durdum. Kesinlikle isteksiz ol madım. 3 ay önce aday olacağımı söyledim. Bana tek listeyle seçime gireceklerini ifade ettiler. Özhan Canaydın'ın çekileceği ve Semih Haznedaroğlu'nun başkanlığında bir kriz yönetimim oluşturulacağı söylendi. O dönem böyle bir konsensüsün olmayacağını belirtmiştim.

Divan'da büyük alkış aldınız. Seçime uzun süre dir hazırlandığınız imajını verdiniz...

Y.Ş.: Ekibimle yıllardır beraberim. Bu listeyi 3 ay önce de açıklayabilirdim. Bizden bu istendi. Biz de açıkladık. Diğer adaylar ekiplerini, programlarını henüz oluşturmuş değiller. Özhan Canaydın `Yiğit'in konuşması benim 4 yıl önceki konuşmam' dedi.

Başkan'a birşey söyleyecek misiniz?

Y.Ş.: Özhan Canaydın'ın yaptığı birşey var mı? 8 aylık dönemde ben sıradan bir yönetici olarak birşeyler yaptım. Özhan Canaydın'ın 4 yıllık döneminde yapılan ne var?

G.Saray'da sizin başkanlığınız için `erken' yo rumları yapılıyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Y.Ş.: Divan toplantısında `efsane başkan' Sela hattin Beyazıt'ı örnek göstermiştim. Beyazıt Başkanımız sonra yanıma geldi `Sen 43 yaşındasın. Ben 37 yaşında başkanlık yaptım' dedi. Selahattin Beyazıt 30 yıl önce başarıyla bu görevi yaptı. Dünyanın en büyük kuruluşlarında benim yaşımda insanlar var. G.Saray'da kime yaranmak gerektiğini bilmiyorum. Ben sonuçta lisede 4 yıl yatılı olarak okudum. Liseyle ilgim devam ediyor. Okuttuğum öğrenciler var. Ayrıca 7-8 sene bu kulüpte basketbol oynadım.

Tribünden mi geliyorsunuz?

Y.Ş.: Elbette. Ben çok fazla heyecanlı biriyim. G.Saray Başkanı'nı genel kurul seçiyor, taraftar değil. Ancak gelecek kimseyi taraftarın da benimsemesi gerekiyor. Genç olmam, farklı bir yüz olmam nedeniyle taraftar beni istiyor olabilir. Çünkü herkes ümitsizliğe kapılmış durumda. Onlar için bir ümidim.

G.Saray'ın vizyonun dünya kulüpleri içinde ye ralmak olduğunu söylemiştiniz. Bunun için ne gerekli?

Y.Ş.: Ekonomik olarak bunun gercekleşmesi la zım. Dünyada çok az kulübün bu kadar çok taraftarı var. Onları bu sistemin içine dahil edersek dünyanın en büyük külüpleri arasına gireriz. Bu benim kafamda oluşturduğum birşey değil. Olması gereken bu.

Kulübe üyelik konusunda bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz?

Y.Ş.: Galatasaray'ı taraftarıyla buluşturacak bir platform yaratmalıyız. Kulübün buna ihtiyacı var. Çünkü 25 milyona yakın yandaşımız var.Ä Bu üyelik midir, taraftar kartı mıdır yoksa şirket hissedarlığımıdır bilemem. Ama bir platform yaratılması gerekiyor. Ancak bu öncelikli projemiz değil.

Ünal Aysal'la hisseler konusunda anlaşma sağla dınız. Biraz detay verebilir misiniz?

Y.Ş.: Bugün (dün) itibariyle hisseleri satma hak kına sahipti. Ancak 26'sına kadar uzattı. Kendisine teşekkür ediyoruz. Seçilirsek bu hisseleri tekrar kulübe kazandıracağız. Biz bu parayı bir yerlerden buluruz. O da ben de saklı.

Adnan Polat'ın kulübe destek kampanyasına katkıda bulundunuz mu?

Y.Ş.: Hayır. Çünkü yapılış biçimi, zamanlaması ve yönetimin oradaki duruşundan dolayı rahatsızlık duydum.
Şardan röportajın sonunda bizden bir ricada bulundu. ``Lütfen yayınlarınızda genel kurula katılımı teşvik edin. Ne kadar çok üye oy kullanırsa genel kurul iradesi de o kadar ortaya çıkmış olur''.

Sonuç olarak Şardan'da çok iddialı. Açıklamalarıyla medyada ön plana çıkmış durumda. Bakalım kongre sonrasında da yine ön planda olacak mı?

Haber: Nevzat Dindar / Cumhuriyet

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın