Busecan Kayacan: "İki hayalim vardı"

"İki çocukluk hayalim vardı. O dönem Defne Samyeli'ni izlerdim ve haber spikeri olmak isterdim. Diğer hayalimse tiyatrocu olmaktı." Bu sözler Busecan Kayacan'a ait. Şimdilerde Galatasaray ve Milli Takım için ter döküyor. 8 Mart Kadınlar Günü'ne özel açıklamalarda bulundu.  

Fanatik
Busecan Kayacan: "İki hayalim vardı"
Galatasaray ve Milli Takımın başarılı voleybolcusu Busecan Kayacan Fanatik'e özel açıklamalarda bulundu. 8 Mart Kadınlar Günü'nün önemine değinen Busecan Kayacan çocukluk hayalinin ise haber spikeri ya da tiyatrocu olmak olduğunu söyledi.

Spora olan ilginiz nereden geliyor. Voleybola kaç yaşında, nasıl başladınız?  Neden Voleybolcu olmayı tercih ettiniz?

Küçüklüğümde çok tembel bir çocuktum. Sanırım ailem bu durumun oldukça farkındaydı ve bu duruma müdahale etmek istediler. Babam zaten çocukluğundan beri birçok spor branşıyla ilgilenmiş. Aslında beni de sporcu yapmayı kafasına koymuş diyebilirim. İlkokul öğretimimin son senesinde bana, voleybol mu yoksa basketbol mu oynamak istersin diye sordu. Ben de random bir şekilde voleybolu seçtim ve spor kariyerime bu şekilde ilk adımı atmış oldum.

GALATASARAY ÖZEL BİR KULÜP

Ailenizin sporcu olma sürecindeki katkısı nedir? En büyük desteği kimden aldınız?

Biraz öncede söylediğim gibi tamamen babamın beni yöneltmesiyle spor hayatıma girdi ve hiçbir beklentim olmadan bir anda profesyonel bir boyut aldı. Fakat babamın hakkını asla ödeyemem. İyi, disiplinli ve çalışkan bir sporcu olmamda katkısı oldukça fazla. Onun sayesinde bu günlere geldim. Ve tabiki de beni her zaman destekleyen ve sahip çıkan annem ve kardeşimin de hakkını yememem lazım.

Türkiye'nin en büyük takımlarından biri olan Galatasaray'da forma giyiyorsunuz? Bu sezon önemli maçlar kazandınız. Kısa vadede ve uzun vadede hedefleriniz nelerdir?

İnsan gerçekten bu camianın içine girince ne kadar büyük ve özel olduğunu bir kulüp olduğunu anlayabiliyor. Galatasaray gibi büyük ve köklü bir camia da oynamak çok büyük bir gurur. Sahaya her çıktığınızda giydiğiniz formanın hakkını vermek için gelenizden gelenin de fazlasını yapmak istiyorsunuz. Bu sene özellikle şampiyonlar liginde çok önemli galibiyetler aldık. Çok zorlu bir gruptan başarılıyla çıkmayı başardık ve şimdi de İtalya’nın Novara takımıyla şampiyonlar liginde final 4’a kalmak için mücadele edeceğiz. Umarım bizim için her şey bu şekilde güzel gitmeye devam eder ve sezon sonunda kupa ya da kupalarla sezonu kapatırız.

Bir idolünüz var mı? Varsa kim?

Açıkçası küçüklüğümden beri kimseyi bireysel olarak kendime idol olarak almadım. Sadece gördüğüm, çalıştığım bütün iyi sporculardan ilham almaya çalıştım, hangi branş olduğu farketmeksizin.

Milli formayı neredeyse bütün yaş kategorilerinde terlettiniz. O formanın değerini hangi sözlerle anlatmak istersiniz. Buradaki en büyük hedefiniz nedir?

Milli formayı yaklaşık 14-15 yaşında terletmeye başladım ve gerçekten bu duygunun bir tarifi yok. Sadece sahaya çıktığınızda, istiklal marşımızı okurken hissettiğiniz gurur, mutluluk ve heyecan her şeye değer. Ben bu duyguyu yaşadığım için çok şanslı sporcuyum. Ve tabiki de hedefim A milli takım seviyesinde de, formanın hakkını vermeye devam etmek ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışmaktır.



ŞİDDET VAHŞİ BİR EYLEMDİR, KABUL EDİLEMEZ

8 Mart kadınlar günü ile ilgili neler söylemek istersiniz? Dünya kadınlarına mesajınız nedir?

Öncelikle, şunu söylemek istiyorum. Kadınlara özel bir günün olması çok hoş fakat bunu unutmamalıyız ki her kadın, her insan birer birey olarak çok değerli. Maalesef herkesin sadece bir can hakkı var ve bunu en iyi şekilde yaşamak herkesin hakkı. Bir kadın olarak küçük yaştan beri kendi paramı kazanıyor olmak, her gün kendimi geliştirmeye çalışmak, kendime duyduğum güven benim en güçlü yanım. Herkesin güçlü olduğu bir yanı vardır. Sakın kendinizi güçsüz hissetmeyin ya da bu hissiyata kapıldığınızda hemen unutun ve kendinize hatırlatın. Sizden daha değerli bir şey yok ve sadece siz kendinize yardımcı olabilirsiniz. İçinizdeki güç sizi yeniden ayağa kaldırabilir. Sıkı sıkıya sarılın, konuşun kendinizle. İyi tanımaya çalışın onu. Böylelikle işiniz daha kolay olur. Başaramayacağımız hiçbir şey yok. Yeter ki kendinize güveniniz olsun.

Kadın sporcu olarak bu mesleğe başladığınızda ya da devam ederken yaşadığınız zorluklar oldu mu?

Açıkçası “kadın bir sporcu” olma konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadım. Aksine çevremde her zaman saygı, sevgi ve gururla kucaklandım. Tabi ki de her meslekte olduğu gibi sporculukta da birçok zorluk var fakat bunlar kadın olmaktan kaynaklanan zorluklar olmadı.

Kadına şiddet olayları malesef ülkemizde sık sık yaşanıyor. Bu konuyla alakalı düşünceleriniz neler?

Bu konu aşırı derece de duyarlı olduğum bir konu. Yaşanan her yeni olayı şaşkınlık içinde karşılıyorum. Günümüz dünyasında halen bu denli ilkel, vahşi ve akıl olmaz olayların yaşanması hem üzücü hem de dehşete düşürücü. Bence şiddete başvuran bireylerin, ciddi karakter problemleri var ve birine gücünüzü ona zarar vererek göstermek istiyorsanız, bu sizin zayıflığınızın göstergesidir. Benim gözümde asla affedilemeyecek ve bahanesi olan bir durum değildir. Şiddet her kime uygulanırsa uygulansın vahşi bir eylemdir ve asla kabul edilemez.

HAYALİM HABER SPİKERİ OLMAKTI

Voleybolcu olmasaydınız hangi mesleği yapıyor olurdunuz?

Başlarda her çocuk gibi benimde her gün değişen hayallerim vardı. Fakat en net hatırladığım iki hayal mesleğim vardı. Birincisi gazeteci olup, haber spikeri olmaktı. O zaman Defne Samyeli ana haberleri sunuyordu ve kendime onu örnek alıyordum. Sürekli haber sunmanın provasını yapardım aynanın karşısına geçip. İkincisi de tiyatro oyuncusu olmaktı. İlkokul ve Ortaokul çağlarımda birkaç tiyatro oyununda yer almıştım ve çok keyifli zaman geçirmiştim. Herhalde sporcu olmasaydım bu iki meslekten birinin peşinden koşardım.

Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Takip ettiğiniz başka sporlar var mı?

Öncelikle boş zamanlarımda evde vakit geçirmeye bayılıyorum. Çünkü maçlardan, deplasmanlar yüzünden evinizden çok ayrı kalıyorsunuz ve boş günlerinizde de evinizin keyfini çıkarmak istiyorsunuz. Fakat onun dışında, sürekli yeni yerler görmeye, değişik yemekler tatmaya bayılıyorum. Hep aynı yerlere gitmeyi çok sevmiyorum. O yüzden sürekli farklı yerler keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak hoşuma gidiyor.

Bunların dışında tabi ki de erkek arkadaşımla, ailemle, arkadaşlarımla vakit geçirmeye bayılıyorum. Onlarla beraber olduğum her an keyifli benim için. Ayrıca tam bir yabancı dizi ve film manyağı olduğumu söyleyebilirim. Sporcuların olmazsa olmazları filmler ve diziler. Ayrıca tiyatro oyunlarının da sıkı bir takipçisiyim. Boş zamanlarımı değerlendirdiğim başka bir eylemde tiyatro izlemek. Tenis sevdiğim ve takip ettiğim bir spor. Voleybolu bıraktıktan sonra oynamayı da düşünüyorum. Roger Federer çok saygı duyduğum bir tenisçi ve sporcu. Bence hem karakteriyle hem de başarılarıyla dünyadaki en başarılı sporculardan.

Son olarak bir sporcuda olmazsa olmaz 3 şey sence ne olmalı? 

Özgüven-Hırs-Sabır

En son izlediğiniz film yada dizi, okuduğunuz kitap?

O kadar çok izliyorum ki hangisinden başlasam bilemedim :) Ama en son izlediklerimden, en sevdiğim dizi “La casa de papel” oldu. Film olarak da “Dunkirk” sanırım. En son okuduğum kitap ise “Sapiens”



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler