17 Mayıs Galatasaray Bayramı kutlanıyor!
Galatasaray'ın önemli isimleri 17 Mayıs Galatasaray Bayramı'nda bir araya geldi. İşte Galatasaray Bayramı'nda yaşananlar ve o isimlerin açıklamaları...
Avrupa'dan Türkiye'ye gelen en büyük kupanın 17. yılı, 17 Mayıs 2017 Çarşamba günü Galatasaray Bayramı olarak kutlanıyor.
Bu önemli günde 1996-2000 yılları arasına damga vuran Galatasaray'ın efsaneleri ile Erdal Keser'den Tarık Hoçiç'e, Prekazi'den Ujfalusi'ye, Arif Kocabıyık'tan Necati Ateş'e, Mapeza'dan Riera'ya yakın dönemin yıldızları Galatasaray Bayramı'nda bir araya gelecek.
Florya Metin Oktay Tesisleri Jupp Derwall Antrenman Sahası'nda Galatasaray Futbol Takımı'nın idmanının ardından toplu fotoğraf çekimi yapılacak.
ÖZEL MAÇ SAAT 13:00'TE
Efsane oyuncular saat 13:00'te iki farklı takım oluşturacak ve 17'şer dakikalık iki devre halinde bir gösteri maçı gerçekleşecek. 1996-2000 kadrosu UEFA Kupası ile özdeşleşen beyaz formayla sahaya çıkacak; diğer efsaneler ise Metin Oktay formasıyla mücadele edecek.
Gösteri maçı sonrası Florya Metin Oktay Tesisleri'nde barbekü partisi düzenlenecek.
4 canlı yayın noktasının kurulacağı Florya Metin Oktay Tesisleri'nde Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek tarafından 2000 yılında Galatasaray Başkanı olan Faruk Süren'e ve ilk olarak 1996-2000 döneminde Galatasaray'ı çalıştıran Türkiye'nin en çok kupa kazanan teknik direktörü Fatih Terim'e plaket takdim edilecek.
HAGI: ''İNANILMAZ ANLARDI''
17 Mayıs Galatasaray Bayramı nedeniyle Galatasaray Spor Kulübü'nün davetlisi olarak İstanbul'a gelen efsane futbolcu Gheorghe Hagi; 17 Mayıs 2017 Çarşamba günü Florya Metin Oktay Tesisleri'ndeki gösteri maçında bir kez daha Galatasaray forması giyecek. Romanya'dan Gheorghe Popescu ve Adrian Ilie ile birlikte İstanbul'a gelen Hagi, GSTV'nin sorularını yanıtladı.
Sahibi olduğu ve teknik direktörlüğünü yaptığı Viitorul Constanta'nın Romanya şampiyonu olması ile ilgili konuşan Gheorghe Hagi, "Takımı kurduktan 7 yıl sonra inanılmaz bir şey başardık. Sezon başında böyle bir düşüncemiz yoktu ama inanılmazı başardık. Akademiden gelen; takımın yüzde 70'ini oluşturan ve 22 yaş ortalamasına sahip olan bir takımla Romanya'nın şampiyonu olduk. Stadımız küçük ama özel; Köstence bölgesindeki tek başarı. Futbolu da böylece şehre aşılamış olduk. Bundan sonraki hedefimiz de yine oyuncu yetiştirmek. Akademinin de amacı buydu zaten. Büyümek için adım atmaya devam edeceğiz. Milli takıma zaten oyuncu gönderiyoruz; orası için de iyi bir kaynağız. Türkiye'de çok güzel işler yaptım; izler bıraktım. İstanbul'a her geldiğimde de kendimi çok iyi hissediyorum. Romanya'da şampiyon olduğumuz gün de Türkiye'den gelen desteği hissettim" ifadelerini kullandı.
17 Mayıs 2000'de kupayı birlikte kaldırdığı eski arkadaşları ile Florya'da yeniden bir araya geleceği için mutluluk duyduğunu söyleyen Hagi sözlerine şöyle devam etti: "İnanılmaz anlar yaşamıştık. Oyuncular, yöneticiler ve taraftarlar. Bana kalırsa Türk halkı bizim başarımızla gurur duyduk. Kendimizi Avrupa'nın en güçlü insanları olarak hissettik. Yarın eski takım arkadaşlarımı, yöneticileri görmek benim için büyük bir mutluluk olacak. Umarım bu başarılar tekrarlanır. Florya'ya tekrar ayak basmak benim için özel bir duygu çünkü burada kendi kendimi daha da geliştirdim. Arkadaşlarımla görüşmek büyük mutluluk olacak. Yaş olarak ilerliyoruz; arkamızdan çocuklarımız geliyor. Tarih yazdığımız için mutluyuz. 17 Mayıs 2017 de benim için özel bir an, özel bir mutluluk olacak."
PREKAZİ: ''TARİH SİLİNMEZ''
17 Mayıs Galatasaray Bayramı nedeniyle İstanbul'a gelen bir diğer Galatasaray efsanesi Cevad Prekazi de, etkinlik öncesi GSTV'nin konuğu oldu.
Cevad Prekazi, 1988-89 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası'ndaki yarı final ve 2000'deki UEFA zaferi için; "Türk futbolu yavaş ileri gidiyordu ama çok zordu. O sene yarı finale çıkmamız muhteşem bir olaydı. Sadece Galatasaray için değil; Türkiye için öyleydi. Bu sayede Türkiye de daha ileri gitmeye başladı. 2000 zaferi öncesi muhteşem bir takım vardı. 4 sene üst üste şampiyon oldu. O takımdan 8 kişi milli takıma gitti ve Dünya Kupası'nda 3. oldu. Ben her zaman diyorum. Milli takımda 6-7-8 Galatasaraylı olmalıdır. Keşke o takım Şampiyonlar Ligi'ni de alabilseydi ama UEFA şampiyonluğu da mükemmel bir olaydı. Kupanın üzerinde 2000 Galatasaray yazıyor. Demek ki tarih silinmez" diye konuştu.
İstanbul'a sık sık geldiğini hatırlatan Cevad Prekazi, "Galatasaray'ı izlemek için, sevdiğim insanları görmek için geliyorum. Florya'da tekrar bulunmak benim için çok güzel bir olay olacak. Kalabalık olacak, süper olacak. Biz o zamanlardan bahsedeceğiz" ifadelerini kullandı.
2017 Avrupa Şampiyonası'nda mücadele eden ve yarı finale yükselen Türkiye U17 Milli Takımı'nı da yakından takip ettiğini dile getiren Prekazi, "Galatasaray altyapısı her zaman iyidir. U17 takımı kadrosu açıklandığında hemen kaç Galatasaraylı oyuncu olduğuna baktım. Ama yarın A takıma kaç futbolcu gidecek o daha önemli. Bir futbolcu neden 17 yaşındayken A takımda oynamasın. Kuvveti varsa, mücadele ediyorsa oynamalı. Şans tanımak lazım. Benim zamanımda Tugay 17 yaşında A takımdaydı. Bülent Korkmaz genç yaşta yarı finale yükselen takımın oyuncusuydu" diyerek sözlerini tamamladı.
Cevad Prekazi röportajın ardından bir süre Hagi ile de sohbet etme imkanı buldu...
KESER: ''GALATASARAY ÖNDERLİĞİNDE...''
17 Mayıs Galatasaray Bayramı için İstanbul'a gelen isimlerden biri de Galatasaray'ın 1980'lerde ve 1990'larda formasını giyen Erdal Keser... Futbolculuğunun yanı sıra geçmiş yıllarda teknik ekipte de görev alan Erdal Keser, etkinliğe ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu:
"Galatasaray, Avrupa havasını Türkiye'ye aldıran ilk kulüp. Galatasaray'ın önderliğinde futbolumuzun geliştiği bir gerçek. Bunu ilerleyen yıllarda da görmeliyiz."
"17 Mayıs 2000'de futbolu bırakmış; heyecanlı bir biçimde televizyon karşısında kupanın sevincine ortak olmuştum. O gün, 'Türkiye artık bu konuda da söz sahibi' demiştim. Son zamanlarda ülke olarak bu konularda başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değil..."
"Benim oynadığım zamanda profesyonellik şimdiki zamanla mukayese edilemeyecek durumdaydı. Geçmiş yılları çok iyi hatırlıyorum. 1984'te gelmiştim; başkanımız Ali Uras, hocamız Jupp Derwall'di. Çimlerin tohumlarının atıldığı dönemdi. Başkanımız tüfeklerle kargaları kovalardı çimler yetişsin diye... Ama eskileri unutalım; o günlerden sonra çok çok iyi işler yapıldı Galatasaray'da."
"Altyapıda Galatasaray her zaman önderlik yapmıştır. Türkiye'deki altyapı çalışmaları bir yere geldikten sonra tıkanıyor. A takıma verdiğimiz oyuncuların sayısı giderek azalıyor. Bunu analiz etmek gerek. Türk futbolu için çok önemli bir konu. Avrupa'ya nazaran kaliteli oyuncularımız var ama devamı gelmiyor. Bu nedenle yurt dışından oyuncu getiriyoruz..."
HOÇİÇ: ''KALPLE OYNARDIK PARAYLA DEĞİL''
1981-82 sezonundan itibaren 2 buçuk yıl Galatasaray'da forma giyen; bir kez sarı-kırmızılı formayla gol krallığı yaşayan Tarık Hoçiç de 17 Mayıs Galatasaray Bayramı nedeniyle İstanbul'a geldi.
Çarşamba günü Florya'da gerçekleşecek etkinlik öncesi konuşan Tarık Hoçiç, geçmişe dair cümlelerini "Ne zaman yağmur yağsa statlar çamur olurdu. Biz o zamanlar kalple oynardık; parayla değil. 2 buçuk yıl Galatasaray'da oynadım. Kupalar kazandık. İyi oynadık ama lig şampiyonluğunu kazanamadık. Tomislav İvic sonrası Jupp Derwall'le Galatasaray'da işler yoluna girdi. Fatih Terim'le her şey değişti, sayısız başarılar elde etti" diyerek aktardı.
Hoçiç; etkinlikle ilgili olarak da "17 Mayıs 2000'de Arsenal maçını Saraybosna'da izlemiştim. Çok iyi bir kadro vardı. Çok iyi bir hoca vardı. İmparator vardı. Arkadaşlarımla bayraklarla tur yapmıştık Saraybosna sokaklarında. Biz yarın Florya'da olacağız ama kalbimiz her zaman Ali Sami Yen'de olacak. Eski arkadaşlarla yeniden görüşmek beni çok mutlu edecek" ifadelerini kullandı.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın