Türkiye Profesyonel 1.Liginin yani bugünkü adıyla Süper Ligin  1959 yılında kurulmasından sonra  son sezonda tüm kupaları kazanan Galatasaray'ın  yaşadığı şampiyonlukların kısa öyküsüne gelince... 

 

İşte geçmişten günümüze Galatasaray şampiyonlukları;

 

 

1905 yılında kurulan Galatasaray Futbol Kulübü, 1959 yılında kurulan Profesyonel 1. Futbol Ligi'ine kadar yaptığı müsabakalarda bir çok başarı ve şampiyonluklar elde etti. Fakat 1959 yılında kurulan Profesyonel Futbol ligi itibariyle esas alınan şampiyonluklar da Teknik direktör Gündüz Kılıç yönetiminde başarılı bir performans sergileyip iki yıl sonra mutlu sona ulaşarak ezeli rakibi Fenerbahçe"nin 4 puan önünde ilk şampiyonluğunu 1961-1962 sezonunda elde etti. İlk şampiyon kadroda Turgay Şeren-Uğur Köken-Talat Özkarslı-Candemir Berkman-Suat Mamat-Ayhan Elmastaşoğlu-Bahri Altıntabak-Ergun Ercins gibi oyuncular yer alıyordu.

 

 

 

İlk şampiyonluğun ardından ikinci şampiyonluğu da alarak Profesyonel lig’de üst üste şampiyon olan ilk takım ünvanı aldı. Gündüz Kılıç’ın Teknik direktörlüğündeki Galatasaray, tarihin en uzun lig maratonunda oynadığı 42 maçın 28’ini kazanarak şampiyonluk ipini göğüsledi. Bu sezon 105 gol atılarak bir başka rekor kırılmış oldu.Takımın efsanesi Metin Oktay bir sezon önce gittiği İtalya"nın Palermo takımında bir sezon oynayarak dönmüş, 38 golle gol kralı olurken  takımını da şampiyon yapmıştır. Ayrıca bu sezon şampiyon kulüpler ligi kupasında oynayan Galatasaray çeyrek finalde oynayarak Avrupa'daki ilk başarısını elde etti.

 

 

 

1960’dan 1967 senesine kadar Teknik direktörlük yapan Gündüz Kılıç’ın ardından göreve getirilen Toma Kaleperoviç’in teknik direktörlüğü yaptığı bu ilk sezonda takımı Galatasaray üçüncü kez şampiyon oldu. Bu sezonun ayrı bir anlamı da Türk futbolunda efsane olan ve taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Metin Oktay’ın şampiyonluk ve gol krallığı ile futbolculuk yaşantısını noktalamasıydı.

 

Şampiyon kadro; Nihat Akbay, Varol Ürkmez, Ali Elveren, Muzzafer Sipahi, Ergün Acuner, Talat Özkarslı, Akın Aksaçlı, Bekir Türkgeldi, Tuncer İnceler, Turan Doğangün, Mazlum Fırtına, Mehmet Oğuz, Muhlis Gülen, Ergin Gürses, Ahmet Çeloviç, Metin Oktay, Ayhan Elmastaşoğlu, Atilay Özgür, Gökmen Özdenak, Uğur Köken"den oluşuyordu.

 

 

 

Çekişmeli ve bir o kadar zor geçen bir sezonun ardından Galatasaray sezonu lider olarak bitirip dördüncü şampiyonluğuna kavuşmuş oldu. Galatasaray aynı yıl Şampiyon Kulüpler Kupası’na da katılma hakkı kazanmış oldu. Bu sezonda Galatasaray’ın teknik idare görevinde Coşkun Özarı ve İngiliz direktör Brian Birch bulunuyordu. Özarı"nın takımdan ayrılmasının ardından takımın başına Brian Birch geçti. 30 maçta 17 galibiyet, 8 beraberlik ve 5 mağlubiyet aldı. 42 puan toplayan Galatasaray dördüncü kez şampiyon oldu.

 

1970-71 sezonundaki şampiyonluğu unutulmaz kılan olay ise Fenerbahçelilerin kısa bir süre de olsa kendilerini şampiyon zannetmeleri oldu. Ligin son haftasına girilirken puan durumunda Fenerbahçe'ye karşı 40-38 üstün olan Galatasaray, 6 Haziran 1971 tarihinde Ankara'da PTT ile karşılaşırken, Galatasaray'ın mağlup oynadığı haberinin yayılması üzerine, İstanbul'da Beşiktaş'ı 1-0 yenen Fenerbahçeliler kendilerini şampiyon sandılar. Ancak, Ankara'daki maçın 7-1 Galatasaray'ın lehine sonuçlandığının anlaşılması üzerine Fenerbahçelilerin sevinci yarıda kaldı.

 

 

5. Beşinci Şampiyonluk ve 1. Yıldız 1971-1972

 

Brian Birch teknik direktörlüğünde 1971-1972 sezonunu da şampiyonluk ile tamamlayarak beşinci şampiyonluğunu kazanan Galatasaray'da İngiliz teknik direktör Brian Birch tek başına takımını yönetme imkanı yakaladığı ilk sezonda şampiyonluğu kazanmış oldu.Bu sezonda Galatasaray 30 maçta bir önceki sezonda olduğu gibi 17 galibiyet, 8 beraberlik, 5 mağlubiyet aldı ve 42 puan topladı.

 

Kadro ise; Yasin Özdenak, Nihat Akbay, Ekrem Günalp, Tuncay Temeller, Muzaffer Sipahi, Aydın Güleş, Savaş Yarbay, Samim Yağız, Tarık Küpoğlu, Olcay Başarır, Ahmet Akkuş, Mehmet Oğuz, Suphi Soylu, Bülent Ünder, Gökmen Özdenak, Metin Kurt, Uğur Köken, Ayhan Elmastaşoğlu, Yıldırım Benayyat,Hidayet Öztekin"den oluşuyordu.

 

 

 

Bu sezon Galatasaray’ın üst üste 3. defa şampiyon olduğu yıldı. Brian Birch’in takımının başında olduğu 3 yılda Galatasaray’ın şampiyon olması onu bu konudaki ilk teknik direktör olma başarısına ulaştırdı. Galatasaray altıncı şampiyonluğunu yakalamışken 3 yıl üst üste şampiyon takımın teknik direktörlüğünü yapan Brian Birch lig tarihinde o güne kadarki en başarılı teknik direktör ünvanını kazandı.

 

Son 3 sezonun şampiyon kadrosu ise çok fazla değişikliğe uğramamıştı.Yasin Özdenak, Nihat Akbay, Ekrem Günalp, Tuncay Temeller, Muzaffer Sipahi, Aydın Güleş, Savaş Yarbay, Tarık Küpoğlu, Arif Kuşdoğan, Olcay Başarır, Ahmet Akkuş, Suphi Soylu, Mehmet Oğuz, Bülent Under, Kohran Tınaz, Gökmen Özdenak, Metin Kurt, Mehmet Özgül, Uğur Köken şampiyon kadroyu oluşturan futbolculardı.

 

 

 

1986 yılına gelinceye dek 10’dan fazla teknik direktör değişikliğine giden Galatasaray 14 yıl gibi uzun bir süre şampiyonluğa hasret kaldı. Ancak bu  sezona fırtına gibi başlayan Jupp Derwall yönetimindeki Galatasaray, sezona şampiyonluk parolasıyla giriş yaptı. 

 

Sezon boyunca Beşiktaş ile kıyasıya yarışa girdi. İkinci yarıda ise Beşiktaş, 10 maç üst üste galibiyet alarak 1959-60 sezonunda kırdığı 13 maç üst üste galibiyet rekoruna yaklaşmıştı. Ancak Galatasaray'a yenilince lider Beşiktaş ve Galatasaray'ın puanları eşitlendi ancak averaj Beşiktaş lehineydi. Beşiktaş daha sonra puan farkını ikiye çıkarsa da sezonun bitmesine üç hafta kalan 24 Mayıs 1987'de Beşiktaş, Malatyaspor deplasmanında beklenmeyen bir yenilgi aldı ve Galatasaray ile puanlar eşitlendi. Sonraki hafta 31 Mayıs 1987'de Beşiktaş, kendi sahasında Denizlispor'a karşı 1-0 önde giderken, 85. dakikada Denizlispor'lu Erol frikikten golü atınca, maç 1-1 sona erdi ve Galatasaray'ın galibiyetiyle son haftaya Galatasaray bir puan önde girdi.

 

 Son hafta iki takım da maçlarını kazanınca 14 yıl aradan sonra Jupp Derwall yönetimindeki Galatasaray şampiyonluğa ve  kupaya uzanan taraf oldu. Kazanılan bu şampiyonluk Galatasaray’ın profesyonel liglerdeki 7. şampiyonluğuydu. Galatasaray 36 maçta 23 galibiyet, 8 beraberlik 5 de mağlubiyet alırken 54 puan toplamıştı. Takımın en golcü futbolcusu ise 13 gol ile Uğur Tütüneker olmuştu. Ayrıca Galatasaray böylelikle uzun bir aradan sonra bir sonraki sezon için Şampiyon Kulüpler Kupası bileti aldı.

 

14 yıl aradan sonra şampiyon olan kadroda; Zoran Simoviç, Hayrettin Demirbaş,İsmail Demiriz, Semih Yuvakuran, Raşit Çetiner, Erhan Önal, Ahmet Ceyhan, Yusuf Altıntaş,Uğur Tütüneker, Cevad Prekazi, Muhammed Altıntaş, Arif Kocabıyık, Bülent Alkılıç,Adnan Esen, Suat Kaya,Cüneyt Tanman, Savaş Koç, İlyas Tüfekçi, Erkan Ültanır, Mirsad Kova?evi? (Mirsat Güneş), Tuncay Soyak, Öner Kılıç yer alıyordu.

 

 

 

İlk kez 3 puan sisteminin uygulandığı 1987-1988 sezonunda Mustafa Denizli’nin teknik direktörlüğündeki Galatasaray 38 maçta 23 galibiyet, 8 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak  sekizinci kez şampiyon oldu.

Mustafa Denizli, ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı. Ayrıca bu sezonda ilk kez 3 puan sistemi uygulanırken Galatasaray bir kez daha Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılma hakkı elde etti. Samsunspor'dan transfer edilen Tanju Çolak ise 39 gol ile gol kralı oldu.

 

 

 

1992-93 sezonu öncesinde Elvir Bolic, Hakan Şükür, Suat Kaya, Falko Götz, Reinhard Stumpf ve Okan Buruk ile güçlendiren Galatasaray, Iosif Rotariu ve Roman Kosecki gibi futbolcularla ise yolları ayırdı.

 

1992-1993 sezonunda 5 yıl aradan sonra Galatasaray efsane teknik direktörü Alman Karl Heinz Feldkamp ile dokuzuncu kez şampiyon oldu. Bu sezonda Galatasaray 66 puanla şampiyon olurken, 20 galibiyet, 6 beraberlik ve 4 mağlubiyet almıştı.

Galatasaray Ligde başlangıcı çok iyi yapmasa da ilk yarının sonlarına doğru ligin zirvesini zorlamaya başladı. 12 Aralık 1992'de Beşiktaş'ı 3-1 yendi ve hep rakipleriyle puan farkını 1'e indirip, Beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisini sonlandı. 

25. haftada ise Galatasaray, ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 10 kişi olmasına rağmen 4-1 yenerek, Beşiktaş'ın da Trabzonspor mağlubiyetiyle liderliği kazandı. 27. haftada Galatasaray ve Beşiktaş'ın puanları eşitlenmişti. 28. haftada Galatasaray'ın 5-0'lık Konyaspor galibiyetiyle Galatasaray averajda da öne geçti. Son hafta da Ankaragücü karşısında alınan 8-0'lık galibiyetle Galatasaray, 3 senelik Beşiktaş liderliğine son vererek Türkiye şampiyonu oldular

 

 

10. Onuncu Şampiyonluk ve 2. yıldız 1993 - 1994

 

Karl Heinz Feldkamp’tan sonra bir diğer Alman teknik adamın direktörlüğünde lige başlayan Galatasaray onuncu şampiyonluğunu Alman Reiner Hollmann ile 1993-1994 sezonunda kazandı.

 

Reinhard Holmann’ın teknik direktörlüğünü yaptığı bu sezonda Galatasaray, 30 maçta 22 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyet aldı. 70 puan topladı. Böylelikle Galatasaray 10. şampiyonluğuna ulaştı.

 

Şampiyon kadroda; Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu, Ahmet Bulut,İsmail Demiriz, Bülent Korkmaz, Yusuf Altıntaş, Mert Korkmaz, Falco Götz, Reinhard Stumpf, Cihat Arslan, Soner Tolungüç,Tugay Kerimoğlu, Muhammed Altıntaş, Uğur Tütüneker, Okan Buruk, Suat Kaya, Hamza Hamzaoğlu, Yusuf Tepekule , Cengizhan Hınçal, Roger Ljung, Arif Erdem, Hakan Şükür, Erdal Keser, Mustafa Kocabey, Kubilay Türkyılmaz, Benhur Babaoğlu gibi oyuncular yer alıyordu.

 

 

 

 Fatih Terim’in gelmesiyle başlayacak 4 yıl üst üste şampiyonluğun ilk sezonudur. Bu dönemdeki en önemli olay Hagi"nin transferidir. Hagi'nin transferi tüm dünyada yankı yapmıştır. Devre arasında ise kadro  Filipescu ve Adrian İlie ile güçlendirildi. 1996-1997 yıllarındaki ilk sezonunda Galatasaray 82 puan kazanarak on birinci şampiyonluğunu kazandı. Şampiyonluk kadrosunda ise Filipescu, Suat, Hagi, Ümit, Tugay, Hakan Şükür gibi sonraki yıllarda Galatasaray tarihine geçecek isimler bulunuyordu. Bu yıl aynı zamanda 4 sene üst üste kazanılacak şampiyonluğun ilk yılını ifade ediyor olması nedeniyle ayrıca bir öneme sahipti.

 

 

 

On ikinci şampiyonluk bir sezon önce şampiyon olan ve birbirine alışan kadro ile geldi.Bu kadroya ek olarak Popescu alındı.  1997-1998 sezonunda da 34 maçta 23 galibiyet, 6 beraberlik ve 5 mağlubiyet alan Galatasaray,  75 puanla Fenerbahçe"nin 4 puan önünde  12. şampiyonluğunu ilan etti.

 

 

 

 

Bu sezonun en önemli transferleri kaleci Taffarel ve Hasan Şaş oldu. Galatasaray, sezon bitimine bir hafta kala üst üste üçüncü kez şampiyon olurken, Hakan Şükür ise 19 golle ligi gol kralı olarak tamamladı.1998-1999 sezonunda kendisinden önce teknik direktörlük yapan İngiliz Brian Birch’i yakalayan Fatih Terim bu sezonki şampiyonluk ile ligi üst üste üçüncü kez zirvede tamamlayarak Galatasaray’ın 13. Şampiyonluğunun mimarı oldu ve kendi kariyerine yeni bir halka ekledi. 34 maçta 23 galibiyet, 9 beraberlik, 2 mağlubiyet ile ulaşılırken 78 de puan toplandı.

 

 

 

Sürekli artan başarı grafiğiyle Galatasaray’ın 4 sene üst üste şampiyon olması ve bunun yanında Avrupa UEFA  Kupası’nı kazanması tarihine altın harflerle yazılmıştır.  Bitime iki hafta kala en yakın rakibi olan Beşiktaş"a  6 puan fark atan Galatasaray, 4 sene üst üste şampiyon olan ilk takım oldu. Şampiyonluk  34 maçta 24 galibiyet, 7 beraberlik ve 3 mağlubiyetle gelmişti. 

 

Türkiye Kupası'nda da finale kalan Galatasaray, çeyrek finalde Trabzonspor'u 2-1, yarı finalde Ankaragücünü 2-0 yenerek finale yükseldi. Finalde Antalyaspor ile eşleşen Galatasaray, rakibini 5-3 yenerek bu kupayı da müzesine götürdü.

Sezon sonu  Fatih Terim’in 4 yıl başarılarla doldurduğu kariyerinin ardında ayrılışını beraberinde getirdi ve takımın başına başarıları sürdürecek olan Mircea Lucescu geçti.

 

 

 

 

Galatasaray Avrupa Kupasından sonra 2001-2002 Sezonunda en yakın rakibi Fenerbahçe'ye 3 puan fark atarak 3. yıldızıını takmayı başaran ilk takım oldu.Mircea Lucescu yönetimindeki Galatasaray, bu sezonu 34 maçta 24 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyetle ve 78 puanla Şampiyon tamamlamıştır. Arif Erdem ise 21 gol ile gol kralı olmuştur. Mircea Lucescu’nun teknik direktörlüğünde 15. Şampiyonluğunu yaşayan Galatasaray, bu sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynama başarısı da göstermiştir.

 

 

 

2005-06 sezonu öncesinde ise Gheorghe Hagi ile yollar ayrılmıştır. Teknik direktör koltuğunun boşalmasının ardından Belçikalı Eric Gerets teknik direktörlüğe getirilmiştir. Bu sezonun son maçı olan 3-0’lık Kayserispor maçı ve o maçın bitiminden itibaren 16 dakika süreyle Denizli’deki Fenerbahçe maçının bitmesinin beklenmesi unutulmaz anlar olarak tarihe geçecekti. Son haftaya kadar en yakın rakibi Fenerbahçe ile başa baş devam eden sezonda, Fenerbahçe’nin son hafta Denizli’de berabere kalması, Galatasaray'a 4 yıl sonra şampiyonluk getiren skor oldu.

 

  

 

 

2007-08 sezonu öncesinde ise Eric Gerets'in yerine Karl-Heinz Feldkamp getirildi. 22 Mart 2008 tarihinde ise kulüp başkanı Özhan Canaydın hastalığı sebebiyle başkanlığı Adnan Polat'a bıraktı. 1 Nisan 2008 tarihinde de Alman teknik adam Karl-Heinz Feldkamp yönetimle anlaşmazlık ve sağlık sorunları nedeniyle takımın başından ayrıldı . Karl Heinz Feldamp'ın son 6 haftada yarım bıraktığı işi Cevat Güler Teknik direktörlüğü ile tamamlayarak 17. Şampiyonluğuna ulaştı.

 

 

Bu sezonda çoğu ilk kez sarı kırmızılı forma giyen genç oyunculardan oluşan Galatasaray, 32. haftada ezeli rakibi Fenerbahçe'yi Ali Sami Yen stadında Nonda'nın golüyle 1-0'lık skorla geçerek şampiyonluk adımını attı. Ayrıca sezonun iyi çıkış yapan takımlarından Sivasspor'u 5-3 yenen Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Sivasspor'a 6 puan fark atarak şampiyonluğa ulaştı.Bu sezonun son maçının ardından ise takımın kaptanı ve efsane futbolcusu Hakan Şükür futbola veda etti.

 

 

 

Son şampiyonluğunun ardından 4 yıl bir durgunluk yaşayan Galatasaray 2011-12 sezonunda kulüpteki olağanüstü genel kurul sonrası başkanlığa Ünal Aysal seçildi. Ünal Aysal ise başkanlığa getirilmesinin ardından teknik direktör olarak  Fatih Terim'i takımın başına getirdi.

 

2011-12 sezonu öncesi yeni bir yapılanmaya giden takımda Johan Elmander, Selçuk İnan, Tomas Ujfaluji, Emmanuel Eboue, Ceyhun Gülselam, Albert Riera, Sercan Yıldırım, Okan Derici, Engin Baytar, Felipe Melo ve Fernando Muslera gibi oyuncular kadoya dahil oldu. 

 

Kurulan takımla sezonun 14. haftasında ele geçirdiği liderlik koltuğunu rakiplerine kaptırmayan Galatasaray, lig tarihinde bir ilke imza atarak, rakiplerine 9 puan farkla liderliğini ilan etti fakat şampiyon olamadı.Çünkü bu sezon ilk kez uygulamaya başlayan Plaf-Off uygulaması vardı.

 

 Şampiyonluk için geçilmesi gereken son bir engel kalmıştı; Sezon öncesi yaşanan şike olayları nedeniyle ilk kez uygulanan play-off sisteminden dolayı 6 maçlık bir Süper Final. Süper Finale puan avantajıyla giren Galatasaray, puan kayıpları yaşayarak şampiyonluğu son maça bıraksa da bir puan gerisindeki rakibi Fenerbahçe ile Kadıköy'de 0-0 berabere kalarak Şükrü Saraçoğlu stadında şampiyonluk kupasını kaldırdı ve ezeli rakibinin sahasında şampiyon olma  konusunda da tarihe geçti.

 

 

 

2012-2013 Sezonu'nda 19. Şampiyonluğunu ilan edecek olan Galatasaray, ligde 3. haftadan itibaren elde ettiği liderlik koltuğunu lig sonuna kadar bırakmadı. Sezonun 32. haftasında evinde ağırladığı Sivasspor'u 4-2 mağlup ederek bitime iki hafta kala en yakın rakibi Fenerbahçe'nin 10 puan önünde lig tarihindeki 19. şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray, sonraki maçlarına formalite olarak çıktı.

 

19. Şampiyonluğun mimarlarından olan Fatih Terim ise 6. kez lig şampiyonluğunu kutlayarak kendi rekorunu geliştirdi. Ayrıca iki sezonda iki lig ve TFF Süper Kupa şampiyonluğu yaşamanın yanı sıra aynı sezonda UEFA Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynama başarısı da gösterdi.

 

 

 

 

Uzun zaman sonra 3 büyük takımın birden şampiyonluk yarışını sürdürdüğü ligde Galatasaray yönetim sorunları  ve mali problemlerin gölgesi altında bitime bir hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Bu son şampiyonlukta 3 ayrı başkan ve 2 teknik direktör değişikliğine rağmen, zorlu şampiyonluk mücadelesi başarı ile son buldu. Ligin 12. haftasında takımın başına geçen Hamza Hamzaoğlu 4.yıldızın altına imza atarken,  hem teknik direktör hem de futbolcu olarak Galatasaray’da şampiyon olan ilk teknik direktör ünvanı aldı.  

Ayrıca bu sezon Türkiye Kupası ve Süper Kupa"yı  da müzesine götüren Galatasaray"ın 3 kupa alan teknik adamı olarak tarihe geçti.