Zaman Gazetesi yazarlarından Ahmet Çakır, Galatasaray'ın gündemini değerlendirdi. "Şampiyonluk ve yakıcı çelişkiler!" başlıklı yazısında önemli ifadeler kullandı.

İŞTE O YAZI...

Galatasaray bir yandan çifte kupanın keyfini yaşarken öte yandan yürek yakıcı birtakım sorunlar gündemdeki yerini koruyor.

Özellikle Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı oyuncularının ödemelerinin yapılmayışı nedeniyle ortaya çıkan dramatik durumlar, camianın ve taraftarın keyfini kaçırıp tepkisini çekecek nitelikte. Nitekim pek çok Galatasaraylı okur, “ille de bunu yaz” diye başvuruda bulunuyor. İçlerinde ‘utanıyorum' diye isyan edenler de var. Onların dünya çapındaki başarılarının yanında hiç de büyük rakamlar olmayan alacaklarının ödenmeyişi, her türlü dramatik değerlendirme ve bundan doğacak tepkilere uygun zemin hazırlıyor.

Evet, takıma 5 kuruşluk faydası olmayan bazı futbolcular için onmilyonlarca euro rahatlıkla harcanabiliyor. 10 milyon eurodan fazla bonservis bedeli ödenmiş olan Bruma'nın Cim Bom'a ne kattığı yolunda bir kıyaslama yapmamak mümkün mü? Hele 5 milyon euro ödenen Hayroviç'in, ikinci bir Ribery rezaleti oluşturması kolay unutulacak bir durum mudur?

Sadece bu anlamsız transferler konusunda biraz daha dikkatli davranabilmek Sarı Kırmızılı kulübü bir yığın sıkıntıdan kurtarabilirdi. Fakat ne yaparsınız ki herşey futboldaki şampiyonluğa endeksli ve o olunca da bütün bu yıkıcı hatalarla onların getirdiği yükler unutuluyor. Transferse tam bir cinnet!

Konuyu yönetimden öğrenmeye çalıştım öncelikle. En azından ‘hemen gerekli ödemeler yapıldı' yolunda birşeyler duymayı umuyordum, tam tersi denilebilecek bir durumla karşılaştım. Yeni yönetim mali açıdan derlenip toparlanmayı temel amaç ve hedef olarak görürken, futbol dışındaki şubelerde çekilen sıkıntının daha da artabileceği mesajını veriyor.

Tek çıkış yolu olarak da sponsor bulunması gösteriliyor. Bunun için yönetim kurulu üyeleriyle birlikte herkes seferber olmuş durumda. Fakat bugüne kadar ne yapılabildiği ortada ve daha fazlası için de pek umut yok. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde bu konuda benzer türden üzücü durumların daha da artacağı itiraf ediliyor.

Hemen tüm amatör şubelerle birlikte Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımının da bütçesi daraltılacak. Ayrıca bu takımın hedefleriyle ilgili olarak da sınırlandırmaya gidilecek. Yani sadece yerli oyuncuların bulunduğu ve ligde orta sıralara oynayan bir takım sözkonusu olacak. Sponsor bulunabilirse bazı iyileştirmeler yapılabilecek, yoksa Galatasaray'ın artık bu alanda bir iddiası olmayacak.

Kulübün mali açıdan derlenip toparlanma çabası için söylenecek birşey yok; elbette ki öyle olmalı. Gelgelelim, bu tür bir daralma rahmetli Özhan Canaydın döneminde de denendi ve pek içinden çıkılamadı. Bu kez ne sonuç alınabileceğini hep birlikte göreceğiz ama kesin olan şu: Galatasaray önümüzdeki sezon futbol dışındaki şubelerde ciddi bir daralmaya gidiyor.