Habertürk Gazetesi yazarlarından Fatih Altaylı, Galatasaray'ın iki eski başkanının karşılaştırmasını yaptı ve gündemi değerlendirdi.
Adnan Polat’ın yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Birçok konuya parmak bastı. Ama ardında soru işaretleri de bıraktı. Öncelikle genel olarak yorumunuz nedir?
- Bu konuyu haftalardır konuşuyoruz. Benim söylediğim hep aynı. Galatasaray’ın eski başkanları çıkıp abuk sabuk konuşmazlar. Ama camia “Susun” dedikçe Aysal ve Polat konuşmaya doyamıyor. Daha önce söylediklerime benzer bir yanıt vereceğim. Konuşan herkes kendi penceresinden konuşuyor ve kendi işine geldiği gibi konuları eğip büküyor. Polat’ın söylediklerinde pek çok doğru var, kabul ediyorum. Ama Polat’a yönelik de pek çok suçlama yapılabilir. Mesela Adnan Polat’ın SPK ile G.Saray’ın başını belaya soktuğunu, bazı hataları yüzünden G.Saray’a pek çok dava açıldığını, hadi tam rakam vereyim, benim bildiğim 37 dava var, bunu neden söylemiyor? Yine de Adnan Polat mali açıdan Ünal Aysal’dan kat be kat başarılı bir başkandır.
‘BU KULÜP NE BAŞKANLAR GÖRDÜ’
Polat döneminde borçlanmalar yapıldı ama G.Saray’ın hisseleri geri alındı, şirket birleşmesi yapıldı ve stat bitirildi. Ünal Aysal ise hazıra kondu ve buna rağmen kulübün borçlarını azaltamadı. Tam aksine yükselen gelirleri har vurup harman savurdu. Aysal diyor ki; “Ben aldığım kadar borçla bıraktım.” Ben de diyorum ki, “Halt ettin. Senin döneminde G.Saray’ın gelirleri ne kadardı, senden önceki dönemlerde ne kadardı? 2.5 yıllık yönetiminde kaç lira harcadın bir açıkla. Tesislere, şirket birleşmelerine harcamadan sadece sportif branşlara kaç lira harcadın?” Tabii Polat’ın konuşmaları da yakışıksız. Sanki bir o G.Saray’ı düşündü. Yahu bu kulüp ne başkanlar gördü, ayıp...
POLAT SEÇİME GİTSEYDİ HİÇBİR SORUN OLMAZDI
Sayın Polat, seçim kararı almadığını ve bunun hayati bir nedeni olduğunu söyledi. Bu nedeni de sır gibi saklamak zorunda olduğunu belirtti. Bu sır koltuğunu kaybettirecek kadar ne olabilir?
- Bilemem. Benim adım Adnan Polat değil. Adnan Polat’ın sırdaşı da değilim ki sakladığı sırrı bileyim. Ben şunu bilirim; Adnan Polat o kongrede çıkıp “Arkadaşlar mesajı aldık. Güven tazeleme gereği duyuyoruz. Bu kongrede bir seçim kararını birlikte alalım ve seçime gidelim. Ben ve ekibim de yeniden aday olacağız” deseydi hiçbir sorun çıkmazdı.
ESKİDEN F.BAHÇE’YE GÜLERDİK, ŞİMDİ BİZ ÖYLE OLDUK
Galatasaray’da genel barış nasıl olabilir? Bu işi kim toparlayabilir?
- Ben toparlayacak birini göremiyorum. Galatasaray’da yıllardır biriktirilen nefret artık kabına sığmayıp taştı. Bunda İnan Ağabey’in (Kıraç) çok kabahati var. Yıllardır başkanları kumanda etmek ister. En azından ister ki başkanlar onun ‘büyüklüğünü’ kabul edip biat etsinler. Ama kendi o koltuğa asla oturmaz. Halbuki otursa o da rahatlayacak Galatasaray da. Mesela Süren’i asla sevmedi. Polat’ı da sevemedi. Oysa Polat’ı başkan yapan Özhan Canaydın’dı. Ama son zamanlarında Özhan Ağabey ile de geçinemiyordu. Özhan Ağabey de İnan Kıraç’a çok kızıyordu. Düşünün ki, biz Galatasaray’da kongrede kapışır, sonra pasajda beraber kafa çekerdik. Şimdi selamlaşmayan Galatasaraylılar var. Herkes birbirine sallıyor. Lokantada karşılaşıp birbirlerinin masasına uğramayan Galatasaraylılar’ı ben hayatımda görmemiştim, iki üç yıldır görür oldum. Bunlar aşılır mı? Aşılır. Camia el ele verirse aşılır ama eller yumruk yapılmış. Mehmet Cansun gibi birinin pozitif tavrına ihtiyaç var. Asıl meselemiz şu bence; G.Saray’ı bilmeyen tanımayan başkanlar ve yöneticiler işi bu hale getirdi. Eskiden Fenerbahçe’ye gülerdik böyle diye. Şimdi biz öyle olduk.
DONK CANI İSTEYİNCE MUAZZAM BİR OYUNCU
Galatasaray Donk işini resmen bitirdi. Takımın rengini değiştirebilir mi? Donk, Rıza Hoca’nın yaptğı gibi yine orta sahada mı oynamalı?
- Donk iyi futbolcu ama Galatasaray’a ne kadar katkı yapar bilemem. İnşallah yapar. Donk’la ilgili fikirlerimi Denizli ile paylaştım. Canı isteyince muazzam oyuncu. Ama Rıza Hoca ile kendine geldi. Daha önce bu kadar iyi oynamıyordu. Yetenekleri var ama tüm Surinamlılar gibi biraz havai. Tabii ki orta sahada oynayacak. Kaleye geçirecek halleri yok.
O KİŞİLERİN BİR KISMI FEDERASYONDA ÇALIŞIYOR
Adnan Polat, kulüpte kaçak göçek konusunda bir isim listesi hazırladıklarını ve bu listeyi Ünal Aysal’a verdiklerini söyledi. Ama kaç yıl oldu bu liste hala ortaya çıkmadı. Sizce liste neden saklanıyor?
- O listeden haberim var. İçeriğini bilmiyorum ama Adnan Polat işbaşına gelince Florya’da çalışan bazı personelin yolsuzluklar yaptığını belirlediğini söylemişti ve bu kişilerin işine bu yüzden son verdiğini anlatmıştı. Daha sonra Aysal yönetimi, işbaşına gelince bu kişilerin bir bölümünü yeniden işe aldı. Polat’ın yönetimindeki çok yakın bir dostum beni arayarak “Fatih söyle şunlara bu bu bu adamlar hırsız. Bunları Florya’ya geri almaları büyük ayıp” dedi. Ben de “Elinizde belge, bilgi varsa verin yönetime ileteyim” dedim. O liste ve belgeler bana asla gelmedi. Ben yine de yönetimdeki arkadaşlara durumu aktardım. Sonrasını bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla o kişilerin büyük bölümü federasyonda görevli şu anda. Günahlarını da almak istemem. Ben bir belgeye, net bir bilgiye sahip değilim.
İlginç bir konu da Galatasaray Üniversitesi yangını. Polat yangının iki yan taraftan başladığını gözleri ile gördüğünü, bunun normal olmadığını ve sabotaj olabileceğini belirtti. Üniversiteyi kim yakmak isteyebilir?
- Yuh artık. Üniversiteyi niye bu işe alet ediyorlar anlamadım. İnan Kıraç’a kızdıkları için eğitim kurumlarını da hedef almaları çok ayıp. Üniversitedeki yangının nedeni belli. Prof. Beril Dedeoğlu’nun odasındaki bir elektrikli ısıtıcıdan dolayı yangın çıkmış. O Beril Dedeoğlu sonra Bakan oldu, şimdi de YÖK’e üye oldu. Yani Adnan Polat bunu mu ima ediyor?
BAŞKASI CEO OLMALI
Fatih Terim konusunda bir sıkıntı var. Biliyorsunuz Terim, Futbol Direktörü. Yani Türk futbolunun her türlü gelişiminden sorumlu. Ama anladığım kadarı ile hazırladığı plan ve projeler uygulamaya geçmiyor. Ya da TFF tarafından ilgi görmüyor. Bu konuda bir hayli sıkıntılı. Avrupa Şampiyonası olmasa istifa bile edebilirdi. Siz ne diyorsunuz?
- Fatih Kuşçu’nun yazısında okuduğum doğru ise Fatih Hoca Türkiye Futbol Federasyonu’na CEO olmak istiyormuş. Toplantıyı ertelemesinin nedeni, bu fikrine federasyon yönetiminden destek gelmemiş olması olabilir. Ben Terim gibi düşünmüyorum. Terim’den federasyona CEO olmaz. CEO finansal duruma da hakim olmayı gerektiren bir pozisyon. Bilanço okumayı bilmeyen adam CEO olmaz. Galatasaray bunu yaptı, gördü gününü. Terim’in pozisyonu bence gayet iyi. Futbol Direktörü zaten yeterince içi dolu bir konum. CEO bir başkası olabilir ve Terim’in hedeflerinin önünü açabilir. UEFA ve FIFA da CEO’ya dayalı bir organizasyona geçmek için çalışıyor, biliyoruz. Terim de bunu Türkiye’ye getirmek istiyor olabilir. Federasyon ise bunu uygun görmediyse Terim de açıklamayı yapmaktan vazgeçmiş olabilir. Tahmin bunlar tabii.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın