Çağlar daha çok şans istiyor

Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray, Ankaragücü ile oynadığı müsabakadan 4-0 üstün ayrılmayı başardı. Karşılaşmanın ardından mücadeleyi değerlendiren spor yazarları rotasyonun gücüne dikkat çekerken; zor günler geçiren Ankaragücü'ne de destek verdi. İşte spor basınının önde gelen kalemlerinden Galatasaray - Ankaragücü maçının değerlendirmesi...

AHMET ÇAKIR / ZAMAN

Gökhan Zan, Çağlar ve Ceyhun gibi Milli Takım'da oynamış adamlara bu maçta şans verilmezse başka ne zaman oynayabilirler? İspanya Milli Takımı'nda yer almış Riera için bundan daha elverişli ortam olabilir mi? Sercan'ın hâlâ yüzde 30'la bile oynamadığı yazılıp söylenmiyor mu? Daha fazlasını ne zaman ve hangi maçta oynayacak? Hepsi bir yana bu vesileyle Kazım'ın dışarda kalmış olması bile Galatasaray taraftarı için az şey miydi? Atlamış olmayalım: Bunun kadar güzel bir durum da rakibin karanfillerle karşılanmasıydı.

OSMAN TANBURACI / YENİ ŞAFAK

Kış günü bir jübile maçı seyrettik sanki; yumuşak hava, yumuşak takım, yumuşak bir galibiyet. Riera'nın attığı gol de tam bir Avrupalı vuruşu. O da Emre'ninki gibi net, sert ve yerden köşeye... Üç golden sonrası şov! Yeni transfer Yiğit de muradına erdi, dörtledi. Terim hayatının en rahat maçını oynadı. Kenardaki aslarını da oyuna soktu. Maçı kurtarmak için değil vallahi, sırf oyunculara idman vermek içindi bu değişimler. Topa sahip olma oranı da rakibin çaresizliğini vurguladı; % 72 Galatasaray.

ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE

Ceyhun-Çağlar-Gökhan takviyeli! G.Saray ateşli bir giriş yaptı ve sanki maça da 1-0 önde başladı. Her ilerleyen dakikada da aradaki “siklet farkı” ortaya çıkmaya başladı. Farklı kiloların boksörleri gibiydiler 90 dakika boyunca. Top ve oyun “adaletsiz bir maç” oynandığını gösteriyordu ama liderin de başka bir seçeneği yoktu. Bu maçın analizini veya teknik tahlilini yapmak pek doğru olmayacak gibiydi daha ilk on dakikada. Çabalayan iyi niyetli gençlerle ligi fena h0alde kafaya takmış bir takımın maçının teknik değerlendirmesi abesle iştigal olur.

TURGAY ŞEREN / AKŞAM

Elmander, yanında Sercan ile ikili olarak güzel şeyler yaptılar. Geçtiğimiz hafta Eskişehir maçında hatırlayın Elmander sahada hiç yoktu. Neden? Çünkü Eskişehirsporlu futbolcu onu kıpırdatmadı. Demek ki G.Saray tek santrfor değil çift santrforla oynamalı. Baros sağlamken Elmander ile ikisi rakip defansı allak-bullak edip G.Saray'ı galip getirmiyorlar mıydı? Şimdi Baros sakat, öyleyse Fatih Terim takımın içinden ikinci santrfor çıkaracak..

OSMAN ŞENHER / MİLLİYET

Yeni transfer Yiğit Gökoğlan... Atlet yapılı bir futbolcu... Belki ileride Galatasaray’a çok faydalı olacak. Ama şu an için ilk on biri zorlayacak, Galatasaray’a katkılar sağlayacak konumda değil. Sercan için çok ümitliydim, hatta bir ara “Baros’tan da iyi bir futbolcu” diyerek kendimi kandırıyordum. Ama maalesef Baros’un sakatlığı uzun sürsün Galatasaray gol yollarında çok sıkıntı yaşar, hatta Elmander’i bile kaybedebilir. Elmander, Baros’la beraber büyüyor. İkisi iyi bir ikili, birbirlerini tamamlıyorlar.

GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN

Sahaya dönersek Melo taraftarlarca sert ve mücadeleci futboluyla seviyor. Bence en büyük özelliği oynadığı anlarda G.Saray’ın futbolunu akışkan hale getirmesi. Çabuk görüp çabuk düşünen ve bunu büyük bir yüzdeyle uygulayabilen bir isim Melo. Onun oynadığı ve oynamadığı maçlardaki G.Saray’ın orta alandaki çıkışlarına iyi bakmak lazım. Arada dağlar kadar fark var. Engin ve Ceyhun dün bir noktaya kadar oyunu kesme işini başarıyla yaptılar ama sıra oynamaya gelince sıkıntı çıktı.

LEVENT TÜZEMEN / SABAH

Soyunma odasında Fatih Hoca kesin uyarmış, ikinci yarı laubaliliği bırakıp ayağa isabetli pas oyununa döndüler. Emre Çolak ve özellikle Engin Baytar, izleyenlere keyif verdi. Aklını yetenekli ayaklarıyla birleştiren Engin, Galatasaray'ın hücum organizatörü oldu. Adeta virtüöz gibiydi. Riera'nın golle tanışmasında Engin'in takipçiliğinin, topu kazanma konusunda gösterdiği ısrarın ve çabanın büyük payı vardı. Engin serbest oynadığında ve sorumluluk üstlendiğinde gelecek haftalar için büyük koz olacaktır.

ATİLLA GÖKÇE / MİLLİYET

Arena’daki 11’lere baktığımızda, Ankaragücü’nün “elde kalan” gençlerine, “eldeki” gençleriyle, “eldeki” alternatifleriyle bir karşılama yaptı Fatih Hoca... Rakibini ezmemek, fazla hırpalamamak için Selçuk’u, Melo’yu, Ujfalusi’yi, Hakan Balta’yı yanına oturttu... Çağlar’ı, Gökhan Zan’ı, Ceyhun’u, Sercan’ı sürdü sahaya. Elinden geldiğince, maçı maça dönüştürebilmek için, daha dengeli bir mücadele için böyle bir tercih yaptı... Ankaragücü’ne gereken saygıyı, olabilecek en sportmen duygularla gösterdi. Galatasaray taraftarı da öyle!

VEDAT İNCEEFE / TAKVİM

Oyunun daha ilk dakikalarında konuk ekip defansının yapmış olduğu hatadan Gökhan Zan'ın ve Emre'nin bulduğu gollerin ardından maçın farklı bir skorla biteceği oyunun daha başında belli oldu. Deneyimli teknik direktör Fatih Terim'in haftada 3 maçtan dolayı bazı isimleri son derece önemli Bursaspor maçına saklama düşüncesi revizyona neden oldu. Fatih hoca, defansta Ujfalusi ve Hakan Balta, orta sahada ise Selçuk İnan ve Kazım Kazım'ı yedek kulübesinde tutarak bu yoğun periyotta bu isimleri Bursa maçı öncesi dinlendirmiş oldu. Riera, karşısındaki oyuncuların deneyimsizliğinden yararlanarak etkili işler yaptı. Golle oyunu süsledi.

BAHRİ HAVADIR / AKŞAM

Taktiği, tekniği konuşmanın yorum yapmanın son derece ahmakça olacağı maçta Emre Çolak'ın klas golü, moralsiz Başkent ekibini iyice bitirdi. Yani her şey dokuz dakikada bitti... Yoksul ile zenginin futbol terazisinde şansları maç boyunca hiç ama hiç eşit olmadı... Riera'nın, Yiğit'in ilk kez golle tanışmasına en az onlar kadar sevindim. Yuh olsun Ankaragücü gibi yüce çınarı bu hale getirenlere... Helal olsun 'Türk futbolunun lokomotifi' G.Saray'ı yeniden hayata döndürüp ziveye yerleştirenlere...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın