Demirören: "Avrupa'ya gidemezler"

-Kulüplerimizin toplam borcu 3.5 milyar lira. Bu çok büyük bir rakam
-Derbilerde deplasman yasağının kalkmasına hazır değiliz
-Önümüzdeki yıl biz de gol teknolojisini uygulamayı düşünüyoruz
-Antrenörlerin de sözleşmelerini sağlam yapmaları gerekli
-Seneye Türkiye Kupası'nda maç sayısında azaltmaya gidebiliriz

Federasyon başkanı olduğumda mali süreç gelecek diyordum. O günler geldi. Kulüplerimizde işler kötüye gidiyor. Herkes sermaye yapmak yerine borçlanarak gidiyor. Kulüplerimiz kendilerini toparlamaya, altyapıya dönmeyi seçmezlerse bu borçlar kapanmaz. Öte yandan yasayla birlikte kulüplerin borçlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Borç silme olmaz ama uzun süreli düzenleme olabilir.

PTT 1. Lig'de işler düzeliyor. Süper Lig'de Mersin'in durumunu görüyorsunuz. Büyük takımlarımız araştırma altında. Bizim borç silme sistemimiz devam ediyor ancak bizim kriterlerimize göre kulüplerimizde sorun yok. Kurallarımızı uyguluyoruz. Geçiş dönemi olduğu için kuralları gevşek tutuyoruz. Ama zamanı gelince de hepsini uygulayacağız. PTT 1. Lig'de bazı kulüplerin 3'er puanı silindi. Mali yapılanma olmazsa bu yaptırımlar kaçınılmaz. Böyle giderse  Süper Lig'de birçok takım Avrupa'ya gidemez

Yöneticilere de sınırlandırma gelecek. Kulübü aldığınızdaki borç miktarı neyse bırakırken o borçtan fazlası olursa onu cebinizde ödeyeceksiniz. Bu durum kanunla gelecek. Tüm bu bahsettiğimiz kulüpler yasasının içerisinde olacak. Kulüpler Birliği AŞ farklı olay. Bu mali durumdan yöneticiler de sorumlu olacak. Diğer taraftar kulüplerin anonim şirketi olacaklar.



DEPLASMANA GİDENLERİN KATKISI NE?

Türkiye'de Passolig öncesi ve Passolig sonrası olarak konuşuluyor. Buna katılmıyoruz. Passolig öncesi ortalama 10 bin küsürdü. Şu anda 8 bin. Aradaki 2 bin fark holigan bedava biletçi tayfası. Onlar zaten gelmesinler. Avrupa'daki 40 bin kişilik ortalamayı yakalayabilir miyiz? Bu imkansız. Ancak derbilerde olur. Bu ortalamayı hep birlikte yükseltmeliyiz. Basın, kulüpler, taraftalarlar... Bu konuda UEFA ile çalışmalarımız var. Taraftarı nasıl artırırız diye sunumlar yapıldı. Burada suç TFF'nin değil. Gündüz maçları önemli. Aileler gündüz maçlarına gidiyorlar. Yayıncı kuruluşu da ikna ederek gündüz maçlarını artıracağız. Futbol sadece sahada oynanan bir oyun. Bir 'Show Business'.

Derbilerdeki deplasman yasağında federasyonun bir kararı yok. Kulüpler ve il güvenlik kurulları karar veriyor. Kişisel görüşüm derbi deplasmanına gidenlerin futbola katkısı ne? Otobüs yakmak, tribün yakmak, vapur yakmak, tribünde rakibe küfretmek... Hazır değiliz. Tuvaletlere gidip kırıyorlar. Sanırsınız düşman seyretmeye gidiyorlar. Bu kültüre gelmemiz lazım.



DEVŞİRME KONUSU...

Yabancı konusunda endişe duymuyorum. 6+2+2'de ilk 11'deki ortalama 4,5'tu. Şimdi 6,5. Ve en genç milli takım yarattık. Eksiğimiz altyapıdan yetişen oyuncuların Avrupa kaynaklı olmasıydı. Geldiğimizden beri bununla ilgileniyoruz. Bu işin gelişmesini istiyorsak tesisleşme, altyapı ve mali kontrol. Biz bunu yapmak istiyoruz. Kulüpler olmadığı sürece federasyon yalnız kalır. Onların altyapıya destek vermesi lazım. Altyapıdaki hocalar hep hatır-gönülle göreve gelen insanlar. Oradaki hocaların daha profesyonel olmalı.

Şu anda devşirmesiz oynayan tek milli takım biziz neredeyse. Bunun bir zararı olduğunu sanmıyorum. Fernandao ve Donk hep gelmek istediklerini söylüyorlar. Belli kuralları var. Onları karşılayınca buyursun gelsinler başımızın üzerinde yerleri var. Aurelio yıllarca oynadı milli takımda. Ben devşirmeye karşı değilim. Kısa vadede katkı sağlar ama uzun vadede zaten altyapıya önem vereceğiz. Kısa vadeli bakarsak turnuvalarda kalıcı olmalıyız. Bunun için devşirmeleri kullanabiliriz.



SPONSORLARIN KAÇMA NEDENİ...

Siyaset futbola karışıyor deniliyor ancak tam aksine biz hükümete gidip bize yardımcı olun diyoruz. Durum bu. Sponsorların kaçmasının nedeni şu; kavgadan kaçıyor herkes. Taraftarların, yöneticilerin kavgalarından kaçıyorlar. Ama yavaş yavaş dönecekler. Herkesin kavga ortamından kaçması lazım. Futbol mutluluk duyarak izlenmeli ve paylaşılmalı.

Futboldaki güven ortamı yavaş yavaş geldi. Fikstürleri devre başından ayarlamamız bir güven ortamı getirdi. Önceden 4-5 haftalık program atıyorduk ve çok tartışılıyordu. Şimdi tartışılmıyor. Bu güven ortamından ötürü. Kulüplerin belli açıklamalarını idare edebilirim. Kavga ortamı olmadan kulüplerini yarışın içerisinde tutmalılar. Bu tartışmayı dozunda yapmak futbolun devamlılığını sağlar. Sadece maçı kapatıp hayatına devam etmek değil. Tartışma programlarını da izlemeliyiz.

Futbolu ve sporu çok seven bir Cumhurbaşkanımız var. Hükümetin ve bakanlığın bize desteği söz konusu. Bu destekler olmasa kulüplerin borç bakiyeleriyle yaşamaları imkansız. Biz federasyona geldiğimizde 240 milyon olan bütçemizi 490 milyona çıkardık. Sponsor desteği. Kulüplerimizde ise azaldı bu. Çoğunda devlet destekli sponsorlar var. Bunu geri getirmeliyiz. Kulüpler Birliği çalışmalarıyla bu konuyu ilerletiyor.



HAKEM HATALARI...

Hakem hataları tabii ki oldu. Bir takımımızın 3 puanı yendi, bir takım gelirlerden oldu. Biz bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bu dönemler sancılı olur. Profesyonel hakemliği başlattık. Genç hakemlere yöneldik. Adı üstünde genç hakem. Genç hakem hata yapar. Talimatları değiştirdik genç hakemlerimiz görev alsın diye. Bunlar içinde hatalar olacak ama biz hakemin hatasını tartışmıyoruz. Hakemlerin kişiliğine giriyoruz. Hakem hatası tartışılmalı. Hakemler de görürler. Uilenberg 8 yıldır eğitim veriyor. Şimdi Rossetti geliyor. Collina ile görüşmelerimiz sürüyor. O da ara sıra gelecek.

Mete Kalkavan'ın babası hastaneden yeni çıktı. Galatasaray maçından sonra oğlunun yediği küfürlerden ötürü kalp krizi geçirdi. Bunların da aileleri var. Bunları da düşünmemiz lazım. Cüneyt Çakır dünyanın en iyi 3 hakeminden. Hakemler hata yapmasınlar tabii ki ama hatalar değil hakemlerin kişilikleri tartışıldığı için biz üzülüyoruz. Kuddusi Müftüoğlu'nun açıklamasına göre hakem hataları geçen seneyle aynı. Trabzonspor'a ve Kasımpaşa'ya kimse kasti hareket yapmadı. Çok hata oldu mu? Evet oldu. Ama kasti bir durum yok. MHK de bu hakemlere gereken cezayı verdi. 38'dan 22 hakeme inmek ciddi bir durum. Profesyonel hakemlik bizim açımızdan hiç tartışılmadı. Profesyonel olunca oturup 4 sene para alacaklar deniliyor. Böyl bir şey yok. MHK'nin raporuna göre bizim kontratı durdurma şansımız var. Hakemlerimiz eğitimli. Kendilerini geliştirmek zorundalar. Daha da gelişeceklerini düşünüyorum.



GOL ÇİZGİSİ TEKNOLOJİSİ...

Gol çizgisi teknolojisi gelecek sezon büyük ihtimalle gelecek. Gol çizgisi teknolojisini stadyumlarımıza getireceğiz. Stadın dışında arabada maçı izleyen görevlilerin maçtaki pozisyonları hakeme bildirmeleri söz konusu olamaz. Hakemin iki gözünü atlayıp stadın dışındaki iki göze bırakmak mantıklı değil. Stadın dışındaki arabadaki adamlar maça müdahale olmaları sıkıntı olabilir. Zaten bu konuda FIFA'nın da onayı yok henüz. Hem de maçın durması söz konusu olacak. Teniste baskeybolda oyun durabilir ama futbolda oyunun durması problem.



ANTRENÖRLER SAĞLAM SÖZLEŞME YAPSIN

Fatih Terim Türkiye Futbol Direktörü'dür. Futbola ilgili her konuyu Fatih Hoca'yla paylaşarak yapıyoruz. Çok ciddi projeleri var. Ülkenin futbol dünyasına göre kademe kademe projeler üzerinde gidiliyor. Ama hocamız sahadaki futbola bakmıyor. Genel kurula da bakıyor, hakemlere de bakıyor. Fikirlerle geliyor. Biz de bunlara bakıp değerlendiriyoruz.

Teknik adamların saat başı değiştirilmelerini tasvip etmiyoruz. Antrenörlerin sözleşmeleri sağlam yapmaları lazım. Biz bu konuya çok müdahil olamıyoruz. Bu sadece camiayı ilgilendiriyor. Kulübe siz 2 antrenör değiştirdiniz 3'e gidemezsiniz dersek kötü gidişlerini devam ettirmede bizim de sorumluluğumuz olur. Buna girmek ne kadar doğru bilemiyorum. Bunu biz yönetimde konuşacağız. Kulüpler Birliği'nden de görüş alacağız. Bir camianın seçilmiş başkanı ve yöneticisinin işina karışmak doğru mu? Bence değil ama bakacağız. Bu konuda ne kadar aktif olabiliriz bilemiyorum. Konuşacağız.

Lisansı olmayan antrenör kalmadı. Pro Lisans konusuyla Fatih Terim özel olarak ilgileniyor. Yusuf Şimşek, Sergen Yalçın, Roberto Carlos vs bunlarla ilgili özel işlemler yapıldı.



BİZDE STADYUM DOLMUYOR

Sezon içerisinde belli aralıklarda gidip zeminleri inceliyoruz. Kulüplerden bilgi alıyoruz. Bundan sonra zeminle ilgilenmemek kulüplerin kararı. Kulüplerin zemine önem verme zihniyetlerini değiştirmeleri lazım. İngiltere'de zemin kulüplerin namusu gibi. Bakanlıkla birlikte raporlar tutarak kulüpleri zorluyoruz eksikleri giderin diye.

Sezon başında antrenörler için konferans organize ediyoruz. Süper Lig ve PTT 1. Lig'den toplam 36 takımın hocasından çoğu gelmiyor. Bununla ilgili ileride tutanak tutup yaptırım uygulayacağız.

Kupada büyük takımlar alt lig takımlarının şehirlerine gidince stadyumlar doluyor. Ben kupanın yayıncı kuruluşuna teşekkür ediyorum. Kupa angarya olarak görülüyor. Seyirci angarya görüyor, kulüpler öyle gösteriyor. İngiltere'de 3. Lig maçında bile tribün doluyor.

O YANGINI SÖNDÜRÜRÜZ

İkinci yarıda ligde yangın olacak deniliyor. Kimse merak etmesin yangını söndürürüz. Büyük kulüplerin şampiyonluk hedefi var. Elbette bir tane şampiyon çıkacak. Hakem hataları da olacak. Biz kurallarımızı aynen uygulayacağız. Centilmenlik içerisinde gitmesini diliyoruz. Ne 6222 uygulansın ne de biz kurallarımızı uygulayalım. Buna ihtiyaç olmasın. Ligin zirvesinde iki takım başa baş gidiyor. Üçüncü takım ben de varım demek amacında. Biz burada futbol tartışıyoruz, gündemi tartışıyoruz ancak Avrupa'daki etkinliğimizi konuşmalıyız. UEFA ve FIFA'da o kadar önemli yerlere geldik ki. Bu sabah İtalya Futbol Federasyonu Başkanı buraya geldi. 15 dakikalık ziyareti 2 saat sürdü. Riva'yı çok beğendi. Videolarını çekti. Bunun benzeri projeyi yaptıracağını söyledi.

2 yıl sonra yayın ihalesi var. Kulüplerin hedefi ihaleyi kendilerinin düzenlemesi. Uzlaşıp geldiklerinde ben bunu destekliyorum. %1'lik pay için birbirleriyle mücadele eden başkanlar olursa sağlıklı olmaz. Bayern Münih 20 milyon avroluk gelirinden vazgeçti diğer kulüpler yaşasın diye. Bunun yapılması lazım.

LİG ERKEN BİTEBİLİR

Ligler Mayıs'ın 20'sinde bitiyor. Şampiyonluk veya küme düşme erkenden belli olursa EURO 2016 için ligleri erken bitirebiliz. Takımımızın dinlenmesi için

EURO 2016 grubumuz ne kolay ne zor. Hedefimiz yarı final, final neden olmasın? Tamam katıldık ama kalıcı olmak önemli. Her turnuvaya katılan bir milli takım olursa başarı da gelecektir. Çok güzel bir jenerasyon yakaladık. Fatih Hoca'mızla bu jenerasyon gelişirse daha da iyi takım olacağız. Taraftar Kulübü oluşturduk. Fransa'daki maçımızda 6 bin biletimiz var. 12 bin talep var. Güzel şeyler de oluyor. Biletleri biz vermeyeceğiz ayrıca, UEFA'da çekiliş olacak. Gurbetçi oyuncular bizi daha çok seçmeye başladı. Bu da biz geliştikçe daha çok artacaktır.

PRİM KONUSU

Eleme grubunda son 5 maça girerken herkes gitme şansımızın olmadığını söylüyordu ama bu çocuklar bunu başardılar. Gittiğimiz dönemi hatırlayın şehitler, saldırılar... Bu çocuklar ülkemize bu gururu yaşattılar. O günün Türkiye'sinde 70 milyonu ağlattılar. Burada prim neden olmasın. Hepsi bu primleri hak ediyor. Hepsi alnından öpülecek çocuklar. Selçuk'un 90'daki golünde bir ülke ağladı. 2015'te maç kaybetmeyen tek takımız sanırım.

ÖNCE TARAFTAR LAZIM

Milli Takım Stadı'ndan önce Milli Takım taraftarı oluşturmak lazım. Stada gelen taraftar oyuncuya hakaret ediyorsa olmaz. Önce taraftarı oluşturmak lazım. Türkiye'de 27 adet stat yapılıyor. Milli Takım her yerde oynayabilir. Ülkemize gelen misafir takımlar farklı şehirlerimizi de görmeliler. Şimdilik bunu Konya'da oluşturduk. İsveç maçı Antalya'da olacak. Avusturya'yla Viyana'da oynayacağız. Öncelikle milli takım taraftarını oluşturmak lazım. Konya'da biz bunu yakaladık.

Elimde sihirli değnek olsa bütün tesisleri yaparım, mali düzenleri iyileştiririm ve altyapıya yatırım yaparım. Bunlar düzelirse her şey daha iyi olur.