Dev derbi Mehmet Demirkol yorumu! Galatasaray ve Fenerbahçe için Mehmet Demirkol ne dedi?

Mehmet Demirkol'dan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi için flaş yorumlar geldi! Galatasaray'ın Türk Telekom Arena'da Fenerbahçe'yi ağırlayacağı mücadele öncesinde Mehmet Demirkol  değerlendirmeler yaptı. Peki Mehmet Demirkol , derbi için ne yorum yaptı? Bu akşam 19:00'da başlayacak mücadele için yapılan dikkat çekici yorum.

MEHMET DEMİRKOL'UN BUGÜNKÜ DERBİ YAZISI!

İki teknik adamın alışkanlıklarına bakıldığında son derece sıkıcı bir maç ve rakibi bekleyen iki takımla karşılaşabiliriz. Bunu ancak bir erken gol bozar.

Derbi öncesi analizlerinde takımların güçlü yönlerini karşılaştırmaya ve bir muhtemel sonuç bulmaya alışığız. Bugün bunları bulmak çok kolay değil.

Bunun en önemli göstergesi, sanırım, ligin asist yıldızlarından Sneijder'in durumu. Bizzat teknik direktörü tarafından tartışmalı hale getirilen Hollandalı, Tudor döneminde sadece 201 dakika şans buldu ve hiç asist yapamadı. Ligin asist kralının tartışmalı hale gelmesinin temel sebeplerinden biri Tudor'un orta sahada Ciğerci ve De Jong'un oyun gücüne güvenmediği için Josue'yi kullanması. Selçuk-Josue ikilisi, Tudor döneminde takımın en güçlü pas bağlantısı. Ancak bu olduğunda Josue ve - Fenerbahçe maçlarındaki son 4 golün tamamına etki yapan (4 gol 3 asist) -Sneijder'in direncine güvenemiyor ve oraya daha aktif olan Yasin'i koyuyor. Oluyor mu? Hayır... 10 numara oynadığı Başakşehir maçında santrforu Eren'e sadece 1 pas attı. O da başarısız...

Buradaki sorunu halletmeye çalışmak yeni ve bazen daha büyük sorunlar doğuruyor. Bu kesin. Peki Tudor neyi çözdü? Büyük oranda duran toplardan ve kafa vuruşlarından gelen golleri. Ligin kafa gollerini en çok yiyen takımı Tudor döneminde bu konuda iyileşti. 12 golün sadece 2'si kafadan geldi. Buradaki iyileşme büyük oranda Muslera'nın artık çizgide kalmayışıyla alakalı.
Buradaki ilginç durum Opta verilerine göre Fenerbahçe'nin son 39 golünün sadece 1'inin kafa vuruşundan gelmesi. Sarı-Lacivertliler için olmazsa olmaz 2 konu var. Kjaer - Skrtel - Topal - Souza dörtlüsüyle 17 maçta 2 kez yenildiler. Bu 4'lü bozulunca 10 maçta sadece 4 galibiyet alabildiler. Ve Kjaer olmayınca 5 maçta 3 yenilgi aldı. Dolayısıyla bu 4'lü bozulmamalı ve top rakipte olmalı.

Fenerbahçe yüzde 45 topa sahip olduğunda yüzde 60 sahip olduğundan çok daha iyi bir takım. Bunlar elzem. Ekstrası Lens'in varlığı. Sneijder'in ardından ligde en fazla ortayla asist yapan oyuncu. Ona bunu yaptırmak içinse yapmak gereken Sow ve RVP'yi sahaya sürmek.

İki teknik adamın alışkanlıklarına bakıldığında son derece sıkıcı bir maç ve rakibi bekleyen iki takımla karşılaşabiliriz. Bunu ancak bir erken gol bozar. Bunun için olmazsa olmaz Podolski'nin ve Sow'un sahada olmaları.

RIDVAN DİLMEN'DEN DERBİ YORUMU!

Galatasaray ile Fenerbahçe uzun yıllardır ilk kez havası sönük üç gün yaşıyor. Belki Lyon maçının da etkisi vardır. Galatasaray da Fenerbahçeli de mutsuz. Şu an maç, Tudor'un maçı gibi gözüküyor. Kazanırsa kredi kazanır ama kazanamazsa seneye olmayabilir. Başkan, Florya'ya gitmiş, takımla buluşmuş.



Tudor, bazı ilkelerden vazgeçerek Podolski'yi oynatır. Galatasaray'da yönetim, Fenerbahçe maçı öncesi 'Onu, bunu oynatma' demez. Muhtemelen Selçuk ile Josue oynar. Fenerbahçe'de çok büyük bir değişiklik olmaz. Sağ bekte Şener oynar mı, orada biraz şüphe var.

Galatasaray'a şansım tutuyordu. Galatasaray golüm var, birçok golüm var. Derbide gol atmayınca gerçek Fenerbahçeli ya da gerçek Galatasaraylı olmaz lafı şehir efsanesi, yıllar önce çıkmış. Bir kez TSYD maçında Fenerbahçe - Galatasaray derbisine teknik direktör olarak çıktım.
Bir kere milli maç sonrası Galatasaray derbisine çıktım ve omzundan o maçta sakatlık yaşadım. Ali Sami Yen'de oyundan çıktığım sırada Galatasaray taraftarı, "Geçmiş olsun Rıdvan" diye bağırdı. O maç duygusaldı benim adıma.

3-0'dan 4-3 biten maç var ya, benim söylemediğim bir şey söylediler. "Bilmem ne turnuvasında oynasınlar" demişim Galatasaray için. "4 yesek 5 atardık" demiştim ama o diğer lafı söylemedim.

Sezon sonunda Başbakanlık Kupası maçı var. Hastanede tedavi oluyorum, Başbakanlık Kupası'nda oynamayacağım. O gün hastanede siyasi bir liderle karşılaştım. "Biz, sizi bugün yeneriz, sen de yoksun" dedi. Saate baktım 1, bindim uçağa maça gittim. Stada girdim, arkadaşlara başarılar dileyeceğiz, stadı geziyorum. İki ay önceki yalan habere Galatasaraylılar kızmış, "Rıdvan sen şusun, bilmem ne, bilmem ne olsun" tezahürat ettiler. Bunun üzerine Serkan ağabey vardı "Lisansımı getirdiniz mi?" dedim, "Getirdik" diye yanıt verdi. "Hocaya söyleyin kadroya alsın" dedim. Tesaüf, o siyasi lider de tribünde. İlk yarı gerideyiz. İkinci yarı sahaya girdim, 3-2 maçı aldık, ilginç bir olaydı.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın