Dursun Özbek'ten açıklamalar!

"Cumhuriyetin 100. yılında Galatasaray'ın bir hedefi var, spor dallarında en çok kupa kazanan kulüp olma isteğini içimde bulunduruyorum. Amatör branşlarımıza yapılacak sponsorlara önem veriyorum. Seçildikten sonra büyük emek verdik. Büyük bir çalışma var. 2 aylık mesaiyi 4 aya çıkardık. Sabahlara kadar yapılan çalışmalar, oyuncu izlemeleri... Çok iyi takım kurduk. Daha da iyi sonuçlar alacağız. Mayıslar Galatasaray'ındır. Galatasaray, dünyadaki her yerde bilinen bir marka. Diğer ülkelerde Türkiye denince akla Galatasaray gelir."

Hakem performansını değerlendirmek sıradan hale geldi. Her hafta sonu bu değerlendirmeler yapılıyor. Maalesef değerlendirmeler çok iyi yönde gitmiyor. Hep bir problem var. Bugün gazeteyi açtım. Dün de öyle. Basında yazılan çizilen hakem performansları...

Bizim de ilk 3-4-5 maçımızda hakem performanslarına bağlı olarak özellikle Konyaspor maçında büyük sıkıntı çekti. Galatasaray aleyhine yapılan işlere bağlı olarak değerlendirmiyoruz.

Hakem performanslarını tüm karşılaşmalarda yapılan hataların, yönetim tarzının değerlendirmesini yapmak lazım. Biz de onu yapıyoruz. Maalesef çok iyi olduğunu söyleyemem. Ayyuka çıkmış bu tartışmanın üzerine benzin dökmemek lazım. Bir sıkıntı var. Herkes farkında. TFF farkında, kulüpler farkında. Herkes yeteri kadar bağırıyor.

Yunus Akgün ve diğer oyunculara yapılacak zamlar

"Değerlendirdiğimiz bir konu. Değerlendirme bitince açıklamayı yaparız."

"Yusuf Demir bizim evladımız. Genç yaşta Avrupa'nın dikkatini çekmiş ve Barcelona gibi dünya devi takımına transfer olmuş. Her kategoride oynamış. Yusuf Demir'in Galatasaray'da olması bizim için bir kıvanç kaynağı. Böyle değerleri kulübümüze kattığımız için memnunuz. Söylediklerimize bakılırsa, yazılan çizilenlere bakılırsa, efendim 'Yusuf, Türk statüsünde oynayamazmış'. Yahu biz zaten bunu biliyorduk."

Yusuf Demir'i transfer ederken nasıl oynatacağımız konusunu son derece iyi biliyorduk. Efendim 'Yusuf Demir 4 defa Avusturya Milli Takımı'nda oynadığı için Türk Milli Takımı'nda oynayazmış'. Evet, onu da çok iyi biliyorduk. Bunu dün öğrenmedik. Senelerden beri birçok örnek var. Başka bir milli takımda oynayan futbolcu, FIFA kuralları gereği kendi ait olduğu ülkenin milli takımında oynayamaz. Buraya kadar tamam. Yusuf Demir'i transfer ederken ne Türk kategorisinde oynatalım diye transfer ettik, ne de Yusuf Demir aslında milli takımda da oynayabilir de dikkatten kaçmış demedik. Söylediklerimizi bu manada söylemedik. Şunu söyledik; geçen gün bir maç oynuyoruz, yeni daha taze. Esame listeleri geldi.

Rakip takımın oyuncularına baktım; yanında da ilgilisi, yöneticisi oturuyor. 'Sizin takım listesinde bir hata var, listeye bakınca 2 Türk görüyorum sahadaki 11'de. Yönetimi uyarın. Bu şekilde çıkmayın sahaya' dedim. Arkadaş aldı listeyi baktı. 'Yahu hakikaten 2 Türk var' dedi. Sorduk, soruşturduk. İsmini söylemiyorum şimdi. Fakat, hanginiz okusanız orada 2 Türk'ten başkasını göremezsiniz. Meğerse bizim İspanyol veya İngiliz zannettiğimiz arkadaş Türk'müş. Örnekleri çoğaltmak istemiyorum.

Türkçe konuşamayan ama Türk pasaportu olan oyunculardan tutun da, başka milli takımlarda oynamış, gelmiş burada Türk statüsünde oynayanlara kadar... Örnekleri çoğaltmaya gerek yok. Siz çok iyi biliyorsunuz örnekleri. Kimi kastettiğim son derece açık. Bunlar bu tarafta dururken Yusuf Demir, geleceğin futbolcusu olacak bir Türk vatandaşını, Yusuf Demir bir Türk vatandaşıdır. Annesinden dolayı çifte vatandaşlığı vardır.

Yusuf Demir'i Türk futboluna kazandıralım derken çok böyle acayip bir laf etmiş mi oluyoruz. Elbette çalışma gerektiriyor. Elbette, bazı kuralların TFF ve FIFA'da değişmesi gerekir. Bu kurallar kendi kendine mi değişecek. 'Dursun Özbek böyle bir şey söyledi, FIFA bunu duydu' Hayır şunu demek istemeye çalıştım. Biz kendi değerlerimize sahip çıkalım demek istedim.