"Dursun Özbek'ten korkuyorlar"
Milliyet Gazetesi yazarlarından Osman Şenher, "Galatasaray kurtulursa!" başlıklı yazısında sarı-kırmızılı takımın gündemine değindi.
Milliyet Gazetesi yazarlarından Osman Şenher, "Galatasaray kurtulursa!" başlıklı yazısında sarı-kırmızılı takımın gündemine değindi.
Muhalif isimlerin aksine konuşan Şnher, "Ya Başkan Özbek bunu başarırsa!" diye korkuyorlar" dedi.
İŞTE O SÖZLER...
Galatasaray Başkanı kendini feda edercesine kulübün kurtuluş reçetesini yarın kongre üyelerine sunacak. 500 milyon dolar borç, yılda ödenen 40 milyon dolar faiz 1-2 sene içinde bitecek.
O zaman Galatasaray tam bir dünya kulübü olacak. Tabii bu proje kongrede kabul görürse... Şimdiden telaş başladı. TOKİ ile anlaşma dolar üzerinden hayata geçirilmeliymiş. Florya’daki 22 dönümlük arazi bu projenin içine konmamalıymış... Devlet, 508 milyon TL’yi garanti ediyor. Yapılan projelerde satışlardan kulübün alacağı para 500 milyon dolara çıkacak. Bunun yanında TT Arena’ya 15 dakika mesafede tesis yapması için kulübe bin dönümün üstünde arazi verilecek. Bu da ne demek... Galatasaray’ın geleceği kurtulacak.
Bunu anlamıyorlar. Anlıyorlar da ‘ya Başkan Özbek bunu başarırsa’ diye korkuyorlar. Bir de ‘Bundan sonraki hangi başkan kulübü ne kadar borçlandırırsa bunu cebinden verecek’ maddesi kongreden geçerse Allah sağlık versin Özbek bundan sonraki 15 yıl başkan kalır. Hiç kimse başkanlığa aday olamaz. İşin gerçeği bu.
Eğer bunlar olursa kulübü bugüne kadar oyuncak gibi kullanan, her fırsatta basına sanki Galatasaray’ın kurtarıcısıymış gibi demeçler veren insanlar bir daha kulübün yakınından geçemeyecekler. Bazı kişiler bunun için Özbek’in kurtuluş projesinin genel kurulda takılmasını istiyor. Devletin 500 milyon dolar elinize para geçer sözüne inanmıyorlar.
Benim anlayamadığım madem devletin sözüne inanmıyorsunuz, yazılı kağıt istiyorsunuz o zaman Türkiye’de neden yaşıyorsunuz? Sözü veren devlet büyükleri. 80 milyon kişi onlara inanıyor, Galatasaray’da bir kısım insanlar inanmıyor.
Adnan Polat’ın gönderiliş tarzını hiç unutmayacağım. O günkü tablo çok kötüydü. Kulüp o kongrede bölündü. Polat, Riva’nın imar projesini onaylatmıştı. Ondan sonraki adımı Galatasaray’ı düzlüğe çıkaracaktı. O gün kongrede olanların bir kısmı adamı parçaladılar. Ünal Aysal çok zengin bir iş adamı. İnan abi (Kıraç) çok varlıklı, sevdiğim bir insan. Madem Galatasaray’ı çok düşünüyorlar o zaman versinler 150’şer milyon dolar sponsor olsunlar ve sorunlar bitsin.
Türkoğlu’ndan etkilendim
Türk basketbolunun gelmiş geçmiş en büyük markası Hidayet Türkoğlu’dur. 15 yıl NBA’de oynadı. Kulüplerin üstünde bir isim. Önümüzdeki günlerde de Basketbol Federasyonu Başkanı olacak.
Bundan daha doğal bir şey olabilir mi? İnsanlar hep laf üretir, dedikodu yaparlar. Böyle bir isim basketbolun başına geçiyor diye gurur duymaları lazım. Önceki gün kendisiyle sohbet ettim.
Yapılan eleştirilere üzülmüş. Şunu herkes bilsin ki Hidayet, Türkiye’nin Basketbol Federasyonu Başkanı olacak. Bu görevi çok iyi yapacağından, adelet dağıtacağından kimse şüphe duymasın.
TFF’nin hizmeti
14 yabancı serbestliğini bazı kesimler eleştiriyor. Kendilerine sormak lazım, bu serbestlik olmasaydı futbolumuzu kim izleyecekti. Hep aynı şeyleri söylüyorum, bugün 5 yabancı futbolcuyla da oynayan takımlarımız var. Ama yerli futbolcular takım içinde aslanlar gibi rekabet ediyor. Beşiktaş’ı ele alalım... Necip, Tolgay yabancılarla rekabete girmişler, Talisca’yı bile kesebiliyorlar. Başakşehir, Konya kaç yabancı ile oynuyor.
Bizim Türk futbolcumuz kafasını değiştirip sorumluluk almazsa hiçbir zaman yerli sayısını artıramayacağız. Burada sorun kulüplerde değil, futbolcuların kafasında. 14 yabancı serbestliğini eleştiriceğimize takımlarında dünyanın parasını alıp başarılı olamayan yerli futbolcuları eleştirelim.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın