Türkiye gazetesi yazarı Öcal Uluç, 25 Kasım 2020 tarihli köşe yazısında 1-1'lik Galatasaray - Kayserispor mücadelesini değerlendirdi. Uluç'un yazısının tamamını okumak için Türkiye gazetesini satın alabilirsiniz.
İşte Öcal Uluç'un satırları:
"Galatasaray, pazartesi gecesi "galibiyeti hak edecek bir oyun" oynadı mı, "o maçın kalite ve oyun seviyesine göre" bu sorunun cevabı; "Evet!.."
Galatasaray, pazartesi gecesi "Kayserispor'u 3-4 farklı yenebilir miydi"; bu sorunun da cevabı, oyunun istatistikleri de gösteriyordu ki, "Lung'a rağmen" gene "Evet!.."
Ama, ne oldu; "10 kişi kalmış ve maç boyu yaptığı "doğru dürüst iki hücumda", o da "Donk gibi" çok tecrübeli bir oyuncusunun "enfes asisti ile" bir gol bulan Kayserispor "1 puanı" alıp gitti!
Çok açık ki; bunun üç sebebi vardı:
1- "Goller atacak ve attıracak" birçok oyuncu hastalık, sakatlık sebepleriyle kadroda yoktu!..
Buna rağmen, "sahaya çıkan" takım, "bu yoklara rağmen" maçı kazanacak, hatta "açık farklı kazanacak" bir kalite üstünlüğüne sahipti ve durum "VAR'ın yakaladığı haklı penaltı ile" 1-0 olurken, rakip de 10 kişi kalmıştı!..
2- Takımda, daha önce de yazdığım gibi, "Takımdaşlık" yoktu"; hemen herkes "bildiğini okuyordu"; oyun disiplini "hak getire" idi… Bütün bir maç, iki yandan getirilen toplar, yapılan ortalar "orta / pas, ya da çizgiden içeriye yerden pas yerine, tam bir savruklukla 'doldur boşalt futbolunun gösterisi oluyor"; kenardan müdahale gelmiyordu!..
Dahası, "bomboş durumda olan ve asist yapılacak arkadaşları varken", kaç defa "kel alaka şutlar ile" gol fırsatlarının heba edilmesi de cabası…
3- İkinci yarıda yapılan "değişiklikler" sadece "beraberlik golünün yenmesine ve de 2 puanın uçmasına yarıyor"; çok acı bir gerçeği de gözler önüne seriyordu; "yedek kulübesinde oturan ve gerektiğinde oyuna girecek olan" futbolcular, son dakikalara bırakılan (Neden…Neden…Neden???) Ömer hariç, "kolay kazanılacak bir maç için dahi iyi hazırlanmamışlardı"; vah ki ne vah!..
Maç 1-1 biterken, TV'lerinin başında maçı izleyen Galatasaraylıların sordukları soru, "haklı" olarak şuydu; "Ne olacak, bu Galatasaray'ın hâli?..
Maçın G.Saray tarafı bu durumda iken, Kayserispor tarafı, üç maçlık mağlubiyet serisini bozdu ve büyük rakibinden 1 puanı alarak, şen ve şakrak memleketine döndü. Samet Hoca için de "yüz güldürücü, zaman kazandırıcı" bir sonuç oldu, bu; kutlamak gerek!.. Şimdi geliyoruz; bir başka önemli konuya, "Fatih Hoca'nın haklı olduğu" konuya…
İki taraf toplam 10 oyuncu değiştirdi… Sakatlıklar oldu, oyun durdu… İtirazlar oldu, oyun durdu… Penaltı / VAR olayı oldu, oyun durdu… İtişip kakışmalar oldu oyun durdu…
Kayserisporluların "hakları olan 'ağır davranma' ve 'zaman kazanma' hareketleri" biraz abartılı oldu, oyun durdu…
Maça eklenen dakikalar, "90 dakika içinde yaşanan bu tablo" dikkate alınırsa, epey az oldu… Bu durum "sadece" pazartesi geceki maçta olmadı, çok maçta oluyor, sadece Türkiye'de olmuyor, dünyanın dört bir yanında da oluyor.
Özetle; "Oynanmamış dakikalar, eklenmesi gereken dakikalar da VAR'da denetlense" nasıl olur?..
Yazıma son noktayı koyayım; "maç 5 dakika yerine 10 dakika uzatılsa", Galatasaray gol atabilir miydi?..
Seyrettiğim son dakikalara bakarsam, "G.Saray'ın gol atma şansı kadar", Kayserispor'un da "gol atma şansı" olabilirdi!.. Yani, ihtimal yüzde 10 bile değil!.."
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın