Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, Antalyaspor'u 1-0 yendikleri maçın ardından değerlendirmelerde bulundu.

"Açıkçası oyunun başından itibaren planladığımız baskıyı ilk defa baskıyı sonuna kadar yapabildik. Takımın dinamizmi rakibi oynatmamaya müsaitti, bunu yapabildik. Dominant bir oyun oynadığımız söylenebilir."

"Burada anahtar şey goldür. 6-3-1 dizilen bir takımı açmak, Ersun Hoca bunu iyi yapıyor. Takıma iyi ezberletmiş. Çok fazla denedik, Boffin'i geçemedik. Golü geç bulduk. Golü ne kadar erken bulursanız, rakibinizi de o kadar zorlarsınız. Her kaçırılan gol, rakibin de direncini arttırıyro"

"Halil, bu kadar pozisyona girip gol atmamaya çok üzüldü ama herhalde, sırtı dönük topu alıp da bu kadar becerili olan çok az oyuncu vardır. Ondan çok memnunum."

"Özellikle Marcao'yu ileri çıkmada çok kullandık. Şener devamlı gitti. Ömer'in bayağı sprinter hali vardı. Halil de sırtı dönük top alıp bu kadar becerikli olabilen az oyundandır, çok mutluyum. Çok kişi kadroyu garipsemiş olabilir ama çok iyi işler yaptı bu kadro."

"Nasıl bir kırmızı kart, niye verilmez... İlk Antalyaspor maçını hatırlayalım, Emre Kılınç'ın pozisyonu. Emre, bunun 4'te 1'i kadar müdahale etti. Alanya'da Zorbay hocaya takılmıştık, burada da VAR'daydı. Herhalde kırmızı kart, herkesin söylediğine göre."

"Galatasaray'a ilk geldiğimde, maç gününde Hagi'yi getirtmiştim, oynamış ve 2 gol atmıştı. Elimizde ne imkan varsa, imkanları doğru ve dürüst şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Mustafa Muhammed'e güveniyoruz."

"Uzun zaman önce, 'Galatasaray'a kolay dokunuluyor.' demiştim. Herhalde dediğim tam anlaşılmamış. Yedlin, neredeyse faul bile değil, hala oynamıyor. O gün Ali Palabıyık-Suat hoca ikilisi vardı. Bugün de burada farklı bir ikili vardı. Çok eksiğiz."

"Eğer 50 senelik bir kariyer oluşturursanız ve bunu da birçok başarıyla inşa etmişseniz, dostlarınız ve sizi sevenler olduğu kadar, tökezlediğinizde size muhalif olan insanlar da çıkacak karşınıza. Bunlar hep oldu zaten."

"Menfaatim, hiçbir zaman karakterimin önüne geçmedi. Hayatıma giren herkesin parolası sevgiydi. Kimseyi, kimseye şikayet etmedim. Kimseden de kendim için hiçbir şey istemedim. Bunun için de çok imkanım vardı, imkanım olmasına rağmen istemedim."

"Buradan bir defo aramak isteyen, her zaman hüsran yaşadı. Rövanşist duygularla yaşayanlara bu fırsatı hiçbir zaman vermedim. Hep bunun vicdan ve gönül rahatlığıyla yaşadım. Allah, bunu hak eden herkese nasip etsin."