''G.Saray 11'e karşı 8 kişi oynadı''
Galatasaraylı spor yazarı Ahmet Çakır, sarı-kırmızılı takımın Beşitaş yenilgisini değerlendirirken, sahada en etkisiz 3 ismin de Burak, Podolski ve Yasin olduğunu söyledi.
Zaman
Ahmet Çakır maç değerlendirmesinde Lukas Podolski ve Yasin Öztekin'in maç boyunca çok yetersiz kaldığını söylerken, Burak Yılmaz'ın da etkisiz olduğunu dile getirdi.
İşte Ahmet Çakır'ın dikkat çeken değerlendirmeleri...
''Doğrusunu isterseniz, maçla ilgili olarak söylenebilecek herşeyin dışında, ezeli rekabetin tarihi bakımından Beşiktaş'ın kazanması normaldi.
Böyle maçları yüzde 75 oranında evsahibi kazanırken Siyah Beyazlı takım bunun kabul edilemeyecek kadar gerisinde kalmıştı. Günün birinde bu hesabı düzeltmek üzere bir adım atacağını tahmin etmek zor değildi. Ayrıca, maça hazırlanmak ve oyun sırasındaki hamleler bakımından Şenol Güneş'in Mustafa Denizli'yi yendiğini söylemek de mümkündü.
Beşiktaş'ın mutlak üstünlüğüyle geçen, Galatasaray'ın da zaman zaman katıldığı, futbolumuz adına sevindirici bir 45 dakika izledik. İkinci yarıda da durum değişmedi. Sporting karşısında yaşadığı kayıp, Siyah Beyazlı takımı çok hırslandırmıştı. O kadar ki Kayserispor maçında attığı şutun üç katını ilk devreye sığdırdı. Üstelik Sosa, Gomez ve İsmail'in vuruşları mutlak gollüktü. İsmail'in girdiği pozisyonun ters tarafta yani rakip cezaalanının solunda oluşu, Beşiktaş'ın hücum zenginliğinin bir başka göstergesiydi.
Olimpiyat Stadı'nın nefis zemini, rüzgâr sıkıntısının olmayışı da futbol kalitesinin yükselmesini sağlayan etkenler arasındaydı. Beşiktaş'ın gole gitmesini zorlaştıran durumların başında Quaresma'nın hatalı seçimleri geliyordu. Cezaalanı çevresinde en az 4-5 arkadaşı bulunurken anlamsız şutlarla çok tehlikeli atakları sonuçsuz bıraktı. Elbette ki Muslera'nın varlığı belirleyiciydi. Başka bir kaleciyle Beşiktaş, ilk yarıyı en az iki farklı önde bitirirdi. Buna karşılık kendi kalecisine top bile gelmedi.
Galatasaray'ın sıkıntısı 11'e karşı 8 kişiyle oynama durumundandı. Sakatlanıp çıkan Burak'la birlikte Podolski ile Yasin oyuna pek katılamadı. Burak'ın yerine giren Umut'u zaten yönetim bitirmişti. Sneijder'in de birşey yaptığını söylemek zordu. İkinci yarıda Cim Bom'un bulduğu gol elbette ki yüzdeyüz kaleci armağanıydı. Hemen ardından her maç çok daha zorlarını kurtaran Muslera'nın, savunma hatasına ortak olarak yediği gol oyunun adaleti sayılırdı. Elbette ki M.Gomez'in becerisine de şapka çıkarmalıyız.
Sonrasında Beşiktaş'ın maçı kazanmak için üstüste hamlelerine Mustafa Denizli'nin yanıtı zayıf kaldı. Kerim ve Gökhan Töre'nin yorulan Galatasaray savunması arasında iş görebileceği düşüncesi doğru çıkarken yine Sarı Kırmızılı savunmanın verdiği gol pası da görmezden gelinebilecek gibi değildi. Ayrıca rakibin hamlelerine Tarık Çamdal ile karşılık vermeye çalışmak da makul görünmedi. Son bölümde ise Sarı Kırmızılı takımın rakip kaleye gidip de rakibini korkutacak hali yoktu. Tarık'ın girişiyle sol öne çıkarılan Olcan'ın attığı şut ve doğal sayılacak bir-iki karambol dışında birşey yapamadı.
Yaralı Beşiktaş, bu maçla büyük moral kazanıp tekrar zirveye kurulurken Sarı Kırmızılılar da artık bu sezon şampiyonluk dışında nelerin yapılacağını düşünmeye başlayabilir.''
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL