''Galatasaray'ı küçültemezsin...''

Galatasaraylı spor yazarı Osman Şenher, köşe yazısında sarı-kırmızılı kulübün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Osman Şenher, Dursun Özbek ve yönetimini bazı noktalarda eleştirirken, uyarılarda bulundu.

İşte Osman Şenher'in dikkat çeken yazısı...

''Başkan Dursun Özbek kötü zamanda Galatasaray’ın başına geldi. Kulüp çok sıkıntı içinde. Bunları kabul ediyorum. Ancak, “Galatasaray’ı küçülterek düzlüğe çıkaracağım” demesini içime sindiremiyorum...

25 milyon taraftarı olan bir kulüp futbolcularını ve basketbolcularını satarak düzlüğe çıkacak! Bu yanlış bir düşünce. Özbek’in böyle bir fikrinin olmaması lazım.

Ataman gider

Önceki gün divan toplantısında Başkan Özbek sıkıntılarını anlatıyor. O gün futbol takımının Akhisar ile kupa maçı var. Erkek basket takımı da Eurocup’ta Sassari ile oynuyor. Kadın basketbolcular ise Euroleague’de Fenerbahçe ile karşılaşıyor. Bu maçların oynanmasına saatler kala Galatasaray Başkanı açıklama yapıyor. “Futbol ve basketbolu küçülteceğiz” diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu taraftarlara nasıl açıklayabilirsiniz? Kombineleri, formaları kime satacaksınız? Hangi sponsor gelir Galatasaray’a yatırım yapar?

Herhalde Başkan düşünmeden böyle bir fikir ortaya attı. İki hafta önce, “Hiç kimseden feda istemeyeceğiz” demişti. Şimdi ise futbolculara, basketbolculara “Kulüp bulabilirseniz gidin” diyor adeta. Hadi bunu da geçelim. Büyük hedefleri olan Mustafa Denizli’yi göreve getirdiniz. “Beş genç alacağız” dediniz, onu da almadınız. Bu yetmiyormuş gibi Burak Yılmaz’ı Çin’e sattınız. Ben de soruyorum şimdi peki madem küçülecektiniz, neden Denizli gibi büyük hedefleri olan bir hocayı göreve getirdiniz? Hamza hoca ile devam etseydiniz veya bir sürü Galatasaraylı genç hoca var onlardan birini getirseydiniz.

Ergin Ataman da Milli Takım’ı tercih eder, Galatasaray’dan gider. Kadın basket takımının hocası Ekrem Memnun da... Peki o zaman Galatasaray Başkanı o koltukta rahat oturabilir mi? Diğer bir konu neden yönetimde kulübe hizmet etmek isteyen banka Ceo’ları, holding sahipleri, gerçek anlamda iş yapabilecek insanlar yok. Bu yönetimle Özbek, Galatasaray’ı ne kadar taşıyabilir?

Özbek sessiz

Bir yönetici diyor ki “Stattan ben sorumluyum. Taraftar bana ait...” Bir bakıyorsunuz futbolcular ayağına top gelmeden yuhalanıyor. Diğer bir yönetici ise “Galatasaray televizyonu bize yük. Kiraya verelim” diyor. Ardından da bir yakınına kiralamaya uğraşıyor. Bunlar olurken Başkan Özbek sessiz kalıyor. Neden çekiniyor? Ben bunu bilemiyorum. Galatasaray böyle mi düzlüğe çıkacak? Dursun Özbek’in uzun seneler başkanlık yapmasını isterim. Ama bu yönetimle hiçbir şey yapamayacağı aşikar. Özbek’i bu yönetimi değiştirip daha güçlü insanlarla devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ne Aysal’mış...

Anlaşıldı, Galatasaray’ın bu kadar zor durumlara düşmesinin tek suçlusu Ünal Aysal olarak gösteriliyor. Artık bu muhabbetten herkes sıkıldı. Ünal Aysal yolsuzluk yaptıysa, kulübün parasını başkalarına peşkeş çektiyse o Türkiye’de, bir yere kaçmadı. Gidin mahkemeye verin. Savcıya delil gösterin. Mali kongrede alkışlarla Aysal’ı ibra edeceksin, daha sonra da kulübü batırdı gitti diye suçlayacaksın. Bu kafayla, bu zihniyetle Galatasaray hiçbir zaman düzlüğe çıkmaz.

Tek bilek, tek yürek!

Galatasaray hem maddi kazanç hem de birlik, beraberlik adına bileklikler çıkardı. Tanesi 10 liradan satılıyor. Manevi olarak zamanı olmasa da doğru bir düşünce. Çünkü kulüpte birlik, beraberlik yok. Herkes birbirinin arkasından atıyor. Kulübün sonu ne olacak diyorlar. Maddi anlamda ise kulübe bir gelir getireceğini düşünmüyorum. Divan toplantısında 300 kişi vardı. 180 tane bileklik satılmış. Bazı kişiler 5 tane almış, bazı kişiler 10 tane. Çoğunluk ise almamış. Bu şartlar altında nasıl birlik, beraberlik sağlansın? O bilekliklerden nasıl maddi kaynak yaratılsın?''

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın