"Hem G.Saray hem Beşiktaşlıyım"
Türkiye'de futbol oynadığı dönemde Türk vatandaşlığına geçen isim AA muhabirine yaptığı açıklamada, pazar günü oynanacak Galatasaray-Beşiktaş derbisini değerlendirdi.
Türkiye'de futbol oynadığı dönemde Türk vatandaşlığına geçerek Mirsad Güneş ismini alan eski Kovacevic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pazar günü oynanacak Galatasaray-Beşiktaş derbisini değerlendirdi.
Futbolculuk kariyerini sona erdirdikten sonra ülkesine dönen Kovacevic, Spor Toto Süper Lig'i hala yakından takip ettiğini belirterek, eski takımı Beşiktaş'ın son haftalardaki puan kayıpları nedeniyle şampiyonluk yarışından kopmasından dolayı üzüntü duyduğunu söyledi.
Siyah-beyazlı takımın sezon boyunca iyi bir performans sergilediğini aktaran Kovacevic, "İyi bir takıma ve iyi bir teknik direktöre sahipler ancak futbolda her sonuç mümkün" dedi.
Kovacevic, Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki derbilerin her zaman ilginç olduğunu anlatarak, "Beşiktaş'ın şampiyonluk şansını kaybetmesinin derbinin önemini azaltacağını düşünmüyorum. İki takım taraftarlarının da bu maçı dört gözle beklediğine eminim" şeklinde konuştu.
Takımlarına destek olan, "pozitif" taraftarların bu tür önemli maçlarda her zaman kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Kovacevic, "Futbol oynadığım zamanda da bu böyleydi. Derbi öncesi atmosfer, diğer maçlar öncesindeki atmosferden çok farklı olur. Derbileri kazanmak takımlar için büyük bir prestij olarak görülüyor" ifadesini kullandı.
Kovacevic Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin büyük takımlar olduğunu ve bu üç takım arasındaki maçların her zaman farklı bir atmosferde geçtiğini belirterek, Türkiye'de oynadığı dönemde derbi maçlarını dört gözle beklediğini ifade etti.
Futbolculuk döneminde forvet mevkisinde oynayan Kovacevic, Galatasaray ve Beşiktaş'ın aynı mevkide oynayan iki futbolcusu, Burak Yılmaz ve Demba Ba'dan da övgü ile söz etti.
Kovacevic, "Burak Yılmaz çok beğendiğim bir futbolcu. Modern futbola uygun, kaliteli bir oyuncu. Özellikle hava toplarında çok etkili. Burak'ın önümüzdeki dönemde kendisini daha da geliştireceğine ve sahip olduğu potansiyeli göstereceğine inanıyorum. Demba Ba hakkında yorum yapmaya dahi gerek yok. Herkes onun nasıl bir hücum oyuncusu olduğunu biliyor. Avrupa'daki her takım bu iki isim gibi oyunculara sahip olmak ister" diye konuştu.
Hamzaoğlu ve Bilic yorumu
Kovacevic, Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu'nun, sarı-kırmızılı takımın başına geldikten sonra takımı tam anlamıyla "hayata geri döndürdüğünü" belirterek, Hamzaoğlu'nun gelişinin ardından takımın iyi oynamaya ve puan almaya başladığını vurguladı.
Beşiktaş'ın tüm sezon boyunca iyi bir performans sergilediğini söyleyen Kovacevic, "Slaven Bilic, tecrübeli ve genç oyunculardan iyi bir karışım yapmayı başardı. Beşiktaş, son birkaç haftaya kadar bana göre ligde en iyi futbol oynayan takımdı" dedi.
Kovacevic, Bilic'in son derece tecrübeli bir teknik direktör olduğunu ancak futbolda yükselişlerin de düşüşlerin de olabileceğini belirterek, "Ne olursa olsun son haftalardaki puan kayıplarına izin vermemeleri gerekiyordu. Sonuç itibarıyla şampiyonluk şansını kaybettiler" diye konuştu.
Derbide kangi takımı destekleyeceği sorusuna ise Kovacevic, "her ikisini de" cevabını verdi.
Kovacevic, "Hem Galatasaray hem Beşiktaş taraftarıyım. Bu iki takım birbirine karşı oynadığında kalbimi, sevgimi ikiye bölemiyorum. Her iki takımda da unutulmaz anılarım oldu. Hem taraftarları hem de oyuncuları ile bağlarım oldu. Bu iki takımdan birini seçmem mümkün değil. 16 yıllık kariyerimdeki en güzel günlerim Beşiktaş ve Galatasaray'da oynadığım günlerdi" şeklinde konuştu.
"O anı unutamıyorum"
Türkiye'de forma giydiği dönemde oynadığı her maçın ayrı bir önemi olduğunu, özellikle de Beşiktaş formasıyla şampiyonluk yaşadığı 1985-1986 sezonundaki maçların kendisi için çok anlamlı olduğunu anlatan Kovacevic, "Sonra Galatasaray'a transfer oldum. Galatasaray uzun süredir şampiyon olamıyordu. Evimizde oynamamız gereken Denizlispor maçını cezamız nedeniyle İzmir'de oynadık. O sezon, eski takımın Beşiktaş ile başa baş bir şampiyonluk mücadelesi içindeydik. Maçın 90. dakikasında gol attım. Bir sonraki hafta da Eskişehirspor'u yenerek şampiyon olduk. Galatasaray, 14 yıl aradan sonra şampiyon oldu. O anı unutamıyorum" diye konuştu.
Kovacevic, Türkiye'de birlikte oynadığı eski futbolcuların birçoğu ile hala görüştüğünü anlatarak, "Cevad Prekazi, Zoran Simovic ve Dusan Pesic gibi isimleri Yugoslavya liginde tanıyordum. Türkiye'den ayrıldıktan sonra da hem Beşiktaş hem de Galatasaray'da birlikte oynadığım eski takım arkadaşlarımla hala görüşüyorum. Sık sık telefonda konuşuyoruz ya da İstanbul'a gittiğimde bir araya geliyoruz" şeklinde konuştu.
Türk futbolunun gelişmesinde "Yugoslav" etkisi
Kovacevic, Türk futbolunun gelişmesinde eski Yugoslavya'dan gelen teknik direktör ve futbolcuların önemli bir etkisinin olduğunu belirterek, Beşiktaş'a transfer olduğu 1984 yılında, Yugoslavya liginin Türkiye liginden önde olduğunu, Yugoslavya'dan gelen teknik direktör ve futbolcuların, dönemin Türk futboluna önemli katkılar yaptığını söyledi.
Türk futbolunun ve Milli Takım'ın önemli gelişme kaydettiğini anlatan Kovacevic, "Dünya Kupası'nda ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nda önemli başarılar elde ettiler ancak kanaatimce yabancı futbolcu sayısının arttırılması Türk futbolu için olumsuz bir karar. Takımda çok fazla yabancı olunca yerli futbolcular da kendilerini göstermek için daha az şans buluyor ve bu da Milli Takım'ı olumsuz etkiliyor" dedi.
Kovacevic, bugün gelinen noktada eski Yugoslavya ülkelerindeki futbolun Türk futbolunun çok altında kaldığını belirterek, eski Yugoslavya ülkelerinde hala çok kaliteli futbolcuların olduğunu ancak bu futbolcuların gelişimine katkı sağlayacak imkanların sınırlı olduğunu savundu.
Hem Beşiktaş hem de Galatasaray yetkilileriyle Bosna Hersek'te futbol okulu açılması konusunu daha önce görüştüğünü anımsatan Kovacevic, "Ülkemizdeki futbol gelişiyor. Savaş bizi 30 yıl geriye götürdü. Şimdilerde yeni yeni geri dönüyoruz. Bu coğrafyada kaliteli futbolcular olduğuna eminim" ifadesini kullandı.
"Türkiye benim ikinci vatanım"
Beşiktaş'a transfer olduğunda oğlunun henüz altı aylık olduğunu ve konuşmaya başladığında ilk önce Türkçe öğrendiğini anlatan Kovacevic, "Bosna Hersek'e döndüğümüzde ana dili Boşnakça'yı öğrenmekte zorlandı. Eşimin işi dolayısıyla buraya dönmek zorunda kalmasam hayatım boyunca Türkiye'de yaşardım. Türkiye benim ikinci vatanım" diye konuştu.
Futbolculuk kariyerine 1973 yılında memleketi Tuzla'nın Sloboda takımında başlayan Kovacevic, 1984 yılında Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'taki ikinci sezonunda şampiyonluk yaşayan Kovacevic, 1986 yılında Galatasaray'a transfer oldu. Kovacevic, üç sezon forma giydiği sarı-kırmızılı formayla iki kez lig şampiyonluğu yaşadı. 1989 yılında Göztepe'ye transfer olan Kovacevic, kariyerine burada nokta koydu.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın