''Hummels ve Ramos’u örnek alıyorum''
Galatasaray'ın genç defans oyuncusu Koray Günter, Galatasaray Dergisi'ne konuştu.
Galatasaray futbol takımının genç oyuncusu Koray Günter, Galatasaray’daki iki yılını ve geleceğe yönelik hedeflerini Galatasaray Dergisi’nin 154’üncü sayısında Galatasaray Dergisi’ne anlattı. Tolga Küçük’ün sorularını yanıtlayan Koray Günter’in mesajlarından öne çıkanlar şöyle:
Bir gün bile pişman olmadım
"Geldiğimden beri bir gün bile pişman olmadım, oynasam da oynamasam da. Buraya gelirken hep oynamayı düşünüyorsunuz tabii ama oynamak bir futbolcu için her şey demek değil. Bazen oynamazsın ama hayat ve kafa gelişimi için bu camianın içinde bulunmak bile çok önemli."
Gelişmek için gereken şey süreklilik
"Buraya kariyerimde ileri bir adım atmak için geldim ve burada bulunmaktan çok memnunum. Genç oyuncular için her zaman yükselişler ve düşüşler vardır. Bu normal bir şey. Genç oyuncuların gelişmesi için gereken ilk şey süreklilik. Her hafta 90 dakika oynayıp maç temposuna alışmamız lazım. Sürekliliği kazandıktan sonra da iyi bir performans ortalaması tutturmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu herkes için zor. 30 yaşındaki oyuncu da baskıyla, koşullarla oyun içinde dağılabiliyor."
Kendime güveniyorum
"Hamza hoca döneminde de 10-15 maç forma şansı buldum. Hocamıza da çok teşekkür etmiştim bana güvendiği için. Şimdi tekrar öyle bir döneme gelmeye başladım. Kendime güveniyorum. Bu kulübün geleceği olmak istiyorum. Fırsat verilirse, bana güvenen bir hoca olursa ve bir süreklilik kazanırsam olacağımı da düşünüyorum. Kendi kalitemi biliyorum. Henüz her şeyi yüzde 100 veremiyorum saha içinde. Ama yine de aklımdan geçenleri zor kolay demeden deniyorum. Çünkü her oyuncu ne yapabileceğini ne yapamayacağını bilir."
Bu oyun tarzını sürdüreceğim
"Benim en büyük özelliğim oyun açışım. Almanya’daki takım arkadaşlarım ve hocalarım da her zaman bunu söylerdi. 'Top iki kez istediğin yere gitmez, bir kere gider, gol olur' diyorlardı. Takım arkadaşlarım bana güvenirse, benden bu oyunu oynamamı isterlerse devamı da gelecek. Futbol artık çok değişti, gelişti. Artık topu oyuna defans oyuncuları sokuyor. Böyle oynamaya devam edeceğim. Takımla daha fazla oynayınca, takım arkadaşlarım beni daha iyi tanıyınca ters toplarımın ve uzun paslarımın isabet oranı da artacak."
Maç sonrası performansımı kontrol ediyorum
"Hava topları eskiden beri çalıştığım bir şeydir. Ama şu ara çok yoğun bir maç temposu içindeyiz, ekstra çalışmaya vakit kalmıyor. Maçtan maça deneyerek geliştirebiliyorum. Maçlardan sonra zaten kendimi de izliyorum ne yapmışım, daha neler yapabilirim diye. Kafamda bir oyun şekli var, her şeyi tam yapmak istiyorum. En küçük hatada bile kendime kızıyorum ve takım arkadaşlarım için üzülüyorum."
Oyun içinde arkadaşlarımı yönlendirmeye çalışırım
"Hakan ağabeyle çok iyi anlaşıyoruz. Saha içinde Almanca konuşuyoruz, benim için biraz daha kolay ve rahat oluyor. İkimiz de topu oyuna sokabilen oyuncularız. Aurelien’le de gayet iyi performans gösterdik. Konyaspor maçında birlikte oynadık, 13 maç sonra ilk kez gol yemedik. Oynarken çok konuşurum. Etrafımdaki kişileri yönlendirmeye çalışırım. En geride stoperler olduğu için sahayı en geniş biz görüyoruz sonuçta. Bu diyaloğu sağladığımızda çok iyi performans gösterebiliyoruz. Maç içindeki devamlılığımı artırmak istiyorum. 70’inci dakikadan sonra yorgunluk başlıyor. Bu da konsantrasyonuma yansıyor. Bu idmanla kazanılabilecek bir tempo değil, maçlara çıkmak gerekiyor. İnşallah oynadıkça performansımı da artıracağım."
Hummels ve Ramos’u örnek alıyorum
"Son zamanlarda çok eleştiri alsa da bana göre dünyanın en iyi stoperlerinden biri Mats Hummels. Onu örnek alıyorum. Onun dışında stilini çok beğendiğim Sergio Ramos var. Topu oyuna çok iyi sokan bir stoper. Kendime o ikisini örnek alıyorum. Tabii ki onlar dünyanın en iyileri, onlar gibi olacağım demiyorum ama kendimi geliştirmek için ikisine benzemeye çalışıyorum diyebilirim."
Bu zor durumu atlatırız
"Zor zamanlar geçiriyoruz ama bunlar futbolun içinde olan şeyler. Dortmund’a ilk gittiğimde kulüp neredeyse batmak üzereydi. O dönemde çok doğru kararlar verildi. Taraftar ve kulüp bütünleşti. Kulüp kurtarıldı Bayern Münih’le başa baş giden, iki kez şampiyonluk kazanmış, Şampiyonlar Ligi’nde final oynamış bir takım yaratıldı. Biz de bu zor durumu atlatırız. Kimse geçen seneyi unutmasın. Geçen sezon şampiyonluğu kazanan da aynı kadroydu. Kenetlenelim, birbirimize güvenelim ve destek olalım. Gelecek senelerde inşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz."
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın