Borussia Dortmund takımının Türk asıllı yıldızı İlkay Gündoğan, TRT1 Stadyum programında Ersin Düzen ve Hakan Ünsal’a önemli açıklamalar yaptı.
Türk milli takımını neden seçmediğine ilk kez açıklık getiren İlkay, çocukluğundan beri Galatasaray’a sempati duyduğunu itiraf etti.
İşte Gündoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar…
GALATASARAY’IN BAŞARILARIYLA BÜYÜDÜM
Galatasaray’ın 2000 yılında Avrupa’daki başarılarıyla büyüdüm. Onları takip ettim, sempatim vardı. Profesyonel olduktan sonra artık takip etmek daha zor oldu.
TÜRKİYE’DEN BENİ KİMSE ARAMADI
Ben Almanya'da doğdum, Almanya’da büyüdüm, futbola burada başladım. İlk oynadığım milli takım Almanya U-18 oldu. O zaman 17 yaşımdaydım. Türk milli takımının burada yetkilileri vardı ama kimse beni arayıp, sormadı. Türkiye’den beni ilk kez Almanya U-20’de oynadığım zaman aradılar. Milli takım için değil, seçmeler için çağırdılar. Ama benim Almanya A takımında oynamam için arada fark kalmamıştı. Löw beni çağırdığında kararımı vermiştim. Mesela Nuri Ağabeyi (Şahin) 16 yaşında çağırmışlardı. Türkiye ile başladı ve devam etti.
TÜRKİYE’DE FUTBOL OYNAMAK ÇOK ZOR
Süper Lig’de İstanbul derbilerini takip ediyorum. Maçlar buradaki gibi değil, çok gergin geçiyor. En az 1 kırmızı kart oluyor. İnsanlar çok duygusal, seyirciler çok fanatik. Türkiye’de futbol oynamak çok zor.
REAL MADRID’TEN TEKLİF ALDIM
Real Madrid teklif yaptı ama kulübüm vermek istemedi. 2 sene daha sözleşmem vardı. Sakatlığım da planları bozdu. 14 ay oynayamadım. Şimdi bu süreyi başarılarla doldurmak istiyorum. Yurt dışı benim için her zaman bir hedef. Bir gün buradan ayrılırsam, İspanya veya İngiltere’de büyük takımlarda oynamak isterim.
SAKAT OLMASAM BREZİLYA’DAYDIM
Sakat olmasaydım Dünya Kupası’nda olacaktım. Löw, ilk 11’de oynatacaktı. Aramız çok iyi, bu şekilde planlamıştı. Bu hayali gerçekleştiremediğim için üzgünüm ama önümde Euro 2016 var. Sonra da kariyerime Dünya Kupası eklemek istiyorum.
KİMSE PENALTIYI ATMAK İSTEMEDİ
Bayern ile oynadığımız Şampiyonlar Ligi finalinde hocamız penaltıyı Marco Reus'un atmasını istedi. Takımın penaltıcısı Reus ve Lewandovski olmasına rağmen kimse topu almak istemedi. Ben de ‘tamam verin bana ben atayım bari’ dedim. Kariyerimin en önemli maçıydı ama kaybettik. Bu sezon da hedefimiz final oynamak.
PARASI OLMAYAN BİLE MAÇA GİDİYOR
Almanya’da insanlar maça gitmek için haftanın 5 günü çalışır, para toplar. Çok parası olmayan bile maça gider. En büyük eğlence futbol. Burada herkes bunun bir oyun olduğunu biliyor. 90 dakika bittikten sonra herkes sakinleşebiliyor ve kaybetsek de kazansak da herkes nasıl davranacağını biliyor.
ARDA İLE HALI SAHA MAÇI YAPTIK
Türkiye’ye zaman zaman gidiyorum, memleketim Balıkesir’de anneannem ve dedemi ziyaret ediyorum. Yazın Çeşme’ye tatile gittim. Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Emre Belözoğlu ile tanıştım. Emre Ağabey ile ara sıra konuşuyoruz. Arda Turan ile İstanbul’da bir kere halı saha maçı yapmıştık. Arda Ağabeyin takımı yenmişti, Hamit ve Halil Ağabey var, onlarla da görüşüyorum.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın