Kerem Aktürkoğlu: "Fatih hoca için çok üzüldük"

20

KEREM AKTÜRKOĞLU RÖPORTAJI

Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Kerem Aktürkoğlu; kariyeri, hedefleri, takımın genel durumu ve Fatih Terim ile olan ilişkisine dair Hürriyet'e önemli açıklamalar yaptı.
19

'HİYERARŞİ VARDI!'

Çok büyük bir hiyerarşi vardı. Askerlikteki rütbecilik dönemleri vardı bana göre. Yani ‘sen şusun, ben buyum, sen haddini bileceksin. Ve sesini ne olursa olsun çıkarmayacaksın.’ Ben de yapı gereği küçük de olsam bana haksızlık yapılıyor ise susamam. Karşı çıkarım ya da tatlı dille kendimi ifade etmeye çalışırım. O zamanlar belki böyle bir şey görmedikleri için bana karşı keskin bir tavır vardı futbolculardan. Bu beni gerçekten sindirdi. O zaman “Allahım ne olur bugün ayağıma top değmesin. Değerse kaybedeceğim. Sakatlayacaklar, kötü davranacaklar ve ben idmanı top değmeden geçeyim” diye diye 1 yılı bitirdim Başakşehir’de.
18

'4 YILIM ÇALINDI!'

Bu konuyu hiç konuşmadım. Çünkü yaşadıklarımı unutmak istedim. Belki ağır olabilir ama ben 4 yılımın çalındığını düşünüyorum. 16 yaşında Başakşehir’e o imzayı çok büyük hayaller, hedeflerle atmıştım. Bana, aileme söylenilenleri duyduğumuzda hepimiz ‘Tamam artık bu iş bitti’ dedik! Farklı yerlere geleceğime inandık. U17 takımında oynadım. 2. olduk ve finallerde kaybettik. Bir sene böyle geçti. Türkiye Şampiyonası sonrasında profesyonel sözleşmeye imza attım. Abdullah Avcı teknik direktördü. Çok büyük hayaller vardı. A Takıma gittik. Tabii ilk defa o seviyeye çıktım. Beklediğim gibi değildi! Sadece futbol anlamında değil! Şu anda bence yoktur o durum.
17

'BİR ÇOCUĞA NASIL BÖYLE DAVRANILIR?'

16-17 yaşında bir futbolcu kafa yapısı ile idmana çıkıyor. Ve bu sizin büyük işler başarmasını beklediğiniz bir çocuk. Bu futbolcuya, çocuğa siz nasıl davranırsınız! İngiltere’de Phil Foden kaç yaşında sahaya çıktı da oynadı! Foden’a, A takımdan bir büyüğü ‘Sen bu topu niye kaybediyorsun’ diye bağırıp üzerindeki kendi yeleğini yırtacak, duvarı yumruklayacak, top kaybettin diye sana küfredecek, senin yanına gelip tehdit edecek. Bu mümkün mü? Burada mümkün. Şu anda Türk futbolunda Arda Güler’e, Emirhan’a, gençlerimize nasıl davranılıyorsa, pamuklara sarmamız lazım. Çünkü onlar bir değer. Belki 10-15 hatta 20 yıl bizi Avrupa’da temsil edebilecek isimler.
16

'ARDA VE EMİRHAN ÇOK BAŞARILI'

Ben şu anda gençleri gördükçe çok mutlu oluyorum. İnanılmaz bir kariyer başlangıcı yaptılar. Ve onlar bu deneyimi, bu yaşta ediniyorlar. Gelecekte belki de o özgüvenle çok daha emin, iyi ilerleyecekler. Ben 23 yaşında bu özgüvene sahip olmuşum. O kardeşlerim 17 yaşında şans bulup o özgüvene sahip oldular. Ne kadar mutluluk verici. Şimdi kıyaslamalar vs. yazıyorlar. Ben kendimi o genç kardeşlerimle kıyaslamam. Benden çok daha fazla başarılı olacaklarına inanıyorum. Arda’sı, Emirhan’ı çok daha yetenekli.”
15

'FATİH HOCA'YA YIKMAMAK LAZIM'

Başımızda hoca vardı, sorumlu o gözüküyordu ama sahaya çıkan oyuncular olarak sorumluluğun aslında bizde olduğunun hepimiz farkındaydık. Sahadaki performansı verenler, bu sonuçların ortaya çıkmasında söz sahibi olan futbolculardır. Bu sene başarısızlık olmuştur. Ama bunu sadece Fatih hocaya yıkmamak lazım.
14

'FATİH HOCA GİDİNCE SUÇLU HİSSETTİK'

Fatih Terim’in görevden alınması seni şaşırttı mı ve neler hissettin?

Biz futbolcular olarak gidişattan memnun değildik. Bu gidişatı düzeltmek için futbolcular olarak çok çalışıyorduk. Böyle bir şey beklemiyorduk tabii ki! Ani gelişen bir haber. Bundan sonra nasıl ilerleyeceğimizi de o zaman kestiremiyorduk. Başımızda hoca vardı, sorumlu o gözüküyordu ama sahaya çıkan oyuncular olarak sorumluluğun aslında bizde olduğunun hepimiz farkındaydık. Bu yönden Fatih hoca görevden alındıktan sonra kendimizi de takım olarak suçlu hissettik. Çünkü sahadaki performansı verenler, bu sonuçların ortaya çıkmasında söz sahibi olan futbolculardır.

13

'FATİH HOCA GİDİNCE ÜZÜLDÜK'

Çok fazla üzüldük. Çünkü beni Galatasaray’a kazandıran Fatih Terim’dir. Bana o özgüveni veren, güvenen Fatih hocadır. Benim için yeri farklıdır. Zor zamanlarda bile bana destek olmuştur. Saha içinde o sorduğunuz özgüveni aşılayan Fatih hocadır. Saha içinde özgürlük verdi bana. Neler yapabileceğimi, benim karakterime, yeteneğime güvenip o özgüveni aşılayan Fatih hocadır. Onun benim için yeri özel ve farklıdır. Türk futbolunda yaptıkları hiçbir zaman bitmez. Fatih hocanın Türk futboluna kattıkları çok özel ve farklıdır. Bu sene başarısızlık olmuştur. Ama bunu sadece Fatih hocaya yıkmamak lazım.
12

'EN İYİ MAÇIM: FENERBAHÇE MAÇI'

Bu sezon en iyi oynadığın maç?

NEF Stadyumu’nda 2–1 kaybettiğimiz Fenerbahçe maçı! En iyi oynadığım maç bence o. O maç içimde bir yaradır. Çünkü çok güzel oynamıştık. Galibiyeti elimizden kaçırdık. Belki o iptal edilen golümüz verilse kazanacaktık. Ki her yerde söylüyorum; bence o pozisyon goldü. 2-1 öne geçmiş olsak kazanabilirdik.

Çok güzel oynamıştık. Galibiyeti elimizden kaçırdık. Belki o iptal edilen golümüz verilse kazanacaktık. Ki her yerde söylüyorum; bence o pozisyon goldü. 2-1’lik skorla eğer öne geçmiş olsak maçtı kazanabilirdik.

11

'EN BÜYÜK SORUMLU BİZİZ'

Hakemler üzerinden konuşmayı seven bir insan değilim. Ama tabii zaman zaman haksızlığa uğradığınızda tepki gösteriyorsunuz. Bu sene her takıma karşı sorunlar, haksızlıklar oldu. Bize karşı da çok maç vardır. Canımızın yandığı, çok fazla hakem hatası yüzünden puan kaybettiğimiz maç oldu. Ama tabii ki, ‘Hakemlerin hataları yüzünden bu durumdayız’ deyip işin içinden çıkamayız. Bu kolaycılık olur. Şu anki durumda en büyük sorumlu Fatih hoca ya da Torrent de değil! Biz, sahaya çıkan futbolcularız!
10

'SENENİN ÖZETİ: ÖZGÜVEN KAYBI'

Çok çalışıyorduk ama özgüven kayıplarından dolayı takım olarak istediklerimizi yapamıyorduk. Çünkü ne kadar istekli de olsan, yapabileceklerinin sınırını özgüvenle aşabilirsin. Onu kaybettiğin zaman sahada çok verimli olamıyorsun. Bu senenin bizim için en büyük özeti ‘özgüven kaybı’ diyebilirim.
9

'FUTBOLU BIRAKMA KARARI ALMIŞTIM'

Avrupa ile ilgili haberleri duyunca mutlu oluyorum. Çünkü ben 2 yıl önce 3. Lig’de oynuyordum. 16 yaşında Başakşehir’de profesyonel olmuştum. Kariyerim yükseliş ivmesine girip en dibe vurdu. En dibi gördüm ben. Onlardan sonra umutsuzluğa kapılıp futbolu bırakma kararı almıştım. Çünkü çok büyük olumsuzluklar yaşadım. Onlardan sonra tekrar Avrupa hayallerimin kalbimde yeşermesi beni çok fazla motive ediyor.

O zamanlar Başakşehir çok iyi gidiyordu. Konuşmayı denedim. Ama kiminle konuşsam, 'Takımın düzeni bozulmasın' yanıtını aldım. Ve o dönem benim için ne yazık ki kayıp olarak geçti. Genç futbolcularla hemen konuşuyorum. Çünkü kendimi görüyorum onlarda.
8

'BARÇA MAÇINI KAFAMDA ÇOK OYNADIM'

Camp Nou’da gole çok yaklaşmıştın. O pozisyonu kafanda oynadın mı hiç?

O pozisyonu çok fazla izledim. Belki bir kere daha topa dokunsaydım, o kayan Barcelonalı oyuncuyu da geçebilir, çok rahat vuruş yapabilirdim. O maçı çok fazla kafamda oynadım. Her gün nasıl olsa turu geçebilirdik, neler yapabilirdim diye düşündüm. Ben aslında maçlardan sonra çok fazla düşünüyorum. Maç bittikten sonra eve gidince tamamını uyumadan izliyorum. Hem kendi analizimi yapıyorum, hem de ertesi gün idmana geldiğimde maçı izlemiş oluyorum. Hocanın bana söylediklerini biliyorum. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
7

'ŞENOL GÜNEŞ’E KIRGIN DEĞİLİM'

Şenol Güneş’e bir kırgınlığın var mı?

Gönül kırıklığı değil! Şenol hoca gerçekten bu ülke futbolu için çok önemli şeyler başarmış, katmış bir hocamızdır. Tabii ki başarısızlık oldu. Oradan A’dan Z’ye takım olarak herkesindir suç. Belki de oynamamış olmamıza rağmen biz de suçluyuzdur. Bir başarısızlık varsa sadece birkaç isme yıkmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki, oynamayı her futbolcu ister. Ben de çok isterdim. Ama kırgınlık diye nitelendirmek istemiyorum bunu.

6

'BEN DE BEKLEMİYORDUM'

Bu yıl bambaşka bir sezon geçiriyorsun...

Sezon başı bu yılın daha zor ve yoğun geçeceğini tahmin ediyordum. Ama tabii ki böyle uzun bir sezon geçireceğimi ben de düşünmüyordum. Avrupa’da, Milli Takım’da, ligde uzun süre oynamak hem yorucu hem de bir o kadar keyif verici. İnsanların güveni, beklentileri, duyguları her maça çıktığımda beni motive ediyor. Çok şükür sezon uzun ve zorlu geçerken bir o kadar da başarılı geçiyor. O anlamda çok mutluyum.

5

'HAYALİM: PREMİER LİG'

Avrupa’ya gidiyor musun?

Konuşulanlar çok güzel ama tabii ki ama benim devam eden bir sözleşmem var! Kulübüm o görüşmelere onay vermediği sürece ben hiçbir takımla konuşamam. O konular benden bağımsız şekilde ilerliyor. · Kendini hangi ligde hayal ediyorsun? Hangi lig sence sana uygun...

Hayalim tabii ki Premier Lig... Bence bütün futbolcuların hayalidir. Çünkü gerçekten en güzel, en iyi futbolun oynandığı lig olduğunu düşünüyorum. Ama kendi futbolum açısından dersek Almanya ve İspanya Ligi benim için uygun diye düşünüyorum. İnşallah, Allah nasip eder de oralara gidebilirsem başarılı olabileceğimi düşünüyorum.

4

'RONALDO İLE ZOR'

Birlikte oynamayı hayal ettiğin bir isim var mı?

Ronaldo olabilirdi. Ama onunla oynamak zor olurdu. Topun her zaman ona gelmesini isteyen bir futbolcu. Belki onunla saha içinde iyi anlaşamayabilirdik.

3

'TERCİHİM KLOPP'

Klopp mu Guardiola mı?

Bu çok zor soru! Klopp’u çok beğeniyorum. İkisinin tarzlarının çok farklı olduğunu düşünüyorum. Şu anki tabloda Klopp diyeceğim.

2

'EN İYİSİ RONALDO'

Messi mi Ronaldo mu?

Ronaldo... Messi’nin dünyanın en yetenekli oyuncularından biri olduğunu herkes kabul ediyordur. Ama benim için Ronaldo. Her ligde başardıklarından dolayı Ronaldo’yu dünyanın en iyi futbolcusu olarak görüyorum.

1

'SALAH'I BEĞENİYORUM'

Oynadığın mevkinin en iyisi ve beğendiğin kim?

Eden Hazard... Chelsea zamanlarında onu çok beğeniyordum. Düşüşü beni hayal kırıklığına uğrattı. Şu an ise Salah. Başardıkları etkileyici. 26 yaşında Liverpool’a gitti. Chelsea, Roma’da olmadı. Çalkantılı bir kariyeri oldu. Kendi kariyerime benzetiyorum.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler