Kupa maçında gösterdiği performansla geçen sezonki formuna ulaşacağının sinyallerini veren Galatasaraylı milli futbolcu Engin Baytar, Süper Kupa maçında gördüğü kırmızı kart sonrası cezalı geçirdiği 11 haftayı anlattı. Baytar, "Ağır bir durum. Bir noktadan sonra kendinizi suçlamaya başlıyorsunuz. Kırmızı kart görmeseydim. Belki de bu maç böyle bitmeyecekti' diye düşünüyorsunuz" şeklinde konuştu
 
Radyospor'un sorularını yanıtlayan Engin, "Tarif etmesi gerçekten çok zor. Ağır bir durum. Çok üzüldüm. Başka bir yerde olsa, bunu yapan futbolcuyu barındırmazlardı. Ama yönetimimiz, Fatih hocam ve teknik ekibimiz bana sahip çıktı. Ceza alarak takıma zarar verdim, ama onlar benim saha dışında nasıl birisi olduğumu bildikleri için arkamda durdular. Şimdi sıra bende bu desteğin karşılığını başarıyla, yüksek performansla vereceğim" dedi.
 
İşte Engin Baytar'ın çok özel sözleri:
 
ŞAMPİYONLAR LİGİ DE OLUR; NEDEN OLMASIN
Süper Lig ve Türkiye'ye kupasını kesinlikle almak istiyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde ise nasip kısmet. Umarım sonrasında o kupada bize nasip olur. Maç maç devam etmek gerekir. Şampiyonlar Ligi kupası da olur; neden olmasın.
 
DAHA İYİ OLACAĞIM
Elimden gelinin en iyisini yapmaya çalışıyorum. 12 haftalık bir oynamama sürecini geçirdim. Buradan kaynaklanan maç eksikleri var. Ama ben hırslı bir futbolcuyum bunu en erken şekilde kapatacağımı düşünüyorum. Herkes beni son oynadığım maçta 90 dakikayı çıkartamayacağım düşündü; ama ben 90 dakika oynadım. Çok çalışıyorum. Bir an önce tam performansla takıma dönmem hem benim için hem de takımım içinfaydalı olacak. Bu yüzden elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
 
CEZALI OLDUĞUM SÜREÇTE KENDİMİ SUÇLADIM
Cezalı olduğum 11 hafta benim için çok zor geçti. 11 hafta boyunca antrenman yapıyorsunuz ve haftasonu maçı evden ya da tribünden izlemek zorunda kalıyorsunuz. İnsanlar bunu yaşamadan anlayamaz; ancak bu duygu çok acı verici. Ağır bir durum. Bir noktadan sonra kendinizi suçlamaya başlayorsunuz. Kırmızı kart görmeseydim. Belki de bu maç böyle bitmeyecekti' diye düşünüyorsunuz. Bütün negatif duyguları yaşıyorsunuz.
 
HOCALARIM BANA TAM DESTEK VERDİLER
Hocalarıma teşekkür ederim. Cezalı olduğum süreçte bana tam destek verdiler. 2-3 hafta kafa toplamak için Almanya'ya gitmek istedim; ailemi görmek istedim. Onlar da sağolsun, her defasında izin verdiler. Hiç ikiletmediler. Antrenmanda çift kale maçlarda ben olmuyordum. Cezalı olduğum için, mecburiyetten. Scott Piri'yle ayrı çalışıyordum. Koşu yaparken bile arkadaşlarıma bakıyordum. Onların yanında olmam gerekir diye düşünüyordum. Böyle olunca da insana zor geliyor.
 
GEREKLİ DERSLERİ ÇIKARTTIM
İnsan ne yaparsa kendine yapar. Önemli olan bunları gördükten sonra bir daha tekrarlamak. Ben bir daha bunu tekrarlamak istemiyorum. Böyle bir olayın, cezanın içinde yer almak istemiyorum. Ne kadar zor ve ağır bir şey olduğunu biliyorum. Umarım bir daha böyle kötü şeyler olmaz. Her şey güzel olur. Geçen sezon yaşadığımız mutluluğu yaşamak istiyoruz.
 
FATİH TERİM'İN DESTEĞİ
Böyle bir olay yaşayıp da hâlâ Galatasaray'da bir futbolcu barınabiliyorsa burada kulübün ve hocamızın ne kadar çok sahip çıktığının en güzel göstergesidir. Sonuç itibariyle sözleşmemi fesedip, beni kulüpte tutmayabilirlerdi. 11 hafta ceza aldım. Kulübe zarar verdi. Fakat yönetimimiz ve hocalarımız. Saha dışında nasıl bir kişiliğe sahip olduğumu bildikleri için benim arkamda durdular. Beni kabul ettiler. Ben hiç bir insanla kötü bir dialoğa girmiyorum. Saha için farklı, dışarıdan, tribünden maç izlemek gibi değil. Biz orada büyük bir efor sarfediyoruz. Yorgunluk yaşıyoruz. Bunun sonucunda sinirlerimiz bozulabiliyor. Tribündeki insan hiç yorulmadan yorum, yapıyor, küfür ediyor. Ama saha içerisinde durumun nasıl olduğunu bilmiyor. Saha içi gerçekten çok farklı, bunu yaşayan bilir. Uzaktan yorum yapmak kolay. Bence eleştiri yaparken bu gerçeği de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
 
TRİBÜNDEN YORUM YAPMAK KOLAY
 Saha içi farklı bir yer, ancak yaşayana bunu anlatırsınız. Saha içine girdiğiniz zaman dışarıda maç izlemek gibi olmaz. Biz orada çaba sarf ediyoruz, koşuyoruz yoruluyoruz, bizim beynimize daha az kan gitmeye başlıyor. İnsanların kendini kontrol etmesi biraz zorlaşıyor.  Tribünde oturan insan için geçerli değil bu. Elinde çekirdeğiyle maç izler yorum yapar. Bizim beynimize az kan gidince yoruldukça sinirlenmeye başlıyoruz. Ama tribündeki adam oturduğu yerden sıkıntısı olmadan af edersiniz küfür de edebiliyor, değişik yorumlar da yapabiliyor. İşin kolayı onlarda aslında ama onlar da işin kolayının bizde olduğunu düşünüyor. Saha içinde televizyon karşısında oturan farklıdır, bunu ayırt etmemiz lazım.

GEÇEN SEZON 40 MAÇ YAPTIM, HOCAMIN YÜZÜNÜ KARA ÇIKARTMADIM
Engin Baytar, hocası Fatih Terim'in yüzünü kara çıkartmamasının en çok sevindiği şey olduğunu ifade ederken, "Ben kulübe de, hocamızda çok teşekkür ediyorum, haklarını ödeyemem. Benim bu 11 haftalık cezamla ilgili değil, şu ana kadar bana yardımcı oldukları, arka çıktıkları için. Ben geldiğimde 'şu futbolcu var bu futbolcu var, Engin oynayamaz' dediler. Geçen sene 40 maç yaptım, şampiyonluk yaşadım, hocam en büyük cesareti gösterdi ve ben de onu mahcup etmedim. Geçen seneden beri dedim burada Galatasaray'ın başarısı önemli tabii ama 'en başta hocamızı mahcup etmek istemiyorum' dedim ve elimden geleni de yapmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.

İSMİMİN GALATASARAY'LA ÖZDEŞLEŞMESİNİ İSTİYORUM
Galatasaray'da ismimin kalıcı olmasını istiyorum. Futbol oynadığım sürece Galatasaray forması altında oynamak istiyorum ve ileriki başarılarında benim de ismimin geçmesi ve katkımın olmasını istiyorum. Ama buna ancak nasip kısmet deriz. Biz profesyoneliz biz oynayacağız, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıcağız. Kalıcı olmak burada kalmak için elimizden gelenin en iyisini sergilemeye çalışacağız. Neticesinde karar verecek hocamız, başkanımız ve Galatasaray Kulübü'dür. Biz çalışıp kalıcı olmaya çalışacağız onlar da inşallah bizim düşüncelerimize yakın olarak bizi burada tutmak için çaba sarfederler" dedi.

ÖNCE GAZİANTEPSPOR VE BRAGA, SONRA DERBİ
İnşallah geçen sene bıraktığımız yerden devam etmek istiyoruz şuan lideriz ve devam ediyoruz. Geçen seneye oranla bize yakışmayan futbol oyandık bazı maçlarda ama futbol inişli çıkışlıdır. İyi de sonuçlar var, kötü de. Derbilerin atmosferi farklıdır. İki takım arasında 20 puan fark da olsa derbi maçı derbi maçıdır. Hazırlanışı atmosferi düşüncesi bile farklıdır. Biz maç maç gidiyoruz. Derbiyi de düşünüyoruz ama şuan tek düşündüğümüz Gaziantepspor maçı. Sonrasında  Braga. Yani maç maç düşünerek hazırlanacağız.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın