"Kursağınızda kaldı"
Galatasaray 2-0 yenik duruma düştüğü Samsunspor maçında galip gelmeyi başardı. İşte Türk Spor kamuoyunun önde gelen kalemlerinden Samsunspor - Galatasaray maçı değerlendirmesi
Webaslan.com
İşte Türk Spor kamuoyunun önde gelen kalemlerinden Samsunspor - Galatasaray maçı değerlendirmesi
AHMET ÇAKIR / ZAMAN
"Terim'in ikinci yarıda Sabri'yi soyunma odasında bırakması doğaldı ama yerine alınan Riera gol atma değil de daha fazla yeme durumuna yol açacak gibiydi. Ancak Samsunspor'un skoru yeterli görüp kapanacağını düşünmek de kehanet sayılmazdı. Nasıl olsa kaybedilecek birşey yoktu. Aslında takımın oyununda hiçbir değişim olmaksızın gelen kaza golü (Semih atmadı, Adem kendi kalesine gönderdi) bile fazla birşeyi değiştirmedi. Sonrasında değişen şuydu ki Cim Bom yürüye yürüye gol atıyordu. Öyle ki Riera ve Sercan Yıldırım transfer edilmelerinden bu yana en yararlı işlerini yaptılar. Önce Riera, çizgide iki rakibe karşın topu çizgiden çevirip Selçuk'un beraberlik golünü atmasını sağladı. Sercan da evsahibini çökerten son gole imzasını koydu. Arada Baros'un golünde Emre Çolak'ın pası kayıtlara geçmesi gereken bir verimdi. Emre Sarı kırmızılı takımın en iyisiydi. O arada Terim'in Engin'i çıkarıp Servet'i alması sadece hücum çılgınlığıyla değil takım dengesiyle maçın kazanılabileceğine ilişkin deneyim gösterisi gibiydi... İmparator başka bir durumda iki farklı geri düşme durumu karşısında çılgına dönerdi ama bu kez şaşılacak kadar sakindi. Demek ki takımına inanıyordu. Böyle bir galibiyet rakiplerinin moralini daha da bozacak bir olay. Yani rakibi 4 farklı bile yenseniz takipçileriniz için bu kadar cansıkıcı olmaz. Sarı kırmızılı takım Terim'in ilk dönemindeki parlak günlerine doğru yürüyor"
BAHRİ HAVADIR / AKŞAM
"Sabri komedi filmlerindeki sahneleri andıran hareketleriyle herkesin sinirini oynattı... Durumu 2-0 yapıp soyunma odasına giden Sabri bir daha sahaya dönmedi... Fatih Terim ikinci yarıda oyunu çevirmek için tüm 'teknik hamlelerini' yaptı... Riera, Servet, değişiklikleri ilk yarıda üzerinde ölü toprağı serpilmiş takımı ayağa kaldırdı... Galatasaray durumu 2-2'ye getirdiğinde motivasyonu tavan yaptı... Tek amacı kaybetmemekti. Elmander ve Milan Baros vitesi yükseltti, Selçuk daha çok risk aldı, Rieara fırsatçılığını gösterdi... Yani Fatih Terim her anlamda risk aldı... 76. dakikada Sercan Yıldırım dahil olmak üzere herkes sahadaydı... Ve Milan Baros, galibiyet golünü atarken, 'futbolda tez konusu' olacak bir taktik maçının fotoğrafını çekti... Deklanşöre basan isim Fatih Terim'di hiç kuşkusuz... Önce flu olan fotoğrafı sonra berrak, insanın içini ısıtan, gülücüklerin atıldığı karelerle dolmasının tek sebebi Usta'nın devreye girmesiydi... Bu usta elbette Fatih Terim. 2-0'dan oyunu çevirip 4-2'ye getirmek öyle küçümsenecek bir şey değil... Şovmen futbol bilginleri yine hevesiniz kursağınızda kaldı değil mi?
GÖKMEN ÖZDEMİR / VATAN
"Fatih Terim bu... Onun gibi düşünmek çok zor. Ne maça başlarken ki 11'ini ne de devre arasındaki değişikliklerini anlamak, bir mantığa oturtmak kolay değil. Ama sonuç ortada. İlk 45 dakikanın sonunda Sabri tercihiyle çarmıha gerilen Terim, maçın sonunda İmparator. Ne Samsun'da 90 dakikaya Sabri ile başlayacağı tahmin edilebilirdi ne de devre arasında Melo'yu stopere çekip Riera'yı oyuna sokacağı... Herhalde anı ve takımını içindeki bir hisle, başka bir Fatih Terim'le tartıyor. Yoksa maça ne Sabri'yle başlarsın ne de devre arasında Melo'yu stopere çekip, Riera'yı sahaya atarsın. Sabri'ye kızan çok olacaktır. Onu eleştiren, onu yine şakalara konu eden birçok insan çıkacaktır. Fakat ilk yarıdaki kötü Sabri görüntüsünün arkasında yatan gerçek Sabri değil. 2 aydır sakat olan futbolcuyu 2 idmanla sahaya attığınız zaman bu tip kazalara hazırlıklı olmanız gerekiyor. Terim durumu fark edip Servet'i ısınmaya yolladığında dakika 31'di. Ama Sabri 2 dakika daha dayanamadı. Herkes golleri atan futbolcuları ön plana çıkartabilir ama son 45 dakikanın 2 kahramanı var. Biri Emre Çolak, diğeri Riera. Terim 4-3-3'e dönünce Emre orta sahada, Riera da sol önde takımın yükünü hafifletti. Servet ile Ujfalusi, Ekigho ve Zenke ikilisine fiziksel üstünlük sağlayınca da Samsun'un ofans gücü kilitlendi."
ÜMİT AKTAN / TÜRKİYE
"Hatalı seçim olarak sırıtan Sabri'nin asistiyle aynı adam ikinciyi de yazdığında ne istatistik kaldı ne de "mistatistik..." İkinci yarıda benim bildiğim Fatih Terim; maçı kurtarmayı deneyecektir ama, bu uğurda ya bunu başaracaktır ya da dörtlük olup gelecektir...Nitekim alabileceği riskleri sahaya dökerek başladı Fatih Terim. Beraberliği bulduğunda takımı iyice öne atmıştı. Sonra üçlü defansa dönüp elindekileri tamamen hücuma yasladı. Maçı "hocalık" farkıyla kazanmayı kafasına koymuştu. İyi planlanmış bir oyun kurgusunu sadece bir devre oynayabilen Samsunspor karşısında puanı kurtaracak duruma geldiğinde, hayali bile kusur sayılacak "puanları" kovalamaya başlamıştı. Sonunda aldı da üç puanı... Muhteşem bir hocanın müthiş bir takımı var ve bize ancak kutlamak kalır..."
TURGAY ŞEREN / AKŞAM
"İkinci yarı başlar başlamaz bu sefer Samsunspor defansı, 'bu maçı biz kazandık' düşüncesiyle defans oyuncusu olduklarını unuttular. Ama futbolun ne kadar tuhaf bir oyun olduğunu maçtan sonra hatırlamışlardır... Samsunspor kalecisi Ertuğrul'u bana çok meth etmişlerdi. İkinci yarının hemen başında yediği bir gol var ki; bir kaleci böyle bir gol yemez. Ne oldu? Golü atan G.Saray ümitlendi, Samsunspor'da moral çöküntüsü başladı. Samsunspor bu golü yedikten sonra oyun disiplini, ilk yarıdaki gibi yürekten oynamaları, hemen hemen her şey gitti, onun yerine topu kapan Samsunsporlu futbolcu, rakip G.Saray kalesine doğru tek başına gidip bir şeyler yapmak istedi ama karşısında G.Saray defansını ve orta sahasını buldu. G.Saray ikinci golü de Samsunspor defansının topu auta atmak istememesinden ve ileri vurmasından kazandı. Top Selçuk'un ayağına geldi, o da G.Saray'ın ikinci golünü atmakta hiç zorluk çekmedi. Daha sonra Samsunspor için her şey bitmişti zaten. G.Saray, Baros'un nefis kafasıyla üçüncü golü atmakta gecikmedi. Terim'in, Sercan'ı oyuna sokmasıyla ve Sercan'ın da rakip defansı çalımlara geçip dördüncü golü atmasıyla G.Saray 2-0 mağlubiyetten 4-2'lik galibiyete ermenin zafer şarkılarını söyledi..."
OSMAN ŞENHER / AKŞAM
"Sabri çıkıp Riera oyuna girince, daha sonra da Servet Galatasaray eski gücüne kavuştu. Ve bu dakikadan sonra tek taraflı Galatasaray ağırlıklı bir maç oldu. Genç Semih'i kutlamak lazım... Sahada basmadık yer bırakmadı. Golünü attı, defansta bilhassa ikinci yarı Zenke ve Ekigho'ya topa vurdurmadı. Aynı şekilde Servet'de oyuna girdiği dakikadan sonra çok başarılıydı. Selçuk, Galatasaray'ın hücumda en büyük silahı oldu. Riera'nın pasını o kadar güzel takip edip Galatasaray'a beraberlik golünü kazandırdı ki bu çocuğa bravo demek lazım... Riera ilk defa takım arkadaşlarıyla bütünleşti. Hırsını, mücadelesini, tekniğini, oyunda kaldığı sürece bütün meziyetlerini gösterdi. Şu an için Galatasaray'daki en büyük sorun Elmander... Devre arası tatili bu futbolcuya yaramamış. Herhalde antrenman eksikliği var. Kondisyon olarak henüz hazır değil. Onun profesyonelliğinden hiç kimse şüphe etmesin... Ahlaklı bir futbolcu, çok kısa zamanda toparlanıp gene Galatasaray'a katkı sağlar. Baros ise golünü atmasına rağmen Kemal ve Akaki arasında kayboldu. Gol vuruşu yapmasa o da dün gecenin kötüleri kategorisine girecekti. En çok sevindiğim ise Sercan oldu. Sercan'ın geçmişteki hayatıyla ilgili herkes bir şeyler konuşuyor. Ancak yüz yüze gelip konuştuğumda iyi bir transfer olduğunu, Galatasaray'da başarılı olmak için çok çalıştığını hemen anladım. Ve dün gece golü attıktan sonraki o sevinci ve hırsı çok yakında çok iyi bir Sercan seyredeceğimizin işareti idi."
UĞUR MELEKE / MİLLİYET
"46'dan sonra maçı Galatasaray'a getiren havayı, tabii ki yalnızca tek bir defansif değişiklikle açıklamak Terim'e haksızlık olur. Terim, ikinci yarının başında pekâlâ herkesin beklediği gibi Ujfalusi'yi sağ beke çekip Servet'i sokabilirdi; ama o başka bir şey denedi. Kısa sürse de, başarısız olup Servet'e dönülse de, orta saha dizilişi defalarca değişse de o hamleyi yine de Terim'in kredi hanesine yazmak lazım. Çünkü iki forvet Riera ve Sercan'ı mevcutlara eklemek, her geçen dakika sahadaki defansif futbolcu sayısını düşürmek, üstelik kredisi azalan bu adamlardan asist-gol katkısı almak büyük bir antrenörlük meziyeti... Bir artı notu da günün futbol olarak kötülerinden Melo'ya vermek gerek. Sürekli düşen, bazen oynadığından fazlasını konuşan Engin'i açıkça ve samimi bir şekilde uyarması önemli. Umarım Engin, Melo-Baros'un uyarılarından gereken dersi çıkarır da, yeteneklerine ihanet etmeyi sürdürmez."
LEVENT TÜZEMEN / FOTOMAÇ
"Galatasaray oyunun hakimiydi. Riera solda etkili olmasıyla Galatasaray Selçuk'un fırsatçığıyla skoru dengeledi. Galatasaray hücum ediyor ama Melo sırıtıyor ve pas vermesi gereken yerde gereksiz şut atıp Samsun'un hücuma kalkmasına neden olunca Fatih hoca hemen Sercan'ı oyuna alıp Melo'yu çıkardı. Bu hamleler Galatasaray'ın Samsun'da muhteşem bir geri dönüş yapmasını sonucunda da farklı kazanmasını sağladı. Sercan da Galatasaray'da ilk golünü klas bir vuruşla yaptı. Fatih hocanın Galatasaray'da üst üste maç kazanma rekorunu kırmasına bir maç kaldı."
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL