Süper Lig'de 27. hafta maçında Çaykur Rizespor ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Rize Didi Stadyumu'nda oynanan mücadelede kazanan 2-0'lık skorla Rizespor oldu. Rize deplasmanından altın değerinde bir üç puan bırakan Galatasaray'da aynı zamanda Fernando Muslera ve Florin Andone de sakatlıkları sebebiyle sezonu kapattı. Galatasaray'da sarı kart görerek cezalı duruma düşen Ryan Donk ve kırmızı kart gören Adem Büyük de gelecek hafta forma giyemeyecek. Rizespor'a Galatasaray karşısında galibiyeti getiren golleri, 42. dakikada Skoda ve 53. dakikada Tunay Torun kaydetti. Bu mağlubiyetin ardından Galatasaray 50 puanda kaldı ve Trabzonspor ile Başakşehir'in 6 puan gerisine düştü.

Sabah gazetesi yazarlarından Levent Tüzemen, Rizespor'un Galatasaray'ı 2-0 yendiği maçta sarı kırmızılı futbolcuların motive olmamasını eleştirdi. Levent Tüzemen, yazısında şu ifadeleri kullandı:

"ÇABUK GERİ DÖNE FENOMEN"

Rize Galatasaray'a uğurlu gelmiyor. Geçen yıl Emre Akbaba'yı Rize'de sakatlığa kurban veren Galatasaray bu kez Muslera'nın ayağının iki yerden kırılması ile adeta yıkıldı. Türk futboluna büyük damga vuran, son 10 yılda Galatasaray'ın şampiyonluklarında başrol oynayan Muslera'ya acil şifalar diliyorum ve 'Çabuk geri dön fenomen' diye sesleniyorum.

"ANGARYA OLARAK GÖRMÜŞLER"

Galatasaraylı oyuncular, Rize'de 'Biz şampiyon olacağız' havasında değillerdi. Sadece Kaptan Muslera inanmıştı. İki tane net golü önledi. Muslera'nın sakatlığı Galatasaraylı oyuncuları 'Bu maçı Kaptan için kazanalım' havasına bile sokmadı. Rizespor'un koşu kalitesi, fizik mücadelesi Galatasaray'dan kat kat üstündü. 8 haftalık sürede 5 oyuncu değişikliğine izin verilmesinin büyük şans olduğuna inanıyorum. Rize'nin tüm etkili atakları Saracchi'nin bölgesinden geldi. Muslera'nın sakatlanması da Saracchi'nin bölgesinden başlayan pozisyonla gelişti. Fatih Terim'in penaltıyı yapan ve ikinci golde de hatası olan Saracchi'yi oyunda tutması büyük hataydı.

Ben Terim'in yerinde olsaydım Saracchi'yi Linnes ile değiştirir ya da Ömer'i oraya çekerdim. Başta Falcao olmak üzere Donk dışında G.Saray'ın elle tutulacak tek oyuncusu yoktu. Tüm takım zihniyet olarak 8 haftalık periyodu resmen angarya olarak görmüşler. Hepsi lig bitsin havasındalar.

"RUHSUZLUK VE TESLİMİYETÇİLİK"

Ben Galatasaray'ın şampiyonluk yarışına ortak olacağını düşünmüştüm ama yanıldım. Ruhsuzluk ve teslimiyetçilik maalesef tüm Galatasaraylı oyuncuların zihinlerini hapsetmiş. G.Saray'ın zaten yarısı Muslera'ydı o da gitti. Bu Galatasaray'ın bu oyun anlayışı ile Avrupa kupalarına katılmasının bile zor olduğuna inanıyorum. Terim bir mucize yaratır mı, bu ruhu oyuncuları ikinci yarı başlangıcındaki o muhteşem oyuna döndürebilir mi? Ancak bu G.Saray'ın bırakın rakiple mücadele etmeyi sahada yürüyecek hali yok… İnşallah Terim bu mucizeyi başarır.