Maicon Roque: Gerçek cesur yürek!

Brezilya'nın küçük kasabalarından Planura'da büyüyen Maicon Pereira Roque, Planura’da hastane olmaması sebebiyle Sao Paulo içinde bulunan Barretos'ta dünyaya geldi. Babasının da etkisiyle küçük yaşlarda futbola bağlandı ve onun eğitmenliğinin oyununu geliştirmesine büyük katkısı olduğunu her fırsatta dile getirdi. Brezilya’nın önemli kulüplerinden Cruzeiro'nun seçmelerine katılması kariyerindeki mihenk taşlarından biri oldu. Seçmelerde kendisini beğendirdi ve Cruzeiro yetkilileri onu Mamore kulübüne yönlendirdi. Mamore'de geçirdiği 6 ayın ardından Cruzeiro'ya çağrıldı ve ilk profesyonel sözleşmesini imzaladı. Cruziero ile yalnızca 1 resmî maça çıktı ve Cabofriense takımına kiralandı. Burada da çok durmayan Maicon, Cruzeiro ile yakın ilişkileri bulunan Portekiz ekibi CD Nacional tarafından kiralık olarak istendi. Henüz 19 yaşında yurt dışından gelen bu teklif onu gururlandırsa da ülkesinden ve ailesinden ayrılmak zor bir karardı. Babasının da desteğiyle bu teklifi kabul etti ve Portekiz kariyeri başladı. 

Dönemin teknik direktörünün gençlere önem vermemesi onu yıldırmadı ve eline geçen fırsatları iyi değerlendirerek takımın değişmez isimlerinden oldu. CD Nacional'in ligi 4. sırada bitirip Avrupa Kupalarına katılmasında büyük pay sahibi oldu ve bu performansıyla dünya futbolunun önemli ekiplerinden Porto'nun radarına girdi. 2,2 milyon avro karşılığında transfer olduğu Porto'da 6,5 yılda kaptanlık mertebesine kadar yükseldi ve 1 UEFA Avrupa Ligi, 3 lig şampiyonluğu, 2 lig kupası ve 1 süper kupa sığdırarak önemli başarılara imza attı. Son sezonunda performansındaki büyük düşüş onu gözden düşürdü ve bir anda Porto'nun elden çıkarmak istediği bir oyuncu haline geldi. Bu durumun ardından ülkesine dönme kararı aldı ve Sao Paulo'dan gelen teklifi hiç düşünmeden kabul etti. Kiralık olarak geçirdiği kısa dönemde gösterdiği başarılı performanstan sonra Sao Paulo 12 milyon avro karşılığında oyuncunun bonservisini aldı. Burada da lider karakteriyle kısa zamanda kaptanlık pazubendini koluna geçirdi.

Maicon, kariyeri boyunca oynadığı takım için adeta "kanının son damlasına kadar" savaştı. Savaşçı yapısı ve yüksek aidiyet duygusu sayesinde taraftarların sevdiği bir isim oldu. Porto'da sağ bekte de görev almış bir oyuncu olmasına rağmen kendisini stoper pozisyonunda değerlendirmek en doğrusu. Son yıllarda performansındaki düşüşü ve ödenen yüksek bonservis bedelini (7+1 milyon avro) göz önüne alırsak, Galatasaray için daha doğru tercihler bulunabileceği söylenebilir. Ayrıca Galatasaray’a gelir gelmez yaptığı “Teklifi duyduğumda kararımı hemen verdim, zor bir süreç olmadı” açıklamasının benzerini henüz 1 sene önce Sao Paulo’ya transfer olduğunda yaptığını da hatırlatalım.  Ancak oyuncu özellikleri ve karakteriyle ülkemize çok uygun bir profil olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Yanında oynayacak çabuk ve tamamlayıcı bir stoperle performansını daha üst seviyelere çıkarması mümkün. Tarz olarak, Tomas Ujfalusi'nin Galatasaray taraftarıyla yakaladığı bütünleşmeyi sağlaması sürpriz olmayacaktır.