Mehmet Büyükekşi'den flaş açıklamalar

SORU: TFF Başkanlığı’ndaki icraatlarınızla ilgili özeleştiri yapar mısınız? Size göre en doğru yaptığınız işler ve hatalarınız neler?

"Bizden önceki federasyonlarla aramızdaki farkın bizim kapımızın herkese açık olması olduğunu düşünüyorum. Hiç kimse ‘Ben, Federasyon Başkanı’nı aradım, ulaşamadım’ diyemez. ‘Görüşmek istedim, bizle görüşmedi’ de diyemez. ‘Söylediğimiz şeyleri hiç değerlendirmeden doğrudan reddetti’ hiç diyemez. Bu görevi devralırken her kulüp başkanı ve her paydaşla tek tek görüştük, ihtiyaçlarını anlamaya çalışırken onlara bir de söz verdik, 'Biz sizin için buradayız ve bize istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz' dedik. Bu benim çalışma prensibim. Bu şeffaflığın ve erişilebilir olmanın çok önemli olduğuna inanıyorum."

"Bununla birlikte başlattığımız projelerimizin tamamına yakını Türk futbolunun uzun zamandır çözülemeyen meselelerine kalıcı ve sürdürülebilir çözümler üretecek nitelikte. 10 ayda, uzun zamandır süren yapısal sorunları ortadan kaldırmak tabii ki imkânsız. Ancak bu projelerin devam etmesi gerekiyor. En önem verdiğim ve doğru olduğunu düşündüğüm işlerimiz olarak Altyapı/ Akademi Pojesi ve Akademilere Finansman Desteği, Hakem Gelişim Sistemi ve Akademisi, TFF’nin tüm departmanlarında gerçekleştirdiğimiz dijitalleşme adımları, sponsorlukların genişletilmesi ve 2 milyon metrekare arazinin tahsisini gerçekleştirdiğimiz GES Projesini örnek verebilirim. Tüm bu projeler 10 ay içerisinde sorunlar belirlenerek planlandı ve hayata geçirildi."

"Dünyanın her yerinde futbol deyince önce rekabet ve hakem hataları konuşulur. Fakat bizim gündelik meselelerden daha fazla geleceğe odaklanmamız lazım. Biz gündelik meseleler üzerinde durarak popülizm de yapabilirdik ancak bu zaman kaybından başka bir şey getirmezdi. TFF yönetimleri ister 1 günlük ister 4 yıllık göreve gelsin, geniş bir perspektifte geleceğe odaklanarak bakmak zorundadır."

SORU: Haziran ayında TFF seçimleri var; devam etmeyi düşünüyor musunuz?

"Futbol gündemi anlık hakem hataları ve büyük kitlelere hitap eden kulüplerimizin belirlediği/ etkilediği şekilde medyaya yansıyor. Oysa bu federasyon gerçekten çok çalıştı. Çok az zamanda çok önemli adımlar attık. 1,5 ay sonra kimin şampiyon olacağı tabi ki önemli. Futbolun coşkusu bu algı üzerinde seyrediyor. Ama inanın Türk futbolunun geleceği için enerji projesi, akademi projesi, alt liglerin sağlıklı işleyişi, finansal etkileşimler, kaynak yaratımları, modernize edilmiş bir futbol ekonomisi temmuz ayı geldiğinde tüm paydaşlar için bugün göründüğünden çok daha önemli olacak. Bu yüzden evet. Devam etmeyi düşünüyorum."

MHK cumartesi akşamı sürpriz bir açıklama yaparak, "Son hafta müsabakaları için yapılan teknik değerlendirme ve VAR kayıtları incelemesi sonucunda; ikinci bir değerlendirmeye kadar bazı hakem ve VAR hakemlerine görev verilmemesi yönünde karar alınmıştır" duyurusunu yaptı. İsim belirtilmeyen bu açıklama üzerine Fenerbahçe Kulübü, "Bahsi geçen hakemler hangi maçlarda, hangi takımlar lehine fayda sağlamıştır" sorusunu sordu.

Bu sorunun cevabını TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Hürriyet’e verdiği röportajda şu sözlerle ifade etti: "Biz büyük bir titizlikle her haftanın tartışmalı pozisyonlarını tek tek inceliyoruz. Bazı konularda tavizsiz kararlar alıyoruz. Örneğin İstanbulspor-Antalyaspor ve Konyaspor-Adana Demirspor maçlarında son derece formsuz bir yönetim vardı. Hiç hata olmasın diye MHK, her detayı inceledikten sonra toplam 4 hakemimizin Süper Lig’in bu kritik sürecinde dinlendirmeye alınmasına karar verdi." Bu sözler doğrultusunda, merak edilen isimlerin, İstanbulspor-Antalyaspor maçının hakemi Yiğit Arslan ile VAR’daki Arda Kardeşler ve Konya-Adana Demir karşılaşmasının hakemi Sarper Barış Saka ile VAR görevini yürüten Alper Çetin olduğu ortaya çıktı.

Büyükekşi ayrıca, kulüplerin sürekli hakemleri gündeme getirmesinden kaynaklanan bir endişesini dile getirip, "Bu stratejinin lig bittikten sonra futbol ailesi için olumsuz yansımaları olacağından endişe ediyorum" dedi.

SORU: Hakemlerin performanslarını nasıl buluyorsunuz?

"Hakem performanslarını Süper Lig seviyesinde yeteri kadar iyi bulmuyorum. Büyük kulüplerimiz olan olmayan her pozisyonu büyüterek, büyük taraftar kitleleri, medya elçileri ve sosyal medya akımı ile gündemi domine ederek, hatta sadece kendi maçları ile değil, rakipleri ile de ilgili bir propaganda yürüterek problemi olduğundan çok daha büyük hale getiriyorlar."

SORU: MHK Başkanı Lale Orta’nın istifasını isteyen kulüpler var. Görüşünüz nedir?

"MHK Başkanı, bu işin doğası gereği sezon boyu kulüplerin, medyanın, taraftarın hedefindedir. Lale hanım da tıpkı önceki MHK başkanlarımız gibi hedef gösterilmektedir. Kendisi büyük baskı altında çalışıyor. Zaten sezonun ortasında bu görevi devraldı. Böyle bir süreçte kendisinin görevden alınması kesinlikle gündemimizde yok. TFF seçimleri haziran ayında yapılacak. Seçimlerde tüm kurulların görevleri sona eriyor ve seçim sonrasında yeniden oluşturuluyor."

Yarı otomatik ofsayt teknolojisi önümüzdeki sezon yürürlüğe girecek mi?

"Yeni bir teknoloji olması sebebiyle henüz az sayıda ülkede uygulanabilen yarı otomatik ofsayt teknolojisi ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu sistemi Türk futboluna kazandırarak, tartışmalardan arındırılmış bir hakem değerlendirme sistemi kurmayı hedefliyoruz."

"Sistemin 4 yıllık maliyeti yaklaşık 6-7 milyon Euro. Projenin yeni sezona yetişmesi için bir yandan çalışmalarımızı yapıyor bir yandan da bu maliyeti kulüplerimize ve federasyonumuza bir yük getirmeden sponsorluk kanalıyla çözmeye çalışıyoruz. Burada belirli bir noktaya geldik, kulüplerimizin de desteğiyle önümüzdeki sezon projemizi hayata geçireceğiz."

SORU: 1 Mart’ta, eşi görülmemiş bir futbol ailesi dayanışması organize ettiniz. Depremzedelere yardım için düzenlediğiniz bu kampanyanın sonuçları beklediğiniz gibi oldu mu?

"Futbol ailemizin ortaya koyduğu birliktelik toplumsal birlikteliğe ciddi katkılar sağladı. Şu ana kadar 4 bin konteyner siparişi verdik. Mayıs ayının ilk yarısında konteynerlerin tamamı konumlandırılmış olacak."

"Adıyaman, Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’a ilk etapta 1000’er adet, sonrasında ise Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’a 1000’er adet daha konteyner konumlandıracağız. Toplamda 7 bin konteyner hedefimiz var. Kampanyamız 15 Haziran’a kadar sürüyor. Bu vesileyle taahhüt edilen ve henüz tahsil edemediğimiz bağışlarla ilgili de bir hatırlatma yapmak isterim."

SORU: Jorge Jesus’un, "Neden rakibimiz her hafta bizden önce oynuyor? Bunu anlayabilmiş değilim, biz de zaman zaman erken oynamak isterdik" şeklinde bir yakınışı oldu. Böyle bir şey var mı, varsa sebebi ne?

"Burada yanlış bir algı var, öncelikle onu düzeltelim. Fikstür ile maç planlama farklı konular. Maç Planlama Departmanımız çekilen fikstüre göre planlamalarını bazı değişkenlere göre birkaç haftalık periyotlar halinde belirliyor. Buradaki değişkenler; kulüplerimizin Türkiye Kupası ve Avrupa maçları, hava ve ulaşım şartları, yayın planlanması ve seçim veya olağanüstü durumlar. Ayrıca ligin başından beri takımların aynı sırayla oynadığı da doğru değil."

SORU: Sık sık 'Türk futbolunun marka değerini hep birlikte yukarı çekmemiz lazım' diyorsunuz. Bunu istediğiniz oranda yapabildiniz mi?

"Türk futbolunun marka değeri, TFF kadar kulüplerimizin, medyanın ve fikir önderlerinin de yardımıyla korunacak ve artacaktır. Bu sadece Süper Lig için değil tüm profesyonel ligler için de geçerlidir. Bir kez daha dile getirmek isterim; ligin bitmesine 7 hafta kaldı. Her maç sonrası açıklamalar, ortamı geren ithamlar, hakemlerimiz ve MHK başkanımız için orantısız eleştiriler bu marka değerinin artırılmasına kesinlikle yardımcı olmuyor."

"Şu çağrımı yineleyeyim; lütfen sezonun en kritik sürecinde bu tarz söylemlerden uzak durulsun. Mümkünse hiç konuşulmasın. Artık tıpkı 1 Mart’ta ortaya koyduğumuz gibi tüm camiamızın el ele verip marka değerimizi, itibarımızı daha yüksek seviyelere taşıması gerekiyor. Çünkü bu konuşulanların kararlara hiçbir etkisi olmadığı gibi, sıfır fayda ama maksimum zarar getiriyor Süper Ligimiz’in marka değerine. Biz hakemler üzerinden algı yaratıp sonuca etki etme eğilimine karşı talimat düzenlemeleri getirirken maalesef kulüplerimiz bu sorunu o günlerde çok önemsemedi. Ancak bugün kulüplerimiz, diğer kulüplerin yaptıkları açıklamalardan rahatsızlar."

"TFF’nin en önemli kaynağı yayın gelirlerinden aldığı pay. Geçmişte 500 milyon dolara ulaşan yayın ihalesi bugün 115 milyon dolara geriledi. Ayrıca TFF’nin ihaleden aldığı pay %12’den 4’e düştü. Kaynakların nereye geldiğinin hesabını herkes yapabilir."

"Belçikalı bir firma şu an kulüplerimizin altyapı direktörlerine eğitim veriyor. Aynı şekilde firma altyapı antrenörlerimize de eğitimleri verince sistemi devam ettirecek kalifiye antrenör sayımız oluşmuş olacak. Bu antrenörleri sistemin içinde tutacağız."

"B takımı çalışmalarımız devam ediyor. İsteyen Süper Lig ve 1. Lig kulüplerimizin B takımlarıyla alt liglerde yarışa katılması üzerinde çalışıyoruz. İsteğimiz, alt liglerde düşük bütçeli ancak kaliteli genç futbolcu ihraç edebilen bir yarışma ruhu yaratabilmek."