Ermenistan maçı sonrası yaşadığımız hayal kırıklığı son iki karşılaşmada yerini zafer coşkusuna bıraktı.

Önce Hırvatistan'ı kendi evinde, sonra da Letonya'yı Konya'da yenerek Almanya'da yapılacak olan 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılma hakkı kazandık.

Bu başarıda kuşkusuz en büyük pay teknik direktör Vincenzo Montella'nın. Ne yaptı, nasıl başardı Montella? İşte herkesin cevap aradığı soruların yanıtları...

8 Eylül'de Eskişehir'de oynadığımız 1-1'lik Ermenistan maçından sonra milli takıma adeta bomba düşmüştü.

Moralleri tam anlamıyla çökmüş, öz güvenleri yerle bir olmuştu milli futbolcuların.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bu noktada oyunculara psikolojik destek arayışına girdi ve takımın başına yeni getirilen Vincenzo Montella'ya şu teklifi götürdü: "Oyuncularla birlikte çalışıp onlara psikolojik destek verecek bir mentör, bir psikologla çalışalım mı?"

İtalyan teknik direktör bu isteğe sıcak bakmadı: "Oyuncularım için en iyi psikolog benim. İzin verin bu problemi onlarla birlikte çözelim." Ve Montella bu görüşmenin ardından futbolcularla bire bir görüşmelere başladı.

BİRLİKTE ÇÖZÜM BULDULAR

İşte tam bu noktada 'Akdeniz kanı' devreye girdi. A Milli Takım'ın daha önceki hocası Stefan Kuntz, bir Alman teknik direktör.

Bir Alman ile bir İtalya'nın ya da Türk'ün sorunlara ve insanlara yaklaşımı çok farklı.

Bu durumu Kuntz eleştirisi yapmak için değil, tamamen bir tespit olarak ifade ediyor TFF yetkilileri.

Türkler ve İtalyanlar coşkulu insanlar. Duyguları daha ağır basıyor.

Bu anlamda oyuncuların Vincenzo Montella ile uyumu mükemmele yakındı. Çok rahat iletişim kurdular ve sorunlara karşı çözüm yollarını birlikte buldular.

ACILARIMIZA ORTAK OLDU

Burada bir noktanın altını çizmeliyiz. Türkiye'ye pek çok İtalyan teknik adam geldi. Çoğunluğu başarılı olamadı.

Vincenzo Montella'yı farklı kılan ise acımıza, deprem felaketine ortak olmasıydı.

Türk halkı ile en zor günlerde çok duygusal ilişkiler kurdu. Yardım için koşturdu, deprem bölgesindeki çocuklarla futbol oynadı, onlara moral aşıladı. Bu hem ona hem de bize çok iyi geldi.

RAKİPLERİ SAATLERCE İNCELİYOR

Futbol elbette ki sadece duygularla oynanan bir oyun değil tabii ki. Fiziksel gücünüz, taktik ve teknik beceriniz yeterli düzeyde değilse, ne motivasyon işe yarıyor, ne de duygular. Montella için söylenen bir şey çok dikkatimi çekti:"Rakip takımlar üzerinde inanılmaz bir araştırma çalışması yürütüyor. Taktik bu saatler süren çalışma sonrası ortaya çıkıyor."

Hem Hırvatistan, hem Letonya maçında da bu farklılar tamamen ortaya çıktı.

'MUTLU SON'LA BiTEN TÜRK FiLMLERiNiN iTALYAN YÖNETMENLERi

A Milli Kadın Voleybol Takımımız, İtalyan teknik adam Santarelli ile Milletler Ligi, Avrupa Şampiyonası ve 2024 Olimpiyat Elemeleri'nde birincilik kürsüsüne çıkarken, vatandaşı Montella'nın yönettiği A Milli Futbol Takımımız EURO 2024 biletini aldı. Türkiye, tarihindeki ilk Dünya Kupası'na da İtalyan Puppo yönetiminde gitmişti.

Türkiye, son dönemde milli takımlar bazında en büyük başarıları kadın voleybolunda ve futbolda kazandı. A Milli Kadın Voleybol Milli Takımımız, Milletler Ligi, Avrupa Şampiyonası ve 2024 Paris Olimpiyatları Elemeleri'ni birinci sırada bitirerek peş peşe 3 kupayı kaldırma onuruna erişti.

SANTARELLI VE MONTELLA İLK DEĞiL

A Milli Futbol Takımımız da, 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) Elemeleri D Grubu'nda bitime 1 maç kala finallere katılmayı garantiledi. İlginçtir, 'mutlu son'la biten her iki filmin yönetmenlik koltuğunda İtalyan teknik adamlar bulunuyor.

Filenin Sultanları, tarihinin en büyük zaferlerine Daniele Santarelli yönetiminde ulaşırken, Bizim Çocuklar'ı EURO 2024'e götüren isim Vincenzo Montella oldu. Aslında Santarelli ve Montella ilk örnek değil...

A Milli Futbol Takımımız'ın tarihinde katıldığı ilk Dünya Kupası da bir başka İtalyan; Sandro Puppo yönetiminde gelmişti. Puppo 1952 yılında teknik direktörlük koltuğuna oturduğu ay yıldızlı ekibimizi, 1954 Dünya Kupası'na taşıyarak tarihe geçmişti.

TÜRKLER DIŞINDA SADECE İTALYANLAR BAŞARDI

İtalyan teknik adam, A Milli Takım'ı 1952-1954, 1960-1962, 1964-1965, 1965-1966 tarihlerinde 4 farklı dönemde çalıştırdı. Futbolda Dünya Kupası'na 2 kez katılan ve Avrupa Şampiyonası'na ise 6. defa gitmeye hak kazanan Türkiye'yi bu 8 organizasyona Türk teknik adamların dışında sadece İtalyanlar götürebildi.