Mustafa Denizli: "Bu maça fazla takılma"
Teknik direktör Mustafa Denizli, Hürriyet Gazetesi'nde Galatasaray'ın Atletico Madrid karşılaşmasını analiz etti.
Teknik direktör Mustafa Denizli, Hürriyet Gazetesi'nde Galatasaray'ın Atletico Madrid karşılaşmasını analiz etti.
"Bu maça çok fazla takılma" başlıklı yazısında önemli ifadeler kullandı
İŞTE O SÖZLER...
Ortaya Balta ve Emre'yi koyarsan takımın top oynama şasını da azaltırsın. Ama herkes şunu kabul etsin: Galatasaray'ın rakibi Atletico değil. Galatasaray bu grupu üçlü olarak düşünüp stratejisini Benfica 4, Astana'dan da 6 puan üzerine kurmalıdır.
HAMZAOĞLU, maçtan önce sürpriz kadrodan söz etmişti. Sürprizini nasıl buldunuz?
Sürpriz falan değil. Bir tercih. Sürpriz Emre'nin oynaması Hakan'ın ortada oynamasıysa, bu bir süpriz olmaz. Bu isimleri orta sahada kullanırsan takımın top oynama şansını da azaltırsın. Baktığın zaman G.Saray büyük takım. Peki kaç büyük oyuncuya sahip? Pek fazla sayamayız. Büyük takım evinde 20. dakikaya kadar bırakın şut ve golü, ceza sahasına bile bir kez girebildi. G.Saray, kadro olarak da geçen yılın gerisinde. Rakibi son yıllarda büyük yıldızlara sahip olmasa da takım oyunuyla başarılar kazanan bir ekip. Kısaca G.Saray'ın, bırakan Şamipyonlar Ligi'ni bizim ligde dahi oynaması tartışılır bir kaç oyuncusu var. Hamzaoğlu, sihirli değneğe sahip olsa dahi işi çok.
2-0 olunca Emre-Umut değişikliğini nasıl buldunuz?
Hamzaoğlu, maçtan önce elbet bazı düşünceleri sahaya yansıtmak istiyor. Zaten orta sahanın ikinci adamını G.Saray'ın her derde deva futbolcusu Hakan Balta'dan buluyorsun. Emre, bu orta sahaya ne fizik ne de kalite olarak bir şey katamaz. Hakan'ın da gerçek manada orta saha oynayacak bir fizik gücü yok. Hâl böyleyken defansif yönleri zayıf Podolski ve Sneijder'dan da destek gelmedi. G.Saray ve Hamza Hoca'nın işinin çok zor olacağı açık.
Buradaki tercih belki G.Saray'ın fizik gücü en iyi oyuncularla oyuna başlaması olabilirdi. İhtiyaç olursa da oyuncuların bazılarını ilerleyen süreçte kullanırsın. Zaten Atletico, fiziğiyle ön planda olan takımlardan biri. Esasen tüm bunlar çok önemli değil. Herkes şunu kabul etsin: Atletico, G.Saray'ın rakibi değil bu grupta. Onun için çok fazla takılmaya da gerek yok. Maç nasıl biter onu bilmiyorum. G.Saray'ın stratejisi, yapabilirse Benfica'dan 4, Astana'dan da 6 puan üzerine kurulmalı. Bu görüntüyle başarabilir mi, çok zor. Tüm bunları yazarken 2. gol de geldi. Biraz evvel de söyledim, orta sahası mecburiyetten oluşmuş bir orta saha. Emre, bu sikletlerin oyuncusu değil. Defans da zoraki. Devler Ligi'nde bu kadar kolay gol yersen, gidecek yolun da olmaz.
ÇEVİRME ŞANSI ZOR
2. devre maçın dönme şansı var mı?
Bu görüntüyle maçı çevirme şansı yok. Bunun için hakikaten anormal şeyler olmalı. İnşallah çevirir ama benim fazla umudum yok. Bunlar ilk yarının sonundaki düşüncelerim. G.Saray, bu grubu üçlü düşünüp Atletico'yu dışında tutsun. Üçlü grupta lider olursa gruptan çıkar, 2. olursa da UEFA'da devam eder.
İKİNCİ YARI:
PODOLSKİ HÂLÂ MUALLAKTA
İkinci devre G.Saray'ın çehresi daha iyiydi. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Emre'den sonra Yasin'in de oyuna girmesi belki de G.Saray'ın şartlara göre en iyi 11'inin sahada olması demekti. İlk yarıdaki görüntüden sıyrılmış, maçı kaybetse de sahada bir G.Saray havasını hissettiriyor. Bu G.Saray adına çok önemli bir artı puan. Maçı kurtarmaya yetmemiş olsa da çok önemli değil. Benfica ve Astana maçları için bu maçın ikinci yarısı, ideale yakın kadroyu ortaya çıkardı. İdeal kadrosunu gerçekten kendi içinden bir orta saha yaratırsa, bulması kolay olur. Yani yoktan var edecek. 2. yarıda Burak, Umut, Podolski, Sneijder ve Yasin ile oynamak orta sahayı rakibe bıraktı ama bu riski alması Hamzaoğlu'nun doğrusuydu.
Kısacası iki değişiklik G.Saray'ın çehresini resmen değiştirdi. G.Saray gol de bulabilirdi ama ikinci yarıdaki görüntüsüyle gol yeme pahasına rakibinden çok daha fazla üretmek istedi, oynamak istedi. Yani en azından G.Saray havası sahada vardı. Bu bile 2-0'dan sonra önemli bir gelişmedir.
Podolski neden istenileni veremiyor?
G.Saray'a gelirken Avrupa'nın en iyilerinden biri olarak gelmedi. Galatasaray'ın çehresini tek başına değişitiercek biri değil. Takım içinde doğru kullanılırsa katkıları olur. Ha, bu Podolski o bildiğimiz Podolski mi değil. Takımda doğru yeri hâlâ bulabilmiş değil. Muallakta.
Bu maç krizden çıkış maçı olarak görülüyordu...
İkinci yarıdaki G.Saray'ın görüntüsünden umut var mısın deseniz, ben umutvarım derim. Maçı kaybetse de ikinci yarıyla birlikte bir takım şeyler kazandı. Yine de bundan sonraki stratejisi daha önce de söylediğim gibi grubu üçlü olarak değerlendirmelidir.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın