Ne hallere düştük
Transferler Muslera, Ujfalusi, Elmander, Selçuk, Melo, Ceyhun iyi isimler. Hele Muslera. Galatasaray onunla en büyük sorununu hem de uzun yıllar halletti.
Webaslan.com
Karanlıkta göz kırpanlar mı ararsın, gözünün içine baka baka yalan beyanda bulunanlar mı?
Neler neler…
Hukukun üstünlüğünü savunması gereken medya da ikiye bölündü!
Öyle bir hava yaratıldı ki sanki savcılar kabahatli!
Tutuklananlar sütten çıkmış ak kaşık!
Yahu yıllardır bu şike dallanıp budaklanmadı mı?
Herkes illallah demedi mi?
Nedir bu ayar politikası!
Bırakın da suçluyla suçsuz, haklıyla haksız belirlensin.
Bırakın sorgulansınlar.
Sorgulansınlar ki gerçek ortaya çıksın onlar da zan altında kalmaktan kurtulsun.
Bu ülkede orgeneraller, korgeneraller, albaylar, Mustafa Balbaylar tutuklanır içerde aylardır yatarken bu kadar gürültü olmadı.
İş futbola gelince yer yerinden oynadı. Düşünün ne kadar sığ düşünceye sahibiz. Varsa yoksa renklerin şampiyonluğu. Oysa rengi veren kimlik!
Ben de tutuklamaya karşıyım
Usulden yanlış bulduğum şeyler de var. İnsanlar bu kadar ağır işleyen yargı süresince tutuklu kalmamalı. Yazıktır. Suçları sabit görülmemişse boş yere içerde kalmaları insanlık ayıbıdır. Bu yüzden Aziz Yıldırım, Tayfur Havutçu, Serdal Adalı ve diğerlerinin tutuksuz yargılanma taleplerinin reddedilmesine üzüldüm.
Keşke bu süre çabuklaşsa ya da tutuksuz yargılansalar.
Ancak hukukun üstünlüğü deyip duruyoruz. Unutmayın, salıverilenler de var.
Gizlilik kararı varsa susacaksın!
Medyanın eline geçirdiği görüntüleri, haberleri yayınlaması doğru. Bu görev medyanın. Dokümanı, bilgiyi veren varsa medya yayınlar.
Medyanın yandaş yayın yapması yanlış.
Medyanın toplumu ve yargıyı etkileyecek fikri empoze etmesi yanlış!
Yanlış çünkü; gizlilik kararı var!
Zanlı avukatları tvlerde racon kesiyor. Ekranlar duruşma salonuna döndü. Mahkemede söylenecekler toplumun yüzüne haykırılıyor. Yargı etki altında… Hukuk çiğneniyor.
Duygu sömürüsü tavan yaptı
Her gün aşk mektubu gibi sayfa sayfa yazılar milletin vicdanını tırmalıyor.
Taraftar yargıya karşı baskın güç olarak kullanılmak istendi.
Bunlar yanlış şeyler.
Medeni toplumlarda bunlar yok!
Yasaya saygı var.
Faik Işık resmen şov yaptı!
Bunlar yetmedi, bir de Avukat Faik Işık çıktı başımıza.
Gizlilik içeren dosyalar hakkında attı tuttu. Adam sanki Hammurabi! Sanki karar mercii… Oysa zanlı avukatı. Yani taraf. Gezmediği tv kalmadı! Yakında Süveyş veya Panama Kanalı’nda da görürseniz şaşmayın.
Bereket birileri frene bastı. Toplum ve yargı etkilenmekten kuruldu.
Faik Işık resmen şov yaptı!
Fırsatı iyi değerlendirdi.
Işık bunları topluma değil, sorgulama esnasında savcıya, mahkemede hakime söyleyecek.
Çünkü dosyada gizlilik kararı var.
Faik Işık’a şu soruyu sormak gerek;
-Dosyanın ne kadarını biliyorsun?
Faik Işık’ın bildiği tek şey; müvekkili Aziz Yıldırım’ın ifadeleri. Savcının raporunu bilmiyor ki. Faik Işık’ın taraf avukatı olarak tvlerde konuşmaması gerek. Nitekim sustu!
Şiddet Yasası’nın getirdiği yeni düzenlemeyi tahrif etmeye çalışanlarla, yasaya uyumu tavsiye edenler ikiye ayrıldı.
Yasaya uyumu önerenler neredeyse Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım düşmanı ilan edilecekler.
Garip bir itham!
Daha suçlular belli değil ama; yasa belli!
Ayrıca;
Söz konusu takımlar; Fenerbahçe, Sıvasspor, Trabzonspor, Beşiktaş…
Tutuklu kişileri de saymak var ama uzun sürecek. Kopartılan fırtına da Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım üzerine.
Neden acaba?
Nedeni şu,
Büyük başın derdi de büyük olur.
Sonuç;
Hukuka saygılı toplumun her ferdinin formalarını çıkartıp söyleyeceği tek söz vardır;
Adaletin kestiği parmak kanamaz!
Bu yüzden bu konuyla ilgili on gündür yazı yazmadım. Çünkü 3 Temmuz’da başlayan şike operasyonu için sporx’te sıcağı sıcağına iki yazı, Yeni Şafak’ta üç-beş yazı yazdım.
Beyaztv’de, Habertürk’te, tv8’de hep hukukun üstünlüğünü vurguladım. Hepsi de arşivlerde var. Ne dedimse yanılmadım.
Daha fazla yazmak istemiyorum yanlış anlaşılıyorum.
Umarım bundan sonra herkes şike olayına; renklerin yansımasıyla değil akıl bütünlüğü ile bakar.
Erman Toroğlu konuştu
Helal olsun Erman Toroğlu’na. Onu destekliyorum. Şezlong yazarları, yazı kalkan yapıp bu kez de şezlong arkasına saklanınca doğruları telaffuz edenler azaldı.
Bunları okuyucu biliyor artık.
Erman haklı.
Şartlar ne olursa olsun kimsenin ekmeği ile oynanmaz.
Medyada bir çok arkadaşımız işsiz bırakıldı.
Yandaş olanlar prim yaptı.
Böyle mi olmalı medya?
Nerde TSYD’ye başkanlık yapmış olan Onur Belge?
Işınlandı.
Bana da 2002-2005 arası güç odaklarınca üç yıl hiçbir gazetede yazdırılmadı.
Bunlar unutulmaz!
Zamanı gelince gerçekler ortaya çıkar.
Tanburacı’yı Ligtv’de görebiliyor musunuz?
Şansal bırakın görev vermeyi meslektaşına mikrofon uzatmıyor ama hocalara elpençe divan duruyor.
Küfürbaz Kanka Cumhuriyeti Şansal Büyüka’ya ambargo koyuyor.
O da eyvallah ediyor.
Erman’a da bir dakikada salvo atmadı mı Büyüka?
Böyle medyası olan bir ülkenin futbolundan ne hayır gelir.
İçerde birbirimizi yer dışarıda tokatlanırız.
Bunları söyledik mi de teşkilat değil söyleyen lanetlenir.
Düzgün insanlar itildi, yandaşlar prim yaptı bugünlere geldik.
Birilerinin bunları söylemesi gerek.
TFF zor durumda ama tutarlı olması gerek
TFF Başkanı M. Ali Aydınlar ve Lütfi Arıboğan saygın insanlar ama söylemleri inandırıcı değil. Onların da büyük bir baskı altında oldukları kesin.
UEFA ile görüştüler ağızlarında gevelediler gerekçesini açıklamadılar.
UEFA mı çağırdı TFF mi onlarla görüşmek istedi.
Bilinmiyor!
31 Temmuz’da oynanacak dedikleri Süper Kupa finalini neden ertelediler. Gerekçesi açıklanmadı.
Ligler 5 Ağustos’ta başlayacak dendi 9 Eylül’e ertelediler.
Oysa TFF karar mercii. İkide bir karar değiştirmeyecek.
Ona olan güveni sarsmayacak.
Etik Kurulu karar vermez rapor sunar
Kararı TFF verecek.
Herkes de bu kararı saygıyla karşılayacak.
Takımların küme düşürülmesini ve gönüllerde yer etmiş başkanların ya da yöneticilerin ceza almasını kimse istemez ancak yasalara da uyum herkesin arzusu.
Hal bu durumdayken nasıl ligler oynatılır?
Hangi maç sükunetle biter?
EUFA bize ne der?
Fenerbahçe-Shahktar maçı yarım kaldı
Bakınız bir hezeyan sonucu dostluk maçında bile Fenerbahçe iki maç ceza yedi.
Fenerbahçe bunu hak etmiyor.
Bizler de hak etmiyoruz.
Fenerbahçe ligin flaş takımı, bizlerin de yorum rengi.
Onsuz bir lig herkes için kayıp.
Şimdi de 18 takım teranesi çıktı.
Şike ile düşürülen takımların yerine düşenler ya da play off oynayıp çıkamayanlar alınacakmış!
Böyle hak olur mu?
Lig eksik kaldı diye hak etmeyenlere prim verilir mi?
Bunu yapacaksanız DÜŞÜRMEYİN FENER’İ ve de ötekileri…
Bank Asya’dan gelenler ligi ve yayıncı kuruluşu kurtaramaz ama Fenerbahçe kurtarır.
Delecekseniz yasaları FENERBAHÇE ve Aziz Başkan’ı (kusurlu görülseler dahi) affedin, öyle delin!
Öyle bir kapıya sıkıştık ki ne açılıyor ne kapanıyor.
Menteşelerinden söküp çıkartmaktan başka çare yok!
Biraz sağduyu lütfen!
Galatasaray’ı yine yazamadım
Zaten Galatasaray da pek parlak değil!
Twente ve İnter maçlarını beğenmedim. Medya yine gazlıyor.
Bunlar şak şak edebiyatı.
Galatasaray futbol oynamıyor. Gol yollarında hiç yok.
Mevsim başı kabul, henüz fizik güç eksiği vardır ama düşünce eksiği yoktur;
Bir takım belki istediğini yapamaz ama yapmak istediğinin görüntüsünü verir.
Ben gördüm diyeniniz varsa tartışırım.
Eski tüfekler hala geçer akçe!
Terim hala kendisine biad eden eski tüfeklerle yoluna devam ediyor;
Aykut, Sabri, Gökhan Zan, Servet, Hakan Balta, Ayhan, Arda…
Tam yedi kişi…
Terim bunları avucunun içi gibi biliyor.
Oynatsa ya Culio, Stancu, Baroş, Yekta’yı ilk 11’de…
Hani dönüşte yolları ayrılacaklar olacak ya!...
Transferler Muslera, Ujfalusi, Elmander, Selçuk, Melo, Ceyhun iyi isimler. Hele Muslera. Galatasaray onunla en büyük sorununu hem de uzun yıllar halletti.
Eboue ve de Forlan gelirse Galatasaray güçlenir.
Ancak;
Tereddütlerim de var.
Yerim yok…
Sonraya…
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL