Galatasaray Spor Kulübü Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Sözcüsü Remzi Sanver, haftalık Yönetim Kurulu Toplantısı sonrası Galatasaray Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.

Remzi Sanver’in açıklamaları şu şekilde:

“Galatasaray Televizyonu’nun değerli mensupları. Şahsınızda Galatasaray’ı ve Türkiye’nin değerli kamuoyunu saygıyla selamlıyorum. Yönetim Kurulumuzun bu dönemdeki ana gündemi 26 Mart’ta gerçekleşen Olağan Genel Kurulumuzun değerlendirilmesiydi.”

“Genel Kurul Toplantımıza 2500’ü aşkın üyemiz katıldı. Toplantı 25 saati aşkın kesintisiz olarak sürdü. Sabah 5’e kadar süren Yönetim Kurulunun mali ve idari aklanma oylamasında 1500’ü aşkın oy kullanıldı. Toplantının sonunda, ertesi gün sabah 10.00’u geçiyordu. Salonda 500 civarında üye vardı. Bunun üyelerimizin Galatasaray’a ve meselelerine sahip çıkma heyecanını gösterme açısından çok güzel bir tablo yansıttığını düşünüyoruz.”

“DERNEKLER HUKUKU’NA GÖRE YÖNETİMİMİZ İBRA EDİLDİ”

Genel Kurulun yönetim süreçlerimiz açısından önemli bir gündemi Yönetim Kurulumuzu mali ve idari olarak ibrasının ayrı ayrı oylanmasıydı. Genel Kurulumuz yönetimimizi mali olarak ibra etti, idari olarak ibra etmedi. Denetim Kurulu ise ibra edildi. Bildiğiniz üzere Yargıtay içtihatlarına göre Türkiye’de Dernekler Hukuku’nun öngördüğü ibra mali ibradır. Yani idari ibranın Dernekler Hukuku’nda bir karşılığı yok. Dolayısıyla yönetimimiz Dernekler Hukuku açısından ibra edilmiştir.

“TÜZÜĞÜMÜZÜN GEREĞİNİ YAPTIK”

Diğer yandan idari ibrasızlık, Galatasaray Tüzüğü’ne, yani Galatasaray hukukuna göre Genel Kurulun yönetimden memnuniyetsizliğinin ifadesi ve ‘seçime git’ demesidir. İdari ibranın Galatasaray’ı her sene seçime götürebilecek bir dernek içi siyaset aracı olarak kullanılmasından duyduğumuz endişe mahfuz kalarak, elbette ki Genel Kurul kararının ve tüzüğümüzün gereğini yaptık. Yönetim Kurulu olarak derhal seçim kararını aldık. Genel Kurulda 2022 yılının bütçesi de kabul edilmedi. Galatasaray’ı tüzüklerimize göre geçtiğimiz yılın bütçesiyle yönetmek, kulübümüzün önünü tıkayacak bir durumdur. Aslında bu tıkanıklığı bir an önce açabilmek için seçimi tüzüklerimize göre mümkün olan en erke tarihte yapma kararını aldık. Buna göre 23 Nisan’da, yeterli çoğunluk sağlanmazsa 30 Nisan’da yapılacak Olağanüstü Seçim Genel Kurulu’nda Galatasaray yeni yönetimini belirleyecek. Tüzüğümüz uyarınca başkanımız ve Yönetim Kurulunun asıl üyeleri bu seçimde yönetime aday olmayacaklar.

“MAHKEMEYE GİTMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Bazı yayın organlarında yönetimimizin seçimde yeniden aday olabilmek için mahkemeye gideceğine dair haberleri üzüntüyle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Galatasaray Tüzüğü’nün bize tanımadığı bir hakkı mahkeme yoluyla kullanmaya kalkmamız söz konusu değildir.

Böylelikle adaylık süreci de başlamıştır. Tüzüklerimize uygun olarak Divanımız tarafından yönetilmektedir. Bu hafta, cuma akşamı itibarıyla önümüzdeki dönem Galatasaray Spor Kulübü’nün yönetimine aday olacak değerli üyelerimiz, Galatasaraylılar belli olacaktır. Adaylarımız için Galatasaray Televizyonu ve Galatasaray’ın bütün iletişim kanalları bakış açılarını, projelerini duyurabilmeleri için elbette bedelsiz olarak açık olacakır. Ayrıca adaylara, kulübümüze dair talep ettikleri finansal bilgiler ve önümüzdeki aylara dair nakit akışı bilgileri verilecektir.

“GENEL KURUL KARARINI SAYGIYLA KARŞILIYORUZ”

Galatasaray Spor Kulübü’nün sahibi üyeleridir. En üst karar mercisi de Genel Kuruludur. Yönetimler, Genel Kurulun verdiği görevi yapmakla yükümlüdür. Genel Kurul, görevi verdiği gibi alabilir de… Dolayısıyla Genel Kurul toplantısı esnasında sergilenen ve Galatasaray’a yakıştırmadığımız bazı davranış biçimlerinden duyduğumuz üzüntüye rağmen, elbette ki Genel Kurul kararını saygıyla karşılıyoruz. Ayrıca vicdanımız çok rahat. Elbette ki her yönetim gibi bizim de hatalarımız oldu. Görevde olduğumuz her an Galatasaray’ı düşünerek halis niyetlerle hizmet etmeye çalıştık. Camiamızı birleştirmek, geçmişte açılmış yaraları sarmak için elimizden geleni yaptık. Seçim yapılıp devir teslim töreni gerçekleşene kadar da böyle devam edeceğiz. Galatasaray için yapmaya çabaladıklarımızın ve sergilemeye çalıştığımız duruşun değerinin zaman içerisinde daha iyi anlaşılacağından eminiz.

Bu Genel Kurul, ciddi bir tüzük değişikliği ihtiyacını bir kere daha ortaya çıkarmıştır. 25 saati aşkın bir toplantı ve sabaha karşı yapılan oylamaların çok sağlıklı bir karar verme ortamı oluşturduğunu söylemek kolay değildir. Genel Kurulu iki güne çıkaran, idari ibrayı kaldırıp her yönetimi dönemi içerisinde bir defa karşılacağı bir güvenoyu ihdas eden, Denetim Kurulunun Yönetim Kurulundan ayrı seçilmesini temin eden, Sportif A.Ş.’nin ve derneğin mali takvimini uyumlandıran bir tüzük tadil tasarısını hazırladık. Bunu yaparken hem geçmiş tadil tasarılarından yararlandık hem de geniş katılımlı toplantılarla üyelerimizin görüşlerini aldık. Geniş bir mutabakatı yansıttığını düşündüğümüz bu metni Genel Kurul’un onayına sunmak yönetimimize kısmet olmadı ama dilerlerse bizden sonraki yönetime takdim etmekten mutlu oluruz.

“GALATASARAY, BİR SPOR KULÜBÜNDEN ÇOK DAHA FAZLASIDIR”

Genel Kurul’un basına daha az yansıyan bir başka çok önemli kararı da Otizm Yüzme Şubesi’nin kurulmasıydı. Bu kararı almış olmakla gurur duyuyoruz. Galatasaray Spor Kulübü Türkiye’nin en önemli eğitim ve aydınlanma geleneklerinden birinin evladıdır. Bir spor kulübünden çok daha fazlasıdır. Futbolun kitleselliği ve milyonlarca taraftarıyla Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütüdür. Onun için Galatasaray’ın toplumsal konularda nasıl durduğu önemlidir. İnsan Hakları’na, cinsiyet eşitliğine, toplumda farklılığı olan bireylerin ayrımcılığa uğramamalarına dair Galatasaray’a yakışan duruşlar vardır. Zannederim, Otizm Yüzme Şubesi’nin kurulması da bunlardan bir tanesidir.

Bu, büyük bir fevkaladelik olmazsa Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü olarak sizlere son hitap edişim. Bu görevdeki hiçbir sözüm, benim kişisel tasarrufum değildi. Ne zaman konuşup konuşmayacağım, ne zaman ne söyleyeceğim… Bunların hepsini başkanımız ve Yönetim Kurulumuz ile beraber tespit ettik. Elbette ki bir heyetin ortak görüşünü ve sözünü söyleyebilmek kolay değil. Söylediklerimden Yönetim Kurulu arkadaşlarımın mutabık olmadıkları da olmuştur. Bana gösterdikleri anlayış için kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Gerek başkanım gerek Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla, kardeşlerimle böyle bir mesaiyi paylaşabilmek benim için çok büyük bir onur ve mutluluktu.

“BAŞKALARINA UYMAYACAĞIZ”

Bu görevimi yaptığım sürece hep doğruyu söyledim. Doğruyu güzel söylemeye çalıştım. Ne kadar başarabildim bilmiyorum. Bazen eleştirildiğimin de farkındayım. Üslupta daha sert olmam gerektiğini düşünenler oldu. Oysa ki ben Galatasaray’ın değerleri olduğuna ve Galatasaray’a yakışan bir üslup olduğuna inanıyorum. Bu sadece benim inancım değil. Bu böyle. Türkiye’de böyle bir üslubun geçerli olmadığı söyleniyor. Geçerli mi değil mi bilmiyorum ama biz başkalarına uymayacağız. Biz duruşumuzu sergileyeceğiz ve örnek olacağız. Çünkü biz Galatasarayız.

Son olarak söylemek isterim ki, herkes birtakım görevlere geliyor. Önemli olan görevlere nasıl geldiğiniz değil nasıl ayrıldığınızdır. Sanıyorum Galatasarayımız bu açıdan bu dönem fark yarattı. Neticede idari görevler gelip geçer. Önemli olan camiamıza aidiyetimizdir, Galatasaraylı olmaktır. Galatasaray’ın bir üyesi olarak her zaman Galatasaray’ın hizmetinde olacağız. Bizden sonraki yönetimin de çok başarılı olmalarını ümit ediyoruz. Her zaman Galatasaray’a olan muhabbetimizin, hizmet aşkımızın devam edeceğini ümit ediyoruz. Atilla İlhan’ın dediği gibi, “Ayrılık da sevdaya dahil. Çünkü ayrılanlar hala sevgili”. Hepinizi en kalbi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Teşekkür ederim.

Diğer yandan idari ibrasızlık, Galatasaray Tüzüğü’ne, yani Galatasaray hukukuna göre Genel Kurulun yönetimden memnuniyetsizliğinin ifadesi ve ‘seçime git’ demesidir. İdari ibranın Galatasaray’ı her sene seçime götürebilecek bir dernek içi siyaset aracı olarak kullanılmasından duyduğumuz endişe mahfuz kalarak, elbette ki Genel Kurul kararının ve tüzüğümüzün gereğini yaptık. Yönetim Kurulu olarak derhal seçim kararını aldık. Genel Kurulda 2022 yılının bütçesi de kabul edilmedi. Galatasaray’ı tüzüklerimize göre geçtiğimiz yılın bütçesiyle yönetmek, kulübümüzün önünü tıkayacak bir durumdur. Aslında bu tıkanıklığı bir an önce açabilmek için seçimi tüzüklerimize göre mümkün olan en erke tarihte yapma kararını aldık. Buna göre 23 Nisan’da, yeterli çoğunluk sağlanmazsa 30 Nisan’da yapılacak Olağanüstü Seçim Genel Kurulu’nda Galatasaray yeni yönetimini belirleyecek. Tüzüğümüz uyarınca başkanımız ve Yönetim Kurulunun asıl üyeleri bu seçimde yönetime aday olmayacaklar.

“MAHKEMEYE GİTMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL”

Bazı yayın organlarında yönetimimizin seçimde yeniden aday olabilmek için mahkemeye gideceğine dair haberleri üzüntüyle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Galatasaray Tüzüğü’nün bize tanımadığı bir hakkı mahkeme yoluyla kullanmaya kalkmamız söz konusu değildir.

Böylelikle adaylık süreci de başlamıştır. Tüzüklerimize uygun olarak Divanımız tarafından yönetilmektedir. Bu hafta, cuma akşamı itibarıyla önümüzdeki dönem Galatasaray Spor Kulübü’nün yönetimine aday olacak değerli üyelerimiz, Galatasaraylılar belli olacaktır. Adaylarımız için Galatasaray Televizyonu ve Galatasaray’ın bütün iletişim kanalları bakış açılarını, projelerini duyurabilmeleri için elbette bedelsiz olarak açık olacakır. Ayrıca adaylara, kulübümüze dair talep ettikleri finansal bilgiler ve önümüzdeki aylara dair nakit akışı bilgileri verilecektir.

“GENEL KURUL KARARINI SAYGIYLA KARŞILIYORUZ”

Galatasaray Spor Kulübü’nün sahibi üyeleridir. En üst karar mercisi de Genel Kuruludur. Yönetimler, Genel Kurulun verdiği görevi yapmakla yükümlüdür. Genel Kurul, görevi verdiği gibi alabilir de… Dolayısıyla Genel Kurul toplantısı esnasında sergilenen ve Galatasaray’a yakıştırmadığımız bazı davranış biçimlerinden duyduğumuz üzüntüye rağmen, elbette ki Genel Kurul kararını saygıyla karşılıyoruz. Ayrıca vicdanımız çok rahat. Elbette ki her yönetim gibi bizim de hatalarımız oldu. Görevde olduğumuz her an Galatasaray’ı düşünerek halis niyetlerle hizmet etmeye çalıştık. Camiamızı birleştirmek, geçmişte açılmış yaraları sarmak için elimizden geleni yaptık. Seçim yapılıp devir teslim töreni gerçekleşene kadar da böyle devam edeceğiz. Galatasaray için yapmaya çabaladıklarımızın ve sergilemeye çalıştığımız duruşun değerinin zaman içerisinde daha iyi anlaşılacağından eminiz.

Bu Genel Kurul, ciddi bir tüzük değişikliği ihtiyacını bir kere daha ortaya çıkarmıştır. 25 saati aşkın bir toplantı ve sabaha karşı yapılan oylamaların çok sağlıklı bir karar verme ortamı oluşturduğunu söylemek kolay değildir. Genel Kurulu iki güne çıkaran, idari ibrayı kaldırıp her yönetimi dönemi içerisinde bir defa karşılacağı bir güvenoyu ihdas eden, Denetim Kurulunun Yönetim Kurulundan ayrı seçilmesini temin eden, Sportif A.Ş.’nin ve derneğin mali takvimini uyumlandıran bir tüzük tadil tasarısını hazırladık. Bunu yaparken hem geçmiş tadil tasarılarından yararlandık hem de geniş katılımlı toplantılarla üyelerimizin görüşlerini aldık. Geniş bir mutabakatı yansıttığını düşündüğümüz bu metni Genel Kurul’un onayına sunmak yönetimimize kısmet olmadı ama dilerlerse bizden sonraki yönetime takdim etmekten mutlu oluruz.

“GALATASARAY, BİR SPOR KULÜBÜNDEN ÇOK DAHA FAZLASIDIR”

Genel Kurul’un basına daha az yansıyan bir başka çok önemli kararı da Otizm Yüzme Şubesi’nin kurulmasıydı. Bu kararı almış olmakla gurur duyuyoruz. Galatasaray Spor Kulübü Türkiye’nin en önemli eğitim ve aydınlanma geleneklerinden birinin evladıdır. Bir spor kulübünden çok daha fazlasıdır. Futbolun kitleselliği ve milyonlarca taraftarıyla Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütüdür. Onun için Galatasaray’ın toplumsal konularda nasıl durduğu önemlidir. İnsan Hakları’na, cinsiyet eşitliğine, toplumda farklılığı olan bireylerin ayrımcılığa uğramamalarına dair Galatasaray’a yakışan duruşlar vardır. Zannederim, Otizm Yüzme Şubesi’nin kurulması da bunlardan bir tanesidir.

Bu, büyük bir fevkaladelik olmazsa Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü olarak sizlere son hitap edişim. Bu görevdeki hiçbir sözüm, benim kişisel tasarrufum değildi. Ne zaman konuşup konuşmayacağım, ne zaman ne söyleyeceğim… Bunların hepsini başkanımız ve Yönetim Kurulumuz ile beraber tespit ettik. Elbette ki bir heyetin ortak görüşünü ve sözünü söyleyebilmek kolay değil. Söylediklerimden Yönetim Kurulu arkadaşlarımın mutabık olmadıkları da olmuştur. Bana gösterdikleri anlayış için kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Gerek başkanım gerek Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla, kardeşlerimle böyle bir mesaiyi paylaşabilmek benim için çok büyük bir onur ve mutluluktu.

“BAŞKALARINA UYMAYACAĞIZ”

Bu görevimi yaptığım sürece hep doğruyu söyledim. Doğruyu güzel söylemeye çalıştım. Ne kadar başarabildim bilmiyorum. Bazen eleştirildiğimin de farkındayım. Üslupta daha sert olmam gerektiğini düşünenler oldu. Oysa ki ben Galatasaray’ın değerleri olduğuna ve Galatasaray’a yakışan bir üslup olduğuna inanıyorum. Bu sadece benim inancım değil. Bu böyle. Türkiye’de böyle bir üslubun geçerli olmadığı söyleniyor. Geçerli mi değil mi bilmiyorum ama biz başkalarına uymayacağız. Biz duruşumuzu sergileyeceğiz ve örnek olacağız. Çünkü biz Galatasarayız.

Son olarak söylemek isterim ki, herkes birtakım görevlere geliyor. Önemli olan görevlere nasıl geldiğiniz değil nasıl ayrıldığınızdır. Sanıyorum Galatasarayımız bu açıdan bu dönem fark yarattı. Neticede idari görevler gelip geçer. Önemli olan camiamıza aidiyetimizdir, Galatasaraylı olmaktır. Galatasaray’ın bir üyesi olarak her zaman Galatasaray’ın hizmetinde olacağız. Bizden sonraki yönetimin de çok başarılı olmalarını ümit ediyoruz. Her zaman Galatasaray’a olan muhabbetimizin, hizmet aşkımızın devam edeceğini ümit ediyoruz. Atilla İlhan’ın dediği gibi, “Ayrılık da sevdaya dahil. Çünkü ayrılanlar hala sevgili”. Hepinizi en kalbi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Teşekkür ederim.