Galatasaray’ın başarılı oyuncusu Sabri Sarıoğlu, Slovenya kampında Galatasaray Televizyonu’na özel açıklamalarda bulundu.

Üç güzel yerde kamp yaptık ama buranın ayrı bir güzelliği var, öyle değil mi?
Tabi bu sene farklı bir sezon hazırlığı yapıyoruz. Üçüncü kampımız ilk defa böyle bir şey yaşıyoruz. Her yaptığımız kamp yeri çok güzeldi. Ama burası daha bir özel,  güzel. Doğa manzarası harika. Çalışma imkanlarımız ve kaldığımız otel de çok güzel. Her şey çok güzel gidiyor. Çalışmalar da aynı güzellikte devam ediyor. İyi bir kamp oluyor yavaş yavaş da sonuna geliyoruz. Ligin başlamasına da az kaldı. İyi gidiyor her şey, umarım böyle devam eder.

Ligin geç başlaması sizi hangi yönden etkiliyor? Çünkü, 55 güne yakın bir süredir çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. Milli takımı da katarsak çok ciddi bir süredir çalışmalarınız devam ediyor.
Evet, tabi ki bu kadar uzun bir süre kamp dönemi geçirmek hem futbolcu için hem teknik heyet için zorluklar yaşatıyor. Psikolojik olarak olsun, fizik olarak olsun. Yeri geliyor çok yorgun düşüyoruz, yeri geldiği zaman ara veriliyor, izin veriliyor. Bir daha düşüyoruz ve bir daha o tempoyu yakalamak için yine kamp yapılıyor. Bir düzen sorunu oldu ama bizim bunu en az hasarla atlatacağımıza inanıyorum. Takım olarak iyi çalışıyoruz, antrenmanlar iyi gidiyor. Gönül isterdi ki böyle uzamasaydı ve lig başlasaydı. Bu hafta 3. Haftayı oynamış olacaktık. Böyle bir karar verildi. Saygı duymak lazım. Biz kampımızla devam ediyoruz. Bu kampı da bitirip ligi bekleyeceğiz. Dediğim gibi her şey güzel gidiyor. Bu kampı da güzel bir şekilde bitireceğiz.

Bu sezon yaptığımız transferlere baktığımızda gerek saha içi gerekse saha dışı ahlaki yönü üst düzey olan futbolcular transfer edildi ki, bu transferlere de dikkat edilerek yapıldı. Sen nasıl değerlendiriyorsun kadroya yeni katılan isimleri?
Futbolcular her zaman iyi olabilir ama karakter olarak iyi olmadıkları zaman takım içerisinde bir disiplinsizlik oluyor. Bu seneki transferlerimiz hem oyun performansı olarak hem de karakter olarak çok iyi insanlar. Gerek saha içerisinde, gerek idmanlarda, gerekse kampta çok iyi zaman geçiriyoruz, çok iyi çalışıyoruz. Her şey çok iyi gidiyor. Yerli, yabancı bütün transferlerimiz çok iyi ve kendilerini kanıtlamış oyuncular. Galatasaray’a büyük katkı yapacaklarına inanıyorum. Onlar da bize ısındılar. Aramızda güzel bir kaynaşma var. Hiçbir zaman uyum sorunu yaşamadılar. Hepsine buradan teşekkür ediyorum. Büyük katkı sağladılar takıma. Galatasaray’ın büyüklüğünü onlar da gördü. Güzel bir aile oluşturduk. İnşallah bu havayı lig başlayınca da devam ettireceğiz.

Engin Baytar, Eboue en son katılan transferler. Bu isimlerin herhalde şu anda bir uyum sürecinde olduğunu söylemek gerekiyor öyle değil mi?
Engin ile zaten tanışıyoruz. Milli takımda da beraberdik. Uyum sorunu yaşayacağını düşünmüyorum. Eboue belki olabilir ama, geldiği ilk günden beri şakalaşmaya başladık zaten. Onun da artık bir uyum sorunun kaldığına inanmıyorum. Çünkü çok sıcakkanlı. Antrenmanlarda da çok istekli. Tabi takımın havasına, belli başlı kurallarına, hocanın isteklerine onun da alışması için zamanı var. Ama bu zamanın da çok kısa süreceğine inanıyorum ben.

Aslında baktığımızda geçen sezon da Galatasaray’ın iyi bir kadrosu vardı diyebiliriz. Çünkü, milli takıma en çok oyuncu veren takımdı. Fakat, geçen sezon ile bu sezon arasında çalışma olarak farklılıklar var. Bu farklılıkları neye bağlıyorsun?
Tabi geçen sene istemediğimiz bir şekilde ligi bitirdik. Geçen sene çok hatalar yaptık lig maratonu boyunca. Bunun verdiği moral bozukluğu ve aldığımız dersler bizi bu sezona daha arzulu ve hırslı başlattı. O yüzden böyle çalışmalarda hırslandık. Hazırlık maçlarında elimizden gelen performansı sergiledik. Tabi bunda Fatih Hoca’nın da etkisi var. Fatih Hoca’nın da idmanlardaki bize olan desteği, bazen hırslandırıcı etkisi bu çalışmaları daha zevkli hale getiriyor. Dediğiniz tespit doğru. Ama geçen sene de fena çalışmadık, iyi çalışıyorduk. Lig boyunca istemediğimiz skorlar aldıkça, moral bozuldukça özgüven kaybı oluyor. Çünkü sonuçta arka arkaya maç kaybedince çöküntü yaşıyorsunuz. O yüzden ne kadar çalışsanız da istek yok oluyor. Her şey çalışmak ile olmuyor. Psikoloji de çok önemli. Geçen sene bu sorunu biz çok yaşadık. Puan kayıpları da zaten moralimizi bayağı bozdu. Dediğim gibi geçen seneden çok dersler aldık. Bu sene hocamızın ve yeni transferlerimizin gelişiyle bu sezon bizden beklentilerin büyüklüğünü bilerek daha iyi çalışıyoruz ve daha da hırslıyız. İnanıyorum ki bunu da lige yansıtacağız.

İki aydır çalışıyorsunuz ve sakatlıksız bir dönemi geride bıraktınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsun. Çünkü geçtiğimiz yıl bu konudan çok çekmiştiniz. Bu sezon tempoyu çok üst düzeye çıkarmanıza karşın şu ana kadar en ufak bir sakatlık yaşanmadı.
Geçen sene çok kritik anlarda, kritik oyuncularımız sakatlandı. Pek fayda alamadık bu durumlarda. Bizim de şanssızlıklarımızdan bir tanesi o oldu. bu sene dediğiniz gibi hiçbir sorun yaşamadık, gayet güzel gidiyor. Umarım böyle devam eder. Sadece bizim takım için de geçerli değil, bütün futbolcular için geçerli bu. Futbolcu için sakatlık çok zor bir şey. İyileşme döneminden ziyade o psikolojik moral çöküntüsü de futbolcuyu etkiliyor. Ne bizim takımda, ne başka takımlarda oynayan arkadaşlarımız sakatlık geçirmez umarım. En iyi şekilde çalışmalar sürsün.

Son oynadığınız Olympiakos mücadelesini nasıl değerlendiriyorsun?
Genelde dikkat ettiyseniz üst düzey takımlarla hazırlık maçları yapıyoruz. Bu da bizim ne seviyede olduğumuzu, performansımızı görmek için iyi bir test oluyor. O maçta da, geride kalan karşılaşmalara nazaran tempomuz biraz düşüktü ama yine de fena oynamadık. Pozisyonlarımız vardı. Maçın başında bir gol yedik. Olympiakos da geri çekildi ve kontra ataklar yakaladı. Onlar da iyi bir takım, biliyorduk bunu zaten. Biz de elimizden geldiğince iyi oynamaya çalıştık. Pozisyonları değerlendiremedik. Diğer maçlara göre daha düşük seviyedeydik ama sonuçta bunlar hazırlık maçı. Takımın ne düzeyde olduğunu görmek için güzel maçlar. Biz sahaya çıkıp, görevimizi yaparız. Hocamız da bunu değerlendirir. Eksiğimiz neyse onu tamamlamaya çalışırız.

Real Madrid var önümüzde. Onların tarihine baktığımızda önemli bir yerde duruyoruz. Belki Santiago Barnabeu Kupası riskli bir mücadele olmasa da ufak da olsa bir nostalji yaşamak istiyoruz. Ne söylemek istersin maç için?
Real Madrid ve Galatasaray’ın özel anıları var. Gerek Şampiyonlar Ligi’ndeki eşleşmede 2-0’dan 3-2 aldığımız maç, gerek Süper Kupa finalindeki maç olsun, iyi mücadeleler verdik. Hazırlık maçı da olsa, yine aynı şekilde iyi bir mücadele vereceğimize inanıyorum. Real Madrid’i tartışmaya gerek yok, üst düzey oyunculara sahipler. Ama bizim takımımız da çok iyi. Ben arkadaşlarıma güveniyorum. Sonuçta takımın isim, ya da oyuncuların ismi hiç fark etmez. Biz sahaya çıkıp hocamızın bize verdiği taktiği sahaya yansıtmaya çalışırız. Kişilere ya da takıma göre hareket etmeyiz. Çünkü biz Galatasaray’ız, biz de büyük bir camiayız. Avrupa’nın önde gelen kulüplerindeniz. Bizim de Avrupa’da söz sahibi olduğumuzu herkes biliyor. Galatasaray’a yakışır şekilde sahaya çıkacağız. En iyi oyunumuzu sergileyeceğiz. Sonuçta hazırlık maçı. Fair Play çerçevesi içinde geçecek ama biz Galatasaray olarak her zaman sahaya, hazırlık maçı da olsa kazanmak için çıkıyoruz.

Aslında çok şanslısın, böyle bir ortamda hem kaptanlık yapıyorsun, hem Fatih Hoca’yla çalışıyorsun. Ama tatlı bir şanssızlığın var. Çocuğun dünyaya geldikten sonra, hem milli takımla, hem Galatasaray’la sürekli kamptasın. Bir özlem var, değil mi?
Tabi ki. Ama sonuçta işimiz bu. Onun da geleceğini garanti altına almak, ya da onu en iyi yerlere getirmek için benim de işim gereği fedakarlık yapmam gerekiyor. Özlem oluyor, hem eşime, hem çocuğuma. Ama işimiz bu, profesyonel futbolcuyuz. Hiçbir zaman bu duyguları ön plana çıkarmamak gerekiyor. Sonuçta kamplar uzun sürüyor. Elbet bu kamp da bitecek, kavuşacağız. O kadar sorun etmiyorum. Onları çok seviyorum. Her gün görüşüyoruz. Bazen görüntülü konuşma da yapıyoruz, onları da görüyorum. Onları çok özlüyorum, ailemi özlüyorum. Burası da sonuçta bir esir kampı değil. Arkadaşlarımız, çok güzel arkadaşlıklarımız var. Teknik ekibimiz, çalışanlar, herkes çok iyi insanlar. Burada da hiçbir zaman sıkıntı çekmiyoruz. Ben bu konularda çok duygusal değil, sonuçta işim bu. İşimin gerektirdiği her türlü zorluğu çekmeye de hazırım.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın