Galatasaraylı spor yazarı Ahmet Çakır, kazanılan kupalara rağmen taraftarın özellikle transfer konusunda hoşnut olmayışını eleştirdi.

İşte Ahmet Çakır'ın o yazısı...

''Galatasaray'da taraftarın tatminsizliği saha içine yansıyabilecek bir sorun gibi görünüyor. 4 sezonda kazanılmış 3 şampiyonluğa karşın taraftarın pek hoşnut olmayışı, akıl erdirilmesi zor bir durum. Arena'daki tek hazırlık maçında tribünlerin boş kalışı seyircisizlik probleminin yine süreceğini gösterdi.

Önümüzdeki sezonun Galatasaray'ını görebilmek için en uygun veriler İnter maçının ikinci yarısında ortaya çıktı. Sarı Kırmızılı takım o maça tam kadro denecek şekilde başladı, ikinci yarıda çok sayıda değişiklik yapıldı. Yedek denilebilecek takımın sadece mücadele gücü değil, oynama becerisi de görmezden gelinemeyecek gibiydi. Bu sayede üstünlüğünü koruyup maçtan galip çıktı.

O maçı Bursaspor karşılaşmasıyla birlikte düşündüğünüzde Galatasaray'ın tam olarak geçen sezon bıraktığı yerden devam ettiğini görürsünüz. Elbette ki görmezden gelinemeyecek sorunlar da var. Özellikle ortaalandaki direncin düşmesi ve savunmada artan sıkıntılarla yan toplardaki yetersizlik, çok açık biçimde ortada. Ancak Melo belirsizliğinin yanında Hamit ve Semih gibi banko oyuncuların henüz oynayamadığı, Carole ve Rodriguez gibi hiç yabana atılmayacak transferlerin de varlığı unutulmamalı. Kısacası Galatasaray geçen sezondan daha iyi durumda ama mutlaka çözülmesi gereken sorunlar var. Bunların başında gönderilmesi gereken adamlar konusunda daha hızlı davranılması geliyor. Yekta gibi bir oyuncunun bile talibinin olmayışı, bu konunun Cim Bom'u epeyce yoracağını kanıtlıyor.

Taraftarın tatminsizliği ve yönetimin bazı konulardaki tutukluğu, saha içine yansıyabilecek bir sorun gibi görünüyor. 4 sezonda kazanılmış 3 şampiyonluğa karşın taraftarın pek hoşnut olmayışı, akıl erdirilmesi zor bir durum. Arena'daki tek hazırlık maçında tribünlerin boş kalışı hem yönetim beceriksizliği hem de seyircisizlik durumunun önümüzdeki sezon da süreceğini gösteren kötü bir belirti. Takım içinde ve taraftarla ilgili sorunların çözümünde A.Albayrak gibi bir yöneticinin olmayışı da Cim Bom'u epeyce yoracak noktalardan biri.

Taraftarın moralini bozan etkenlerin başında rakiplerin yaptığı transferlere karşılık olacak hamlelerin görülmeyişi geliyordu. Podolski'nin alınışı bile pek karşılığını bulmadı. Neyse ki bu işin sadece transferle olmadığının biraz görünmesi, onları yatıştırır gibi oldu. Ancak rahatsızlık tam olarak ortadan kalkmadı. Sabri konusunda da taraftarın bir bölümünün tavrı, baş ağrıtacak gibi.

İbrahimoviç transferi gibi akıl ve iz'an dışı beklentiler, haliyle yönetimin ve teknik heyetin moralini bozuyor. Özellikle başkan Özbek, kulübüne tarihin en büyük kasa desteğini sağladığı halde en küçük bir olumlu gelişme görülmeyişinin şaşkınlığı içinde. Tam tersine GSTV'nin neredeyse kapanmanın eşiğine gelmesi, kulüp dergisinde de bunun gerçekleşmek üzere oluşu gibi durumlar yaşanıyor. Özellikle dergiyle ilgili taraftar desteğinin yetersizliği, ezeli ve ebedi bir memleket gerçeği…

Sürekli bir cinnet halinde yaşıyor oluşumuz, konuya akıl ve sağduyu ekseninde yaklaşılmasını önlüyor. 3 kupalı şampiyonun hâlâ formasına reklam bulamamış olması gibi çok ciddi olmanın da ötesinde yıkıcı bir durum, kimsenin umurunda bile değil. Oysa yönetim uykusuz geceler geçiriyor….

Toparlarsak, Galatasaray'ın saha içinde çok endişe edilecek bir sorunu yok. Ancak dışarda yaşananlar epeyce can sıkacak gibi görünüyor. Çok daha zor durumlarda bile sakin kalabilmiş olan Hamza hocanın sinirinde bunların etkisini de görebiliriz.

Elbette ki Sarı Kırmızılı takım her durumda şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri. Kadronun lig için yeterliliğini en karamsar olanlar bile kabul ediyor. Şampiyonlar Ligi'nde başarı konusunu başka bir yazıda irdeleyeceğiz.''

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın