Posta Gazetesi yazarı Şoray Uzun, Galatasarayımızın Konya'dakii mağlubiyetini köşesinde kaleme aldı. 

İşte Uzun'un yazısı...

Bu takım önümüzdeki hafta Barcelona ile oynamayacak olsa hiç dert değil. Konya'ya diş geçiremeyen takımı Barcelona karşısında düşününce insanın içi kararıyor. Galatasaray'ın yediği goller 'copy paste'  birbirinin aynı. Herhangi bir pozisyonda bomboş bırakılan rakip ve yenen gol. Ahmed Hassan ile Rahmanoviç'in gollerinde farkı yaratan şey direkti.

Yoksa 'defansın direkliği' değişmiyor. Pulgar ilk onbirde başladığı oyunu Torrent'i onu oynatmadığı için eleştirenler karşısında haklı çıkardı. Berkan cephesinde yeni bir şey zinhar yok! Koşu koşu koşu... Bazen dolu, genelde boş koşu. O kadar. Ara ara da gereksiz fauller.

Kerem şimdiden çok önemli bir takıma transfer olmuş gibi oysa sezonun bitmesine daha var. Bir teknik direktörün tüm teorik birikimlerinin yanında takımı ateşleyici, babaç, ne bileyim futbolcu kenarı baktığında 'oyunu çevirebilecek' biri olması beklenir. Torrent kenarda bir parça; pek bilmediği derste sözlüye kalkmış bir öğrenci gibi. İyi hazırlanmak, rakibi etüt etmek tabii ki çok kıymetli. Ancak kenar yönetimden bazen takımı ateşlemesi de beklenir.

Tamam Domenec, anladık son derece dominant birisiniz. Bilginize, görgünüze de bir diyeceğimiz yok. Bu takımı da siz kurmadınkz ama bu durum size 10 milyon euroluk adamları takıma monte etmemenizi tek başına açıklamaya yetmez. Barcelona maçında şapkadan tavşan çıkarması gerekiyor.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın