Spor yazarları Kasımpaşa - Galatasaray maçını değerlendirdi

OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: Yeni transferler yapılıyor. Bilhassa Morutan, ilk defa oynuyor. Herkes heyecanlı. Ve ilk yarı Morutan, Cicaldau, Kerem harika futbol oynadılar. Bu sefer de Diagne tekledi. Kaleciyle karşı karşıya kaldı. Üç çok net gol pozisyonunu, ağırlığı nedeniyle değerlendiremedi. Bu geri pas hastalığından futbolcular kurtulamadığı müddetçe sarı-kırmızılıların iki yakası bir araya gelmeyecek. Fatih Terim bunun önüne geçemiyor. Mutlaka Florya’da oyuncuların beyinlerini yıkıyordur. Ama nafile, hiçbir işe yaramıyor. Tamam Muslera iyi bir kaleci. Şu an gerçek performansını gösteremiyor ama böyle de hatalar yapmaması lazım. O topu Taylan’a neden atıyorsun? Tabii sadece Uruguaylı file bekçisi değil, Taylan da onun kadar suçlu. Bunların ikisi de Galatasaray futbolcusu. İkisi de milli futbolcu. Böyle hatalar acaba ne zaman bitecek?

OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: Luyindama’nın ayağına top gelince eminim 30 milyon Galatasaray taraftarının da yüreği ağzına geliyordur. Bu yetmiyormuş gibi kendi yarı sahasında Luyindama daha hala çalım yapmaya çalışıyor, topu ileri kullanamıyor. Alpaslan’ın Randers maçındaki futboluna bayıldım. Fatih hoca mutlaka bizim düşündüklerimizi düşünüyordur. Ne var ki Luyindama’dan Galatasaray ne kadar faydalanır? Burada koca bir soru işareti var. Berkan gerçekten iyi mücadele edip, çok koşuyor ama verdiği pasların çoğu yerini bulmuyor. Kendini geliştirmesi lazım. Van Aanholt çok başarısızdı, kötü günündeydi. Boey’de de Avrupa maçının yorgunluğu vardı. Nelsson’un ise daha tam olarak hazır olmadığını düşünüyorum. Sonuçta çok farklı kazanacağı bir maçta Galatasaray puan kaybetti.

ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Galatasaray, yeniden Romanya pazarına girdi… Hagi ile Popescu ile tarih yazmıştı… Bratu, Petre ve Tamas ile ise hayal kırıklığı yaşamıştı… Şimdi takımın orta sahasında iki Romanyalı daha var… Beklemeye, “acaba” mı demeye, kuşku duymaya gerek yok… Morutan tamamdır… Kepçe gibi sol ayağı var… Topa iyi hükmediyor… Futbol aklı iyi… Morutan ilk golü Cicaldau’ya attırırken sol ayağının hünerini kullandı… İkinci golde, asiste dönen o şiddetli şutu sağ ayağından çıktı… Demek ki, sağı-solu belli değil… İyi adam oldun mu, öyle “uyum süreci, ilk maçı” falan hikaye… Mal kendini belli ediyor…

ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Galatasaray’ın hızlı hücuma çıkışları, Kerem’in hızına, Barış Alper’in ayak uyduruşu iyi… Aynı hızın birazı Diagne’de olsa, Galatasaray’ın ofansif anlayışı üretime geçecek ama olmuyor… Ancak bir de savunma anlıyışı var ki, “kartondan kale“ gibi… Dokunmana gerek yok, üfledin mi dağılıyor… Van Aanholt’un aklı hücumda… Adamın savunma ile uzaktan - yakından ilgisi yok… Yürüye yürüye oynanan bir maç oldu… Galatasaray gibi bir takım oyunu 2-0’dan 2-2’ye getiriyorsa, bu kadar baskı yiyorsa, gerçeği görmeli… Bu oyun, bu savunma, hızlı adamlarına rağmen bu tempo, oyun kalitesi, atletik takım hepsi eksik…

GÜNTEKİN ONAY/HÜRRİYET: Galatasaray bu orta sahayla rakiplere zor baskı yapar ve dün olduğu gibi oyunun kontrolünü eline geçirmekte zorlanır. Ayrıca geriden oyun kurma konusunda da sorunlar çok net ortada. Kadro gençleşti ve çok sayıda yeni isim var. Fatih Terim ve Galatasaray’ın zamana ihtiyacı olduğu kesin ancak milli maç arasından sonra Süper Lig artı Avrupa fikstürüyle ciddi bir yoğunluk başlayacak. Yeni transfer Nelsson’a da zaman vermek lazım ancak dün fark yaratacak bir performans görmedik.

ERMAN TOROĞLU/SABAH: İlk yarı G.Saray iyi oynuyor bu yarıda fırsatlardan faydalansa 5-0 önde bitirebilirdi. Ama sahada bir el freni vardı; Diagne... İki net pozisyonu çıtır çıtır yedi. Kasımpaşa da futbol oynamaya çalıştı ama sanki pikniğe çıkmış gibilerdi. 2-0 geriye düşmelerine rağmen tepki göstermediler. Devre arası oldu ikinci yarı başladı bu sefer roller değişti. Kasımpaşa futbol oynamaya başladı. G.Saray da direnmeye çalıştı ama maç bir anda 2-2 oluverdi. Ve bu sefer de Kasımpaşa'nın 2. yarıyı önde bitirip sarı-kırmızılıları yenmesi lazımdı, olmadı. İki takım için de devre devre bu kadar değişiklik enteresan. Bu maçta dikkatimi bir şey çekti. Kerem Aktürkoğlu kabiliyetli bir oyuncu, iyi işler yapıyor ama daha işin başındayken rakibiyle hiç teması yokken hakemi aldatmaya kalkarsan yarın kafa karıştırırsın. Neden mi? Hani Marcao ile olayın oldu ya sahada bu sefer insanlara Marcao bu işi yaptı ama Kerem de masum muydu acaba dedirtirsin, unutma...

AHMET ÇAKAR/SABAH: Galatasaray'a hiç yakışmadı... Özellikle ikinci yarıda oyundan düşmeleri, bireysel hatalar ve Allah'ın lütfuyla 2-0 önden gelip, kaybetmedikleri bir maç. İlk yarı 4-1 olacak karşılaşma ikinci yarı az kalsın Galatasaray'ın kaybedeceği bir mücadele olacaktı. Diagne çok tuhaf... 10 metre öndeyken 20 metrede rakibi tarafından yakalanan bir forvet hatırlamıyorum. Kaçırdığı gollerden birini atsa maç bu hale hiç gelmezdi. Kasımpaşa ilk yarının sonunda 2-1'i bulup umutlandı, ikinci yarıda da son derece ezik oynayan Galatasaray, Taylan'ın rakibine ikram ettiği topla da golü yiyiverdi. Kerem, Türkiye'nin en iyi yerlilerinden hiç lafım yok. Yeni alınan Rumenler de büyük yıldız olmasalar bile yetenekli oyuncular. Ama ne Berkan ne Taylan bu takımın direkt oyuncuları olamazlar. Fizikleri iyi olduğu sürece sahada dururlar ama biraz düşüş olduğunda sırıtıveriyorlar.

SERKAN KORKMAZ/FOTOMAÇ: Taylan'ın yokluğunda Berkan ağır bir yükün altına girmiş, henüz resmen ideal 11'in santrforluğuna atanmamış Diagne, yalnız bırakılmış gibiydiler. İlk 20 dakika sarı kırmızılılar için bomboş geçti. 6 Avrupa, 2 lig maçının ardından "yine yeni yeniden" kurulan bir takım için bu durum "normal" karşılanabilirdi kuşkusuz. Cicaldau, takımını öne geçiren golü ilk maçına çıkan Morutan'ın pasıyla bulurken alkışı hak ediyordu. Beş dakika sonra kendi kaptığı topta etkili bir şut çıkaran Morutan, Kerem'in attığı ikinci golde de başroldeydi. İlk yarının sonunda Nelsson ve 65. dakikada Taylan iki vahim hatayla Kasımpaşa'ya iki gol hediye edince maç komaya girdi. Terim'in Gedson'u ısrarla isteme sebebini artık daha iyi anlıyorum. Keza; eldeki oyuncularla zorlu maratonu önde bitirtecek bir orta saha kimyası bulmak pek kolay olmayacak gibi duruyor.

LEVENT TÜZEMEN/SABAH: Galatasaray'ı izlerken her türlü sonuca hazır olacaksın. Kaçırılan pozisyonlara da yapılan hatalara karşı da sabır tesbihini elinden bırakmayacaksın.  Üç gün önce Randers'e karşı çok koşan bir Galatasaray izledik. İki topu direkten dönen Diagne'nin çalışkanlığını övdük. Barış Alper'in hızından ve çabukluğundan müthiş keyif aldık. Kasımpaşa maçında Alper de Diagne de sefilleri oynadı. Özellikle gol krallığı tacını takmış Diagne'ye kaçırdığı goller hiç yakışmadı. Diagne o golleri atsaydı maç çok erken bitecekti. İlk 11 şansını yakalayan Alper'in bırakın hızlı oynamasını koşacak hali bile yoktu.Morutan vatandaşı Cicaldau'ya attırdığı gol öncesi rakip ceza alanı içinde çalım resitali sundu. Kerem'in attığı gol öncesi yine Morutan'ın takipçiliği ve topu kapması akıl doluydu. Bu iki Rumen'i fizik olarak güçlendiklerinde izlemek ilginç olacak.

EBRU KILIÇOĞLU/CUMHURİYET: Galatasaray'da bir el yine ‘kapat’ düğmesine basıyor adeta. Bu da hemen Kasımpaşa’nın golünü getiriyor: Dakika 45+2, atan Jörgensen, attıran Galatasaray defansı! Galatasaray’daki ‘duraklama dönemi’ ikinci yarıda da devam ediyor. Ancak bu sefer kenardan da destek var! Takıma katkısı olan oyuncular, bizim anlamadığımız, teknik heyetin bildiği ama sahaya yansımayan bir sebepten kenara alınırken, saha ‘doldur-boşalt’ taktiğine dönüyor. Bundan faydalanan 66. dakikada Taylan’ın hatasını değerlendiren Umut oluyor. Galatasaray, ilk 45’te aldığı üç puanın birini çöpe atıyor. Diğerini durup dururken ve anlaşılmaz şekilde rakibe ikram ediyor, kendisi de nedense kalan bir puanla yetiniyor.