"Terim olsaydı, Kocaman o lafı diyemezdi"
Galatasaray'ın başına Fatih Terim'in geçmesiyle ilgili olarak dikkat çeken bir yorum geldi. İşte o sözler...
Sabah
Levent Tüzemen, "Igor Tudor kalsa bu sezon ‘kurtlar sofrasında’ meze olurdu. Fatih Terim o masada baş köşede oturur. Terim 8 puan fark atmış olsaydı, Kocaman “Fark suni” diyemezdi." dedi.
İşte Levent Tüzemen'in Galatasaray'la ilgili sorulara verdiği yanıtlar...
-Galatasaray transferde hangi mevkiler üzerine gitmeli?
Fatih Terim özellikle sol bek istiyor. Eğer Asamoah kalitesinde bir oyuncu alınacaksa transfer gerçekleşmeli. Çünkü Asamoah sadece sol bek oynamıyor hücuma yaptığı bindirmelerle ciddi katkı sağlıyor, etkili ortalar yapıyor. Gol attırdığı gibi sert şutlarıyla rakip kaleyi tehdit ediyor. Gol atma becerisi de gösteriyor. Maalesef Linnes ve Latovlevici ikilisinde gol atma becerisi çok zayıf. Ben Galatasaray'ın Bruma tipinde hızlı hücumlar yapabilecek bir kanat oyuncusuna ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Eğer Donk stoper oynar ve savunmada yaşanan topla geriden hücuma çıkma zafiyetini bitirirse defans bloğu rahatlar. Çünkü Maicon, Serdar Aziz ve Ahmet Çalık topla savunmadan oyun başlatacak özellikleri taşımıyor. Belki Fatih hoca transferi düşünmeyip yeterli fizik gücüne sahip ise Milli Takım'da da kullandığı Hakan Balta'yı sol stopere monte edebilir.
-Transfer yapılırsa hangi oyuncular elden çıkarılmalı?
Galatasaray'da geçmişte transfer edilen birçok oyuncunun aldığı ücretler el yakıyor. Ayrıca sözleşmelerin yılları fazla olduğu için mevcut yönetim göndermekte zorlanıyor. Maliyetli oyuncular kadroda yer almamalarına rağmen bir başka kulübe gidip top oynamayı asla düşünmüyorlar ve "Yan gelir yatarız, paramızı alırız" diyorlar. Yönetim eğer becerebilirse Tarık Çamdal, Emrah Başsan, De Jong, kaleci Carrasso gibi oyunculardan kurtulmalı.
-Fernando'nun 2. yarıda ilk maçları kaçırması gündemde. Yerine De Jong veya Donk alternatif olabilir mi?
Fernando'nun dizindeki yırtık için yapılan iğnenin çabuk iyileştirici bir özelliği olduğunu öğrendim. Tedaviler sonrası Fernando, Kayserispor maçına yetişecek gibi görünüyor. Oynamaması tamamen tedbir amaçlı olabilir. Donk kupa maçlarında sergilediği performans ile kendini hep hazır tuttuğunu bize hep ispatladı. Fatih Terim'in de Donk'a "Senin kalitene ve ayaklarının yumuşaklığına inancım sonsuz. İkinci yarı senden faydalanmak istiyorum. Ancak beğendiğim bu performansının çok üzerine çıkmalısın ve bunu başarabilecek güce sahipsin" dediğini biliyorum. Tudor, Donk'u ligde kullanmayarak büyük hata yaptı. Hollandalı oyuncu, Galatasaray'a Kasımpaşa'da ön libero görevini başarıyla yaptığı için transfer edilmişti. Donk sadece ön libero oynamaz topu kullanma becerisi sayesinde ihtiyaç duyulursa savunmada da rahatlıkla görev yapar. De Jong ise Fernando'nun yerini tutamaz. Terim gerekirse Fernando'nun yokluğunda Selçuk-N'Diaye ikilisine görev verebilir.
-Tudor 8'de 7 kazandıktan sonra zorlu maçlarda sınıfta kalmıştı. Terim ile Galatasaray ne yapar?
Tudor, Galatasaray'da çalışan bir profesyoneldi. Yarın da bir başka kulüpte görev yapabilir. Bu tür yabancı hocaların çalıştığı kulüplerle ilgili asla bir aidiyet duygusu yoktur. Tudor 8 puan öndeyken "Puan farkı suni" diyen Aykut Kocaman'a tek kelime bile etmedi. Hatta kaybettiği maçlardan sonra kendisinde hiç hata bulmadı, faturayı ya rakiplere ya kendi oyuncularına kesti. Fatih Terim, Galatasaray'ın başında ve rakiplerden 8 puan önde olsaydı Aykut Kocaman asla "Puan farkı suni" diyemezdi. Şimdi şampiyonluk yarışı Terim'in gelişi ile birlikte daha da güçlenecek ve yeniden şekillenecektir. Özellikle ikinci yarı tam bir psikolojik savaş içinde geçecektir. Eğer Tudor görevde kalsaydı bu savaşta kurtlar sofrasında meze olurdu. Ama Fatih Terim yılların tecrübesi olarak o masada baş köşede oturacaktır. Terim sadece bir teknik adam değil şampiyonluklar yaşamış, kupalar kaldırmış ve Galatasaray ile ilgili aidiyet duygusunu kalbinde yaşatmış bir kişidir. Terim'in kongre ve divan üyesi olması ne kadar büyük bir Galatasaraylı olduğunun bir kanıtıdır. Şampiyonluk yarışları sadece mücadele ve tecrübe gerektirmez strateji de önemlidir. Terim bu özellikleri fazlasıyla bilen bir teknik adamdır.
-Kongre yaklaşıyor. Nasıl bir seçim olacak?
Galatasaray'da seçimlerde başkan adayı olmak için Divan Kurulu'na 100 üyenin imzası gerekir. Mustafa Cengiz 135 imza verdi, başkan Dursun Özbek ise adaylık için 600 imza ile başvurdu. Farka bakınca Özbek'in rakibi Cengiz'e gövde gösterisi gibi bir fark yaptığı söylenebilir. Ancak Galatasaray camiasında bir çoğunluk "Bu bir baskın seçimdir ve doğru değildir. Gerçek seçim Mayıs'ta olmalıydı" görüşünü savunuyor. 20 Ocak'ta yapılacak seçimde Mustafa Cengiz kazanırsa Mayıs'ta tekrar seçime gideceğini camiaya deklare etti. Dursun Özbek ise bu seçimin 3 yılı kapsayacağını dile getiriyor. Özbek seçimi kazansa bile Mayıs'ta tekrar seçim olup olmayacağının havasını en iyi Mali Kongre'de anlayacağız. Çünkü Mali Kongre'de esen rüzgarlar bazen yönetimleri farklı limanlara götürebilir. Seçimi kim kazanır; tepki oyları kesinlikle Mustafa Cengiz'e gidecek. Ancak ben Özbek'in 1800 kemik oyu olduğunu söyleyebilirim. Yürüyen projelere, yapılacak ödemelere göz atarsak Özbek'in seçimi kazanır.
Ben Galatasaray'ın Bruma tipinde hızlı hücumlar yapabilecek bir kanat oyuncusuna ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum.
Ligin ikinci yarısı tam bir psikolojik savaş içinde geçecek. Terim bu yüzden önemli. Bu yarış strateji gerektirir.
Dursun Özbek'in 1800 kemik oyu var. Projelere, ödemelere bakarsak Özbek seçimi kazanmaya yakın taraf.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL