Fanatik Gazetesi yazarlarından Erman Özgür, Galatasaray'ın gündemini değerlendirdi.

İşte o sözler...

Her sezonun başında daha lig başlamadan ilan edilen transfer şampiyonları vardır futbolda. Sezon içerisinde ne yaparlar, şampiyon olurlar mı bilinmez ama en azından taraftarlarını daha işin başından havaya sokarlar. Bu konunun kahramanı ise bu yıl Galatasaray. Geçtiğimiz sezonun enerjisi düşük, teknik direktörü acemi takımının altını tabir_i caizse dinamitleyen yönetim, Tudor’la başlattığı devrime birazda Östersunds etkisiyle hız kesmeden devam ediyor. Ve sanırım bu devrim sezon içerisinde gelecek sezon türk oyuncuyu mumla arayacağımız, geçen yıldan Muslera hariç tanıdık bir yüz göremeyeceğimiz bir Galatasaray vaad ediyor. Peki bu değişimin avantajları ya da dezavantajları neler?

Tek eksik sol bek

Öncelikle şampiyonluk yolunda rakip takımlara gözatınca; kadro ve hoca istikrarı yakalamış Başakşehir ve Beşiktaş, Galatasaray’ın yeni oluşmuş ve birbirini tanımaya ihtiyaç duyan oyuncu kadrosunu ve teknik direktörünü dezavantajlı kılıyor. Ancak ana hedef olarak elinde sadece lig olan takımda yeni transferlerin ülke futboluna ayak uydurmak için zamana ihtiyaç duymalarına rağmen gelinen takımda kendilerini ispat etme gereklilikleri, sıkıntıyı aşmalarını sağlayacaktır. Alınan oyuncuların kalitelerine bakınca da tek başına maç çözebilecek yeteneklerin bulunması ki, bunu Feghouli ve Fernando transferlerinin bittiğini kabul ederek söylüyorum; Galatasaray’ın iyi oynamadığı maçları kazanmasını sağlayabilir. Çok eleştirilse de Tudor’un antreman bilgisi, kazanma hırsını oyuncularına aktarmasıyla takımın profili tamamen değişebilir. Yapılan tüm transferlere rağmen kadroda eksik kalan son bir bölge kaldı. Sol bek. Carole’ün geldiği günden itibaren geniş kadroda tamam ancak sürekli oynayacak baskın bir oyuncu olmadığı gerçek.

Lucescu yanlışı

Son olarak bir de Fatih hocanın boşa çıkması ve Lucescu’nun futbol direktörü olarak gündeme gelmesi var. Önce futbol direktörü meselesiyle başlayalım... Kariyerinde önemli başarılar yakalamış ve taraftarın takımın başında hoca olarak görmeyi çok istediği Lucescu’yu Tudor’un başına getirdiğiniz an, her alınan kötü sonuçta konuşulacak konunun ne olacağı belli. Fatih Terim ise Galatasaray’a hoca olarak gelmesi halinde oyuncular üzerinde büyük bir otoritesi olacağı kesin ancak işin yönetimsel kısmında camia içinde bir hocadan çok daha fazlası olan Fatih Terim’i, bugünkü Dursun Özbek yönetiminin indirgeyebileceğinden şüpheliyim.