Tribünde tanıdık yüzler

Galatasaray'ın Kasımpaşa ile deplasmanda oynadığı karşılaşmada tribünlerde A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı da vardı.  

Anadolu Ajansı
Tribünde tanıdık yüzler
Neymiş efendim Aysal’a göre "Terim maaşlı profesyonelmiş.."

Veyahutta "Kaka transferinin olmayacağını" Terim  basın mensuplarından öğrenmiş..

Ama her  cümlenin, nükteli demecin sonu "Aslolan Galatasaray"..

Sonda yazacağımı başta yazıp sesleniyorum ; madem ki aslonan Galatasaray bu anlamsız ve ne olduğu belirsiz kavga niye?

Tarihin belki de en çok yatırım yapılmış kadrosuna sahipken, ülkenin en iyi yerli futbolcuları bünyemizde toplanmışken, dünyanın en iyi kalecilerinden birisi kalemizi üstün performansla korurken, rakiplerden biri 2 sezon önce düştüğü şike çukurunda debelenip başkan ve antrenörünün inandırıcılığı yerlerde sürünürken, diğer rakibimiz tarihinde olmadığı kadar maddi sorunlar yaşayıp buradan Sine-i Çarşı’ya dönerek çıkış ararken bu anlamsız kavga niye?

Geçen sene bir kez daha alnımızın akı ile Kadıköy’de efsanevi bir şekilde şampiyon olup Fener’i tarihe bir kez daha bu kadro – bu oluşum gömmedi mi?

Bu sene Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalmak için önünde sadece Schalke engeli kalan biz değil miyiz?

Kaka değil Sneijder olmuşmuş, olacakmış..Maaşlı bir profesyonelmiş..Çok sağolun, inanın bilmiyorduk siz hatırlatmasa idiniz..

Terim Terim’dir, Aysal da Aysal….

Aslolan Galatasaray’ın başarısı için birbirleri ile uyumlu çalışmalarıdır..
Nokta..

Biri 40 yıldır, bir diğeri de 60 kusur yıldır hayatı sarı-kırmızı yaşayan ve kulüpteki en kritik 2 mevkiiye sahip aklı selim insanlar olarak yapmaları gereken "suni kavgayı" bırakıp birbirlerine değil yanlarındaki "Aykut-Aziz", "Orman-Aybaba" ikililerine tekrar konsantre olup özlerine işlerine dönmeleridir.

Saha içine döneceğim hemen zira esas konuşmamız gereken konular orada sevgili okurlar..

Yediğimiz ikinci gole bakıyorum; solu savunan Riera ve Emre’nin defansif müdahale yetersizlikleri..İlk gole bakıyorum, Dany’nin gerekli müdahaleyi yapamaması ve İbricic’in elini kolunu sallaya sallaya topu yan filelere bırakırvermesi..Dany veya Semih’e bir şey olsa oyuna "top toplayıcı çocuksavar Gökhan" girecek..12 maçı için alınan 35’lik Cris yılbaşının geçmesi ile bari "36" diye adlandırılmasın diye gönderilmiş, yeni "35" lik Ufjalusi’ye göbek bağlanmış ama O da çoğu kendi yaşındaki oyuncunun ağır sakatlıktan dönmeye çalıştığı günlerde olduğu gibi tekrar sakatlanmış..Allah aşkına size bu hikaye tanıdık gelmiyor mu? 2 sezon önce aynı sorunu Kewell ile yaşamadı mı bu camia? Neden ders almıyoruz? Bugün bizim ihtiyacımız Dany ve Semih’i bile 2. Tercihe itecek bir stoperdir..Çok net..Ufjalusi  % 100 hazır olsa bile bu nitellikte bir stopere ihtiyacımız var sevgili okurlar..Sneijder’e değil..Hele hele toplam maliyeti 30 m EUR ve üzeri olacak bir transfere de yok ihtiyacımız..Bakınız Melo bu sene vücudunu anca toparlayabiliyor, kafasını da topladığında sezon kuvvetle muhtemel bitmiş olacak..Hamit’in de geçen sezonun es geçmesinin sonucu anca seneye "eski Hamit" olabileceği de aşikar..Terim’in tedrisatında "oynatılması planlanarak" alınan ama hiç varolamayan Sercan-Engin-Ceyhun ve benzeri oyuncularımızdan katkı alamamız ve alamayacak oluşumuz ise görünmeyen ama bizi içten içe kemiren bir sorun..Üstüne üstlük takımın gediklileri Sabri ve Hakan’ın üzerindeki vazgeçilmişlik de hem her ikisine hem de bize zarar veriyor.. 

Sahaya klasik 4-4-2 dizilimi ile çıktığımız deplasman maçlarında çift forvetimiz orta sahadan top bekliyorlar…Burak-Elmender-Umut üçlüsünden saha olan ikisi aynı hizada tökezlerken, geride ise Selçuk –Melo ikilisi de sahayı dikine etkin bir şekilde paylaşamıyorlar..Kenar oyuncularımızda formsuz, ne orta sahaya ne de forvete bindirme yapamıyorlar..Oyun kısırlaşıveriyor aylardır..Eğerhafta içi Sneijder transferi yapılırsa hoca forvetlerden birinden veya kanat oyuncularından birinden vazgeçerek sahaya yerleştirecek bizi..Simetrik dizilişten asimetrik olana dönüşümü yapabilirsek görev dağılımda sorumluluklar daha netleşecek ve oyuna bireysel anlamda daha çok katkı yapabilecek oyuncularımız..Peki ya Sneijder olmazsa ne yapmamız gerek? Bilhassa deplasman maçlarında tek sayıda forvet ile çıkmak..İster 1 ister 3..Ama 2 değil..3 olsun diyelim ki, Burak sağ açıpa yakın oynayacak..Elmander en ortada ve aynı zamanda orta üçlünün önünde..Geçen seneki gibi orta sahaya yardım etmek olacak ilk görevi..Umut solda, savruk ve yıpratıcı oyununu sergileyecek..Ortada Selçuk ardındaki Hamit-Melo veya Yekta’dan daha önde olacak ve gol kovalayacak..Emre, Engin, Aydın sevdasından vazgeçilecek..Bilhassa deplasman maçlarında Emre 18’e bile alınmayacak, Gökhan ile Florya’da kalacak..Zira dünkü Kasımpaşa maçındaki halini görünce kullanmayı sevmediğim "bu takımın topçusu değil" söylemini devamlı kullanmak zorunda kalacağım..Bir yarı üç forvetle oynananacak, sonrasında oyunun gidişatına ve skora göre forvet sayımız eksilecek ilerleyen dakikalarda..Veyahutta diyelim ki Burak tek forvet olarak maça başladı, Selçuk, Amrabat veya Aydın ile desteklenecek..Hatta ve hatta soldan Riera ile..Deplasmanlardaki Emre-Riera sol kanadının defansif anlamda ne kadar yetersiz olduğu kabul edilecek, Hakan sol beke hatta ve hatta kimi zaman Dany’nin yerine sol stopere çekilecek...Riera bu bal yapmayanlar ordusunda daha ileride oynamasi için teşvik edilecek.Bütün bunlar olurken de sezon balından beri ortadan ceza sahamıza elini kolunu sallayarak gelen rakip oyuncuları gerekirse Elmander, gerekirse Umut, gerekirse Selçuk kovalayacak ve rakip ortadan bize yaklaştığında stoperlerimiz geriye yaslanmayacak ve rakibi karşılayacaklar..3 sene sonraki kaptanımız Semih gerekirse lüzumsuz yere 2-3 penaltı yaptıracak, dert değil..Takımca bunları telafi edeceğiz..

Terim ve Aysal olsa da olmasa da Şampiyonlar Ligi kupasının 2-3 sene sonra Semih’in elinde kalkmasını istiyorlarsa önce hemen Kaşıbeyaz’da öncesinde basına kapalı sonrasında da açık yemek yiyerek camianın güveninin birlikte kazanmaları gerektiğini artık kabul etmelidirler..

Ölüleri, birbirleri ile bu kadar gerilmiş halleri bile rakiplerimizin fersah fersah ötesinde olan bu ikiliye "Aslolan Galatasaray’dır" başlığında verebileceğim tek tavsiye-rica budur..

Vişneye çalan koyu kırmızının yanındaki turuncudan izler taşıyan tok sarıyı gördüğünde kalbi  yüreği Cimbom aşkı ile çarpan herkese saygı  ve sevgilerimi sunuyorum..

Not : Ne tesadüftir ki, Galatasaray’lı Mehmet Ali Birand’ın cenazesine katılmak için yazımı kaleme aldığım kafenin önünden 30 dakika ara ile geçti Terim ile Aysal..Yazımı tamamladım, sadece yazıda kaleme aldığım birlik ve beraberliği görmek için 20 adım öteye yöneldim..Aysal’ı yöneticilerimiz ile otururken görmeme rağmen hoca ortalarda yok idi..Umarım cenaze öncesinde buluşmayan Sn. Başkanımız ve İmparator’umuz cenaze sonrasında buzları eritiverirler…

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
En çok okunan haberler