Yazarlardan Galatasaray değerlendirmesi!

Erman Toroğlu/Sabah: Giresunspor ile Galatasaray arasında sıklet farkı var. Biri ağır sıklet, biri hafif sıklet ama hafif sıklet olan Giresun, iyi organize olmuş bir takım. Güzel mücadele ediyorlar ve bir şablonları var, onu oynuyorlar. Galatasaray, rakibini küçük görmedi. Sahada kavga etmeyen, mücadele etmeyen futbolcuları yoktu. Yani futbol topunu ayaklarının burnuyla oynamadılar. Rakibe saygı gösterdiler ve haklı bir galibiyet aldılar. Sarı-kırmızılılarda kadro geniş, girenle çıkan fazla fark etmiyor ama Okan Buruk'un da hakkını verelim, bu kadroyu doğru kullanıyor. Forma adaletini de iyi yaptığı zaman sorun çıkmaz.

Uğur Meleke/Hürriyet: Süper Lig, gerçekten enteresan bir turnuva. Hiçbir zaman 5 büyük lig ayarında olmadı, hiçbir zaman da olmayacak. Ancak muadili gibi görünen ikinci kategori turnuvalara göre de daha fazla para harcadığı için global süperstarlara ev sahipliği yapabiliyor. Futbolun rehabilitasyon merkezi İstanbul’un son süperstarı İcardi’nin diğerlerinden önemli bir farkı var tabii: Arjantinli santrfor buraya sadece iyileşmek için gelmemiş, daha fazlasını istiyor. Hemen her maçta takımının en iyisi. En çok çalışan, kolektif oyuna en çok uyanlardan biri. Eğer Barış ve Kerem gibiler hafta içi evde Galatasaray maçlarının tekrarını izleseler ve özellikle İcardi’ye odaklansalar, pas tercihleri konusunda çok şey öğrenirler eminim. Arjantinli santrforun ismi dün belki tabelada yoktu, ama onun dışında her yerde vardı. Galatasaray’ın attığı her golün bir yerinde muhakkak var. Ve Galatasaray şampiyon olursa bu sezona adını vermeye doğru gidiyor adeta İcardi.

Ahmet Çakar/Sabah: G.Saray sanki sadece 3 puan kazanmıyor, psikolojik üstünlüğü de ele alıyor. Maçta çok kritik pozisyon vardı. Verilen penaltı bir ayağa basma nedeniyle olsa da top İcardi'den uzaklaşmış, Giresunlu oyuncunun önüne gelmiş, gayri kasti bir basma var. Penaltı değil diyemiyorum ama futbolun doğal mantığına ters bir penaltı. Ayrıca Galatasaray'ın attığı ilk gol öncesi İcardi'nin çıkışı 'ofsaytımsı'… Gülmeyin, çünkü yayıncı kuruluş bu çıkışı tam veremedi. Ayrıca Dubois'in attığı gol öncesi Giresunlu faul kullanırken tam arasında bir G.Saraylı var. Ayağını tam açamıyor, top kısa düşüyor ve ardından da topu G.Saraylı kapıp Dubois'e aktarıyor, o da golü yapıyor. Bu da önemli bir hata.

Levent Tüzemen/Fotomaç: "Galatasaray'ı galibiyete, Okan Buruk'u rekora götüren 3 önemli etken vardı; 1- Oyuncuların kazanma alışkanlığı.. 2- Galatasaray'ın takım halinde oynama pratiği.. 3- Dirençli ve mücadeleci bir oyun. Galatasaray belki çok iyi oynamadı, maçın kontrolünü hep elinde tuttu. Örneğin Kerem top kontrolünde hatalar yaptı ama hiç kaytarmadı ve iki golün de başlangıcında imzası vardı. Barış Alper ayağındaki topları kaptırdı ancak müthiş koştu, santrfor mevkiinde buluştuğu topları hep İcardi'ye indirdi. Mertens, etkisizdi yine de ilk golü takipçiliği sayesinde attı. Lucas, orta alanda enerji santrali gibi çalıştı. Boey ve Dubois kanatlardan etkili hücum etti. Galatasaray'da kaleci Muslera ile Emin Bayram hatasız oynadı. Oyunu geriden yöneten, akıllı atak başlatan ve mükemmel yer tutan Muslera'yı Galatasaray pamuklar içinde saklasın. "

Ömer Üründül/Sabah: "Giresunspor, kapasitesi sınırlı dar bir kadroya sahip. Bu tip bir kadroda ilk 11'in üç oyuncusu birden yoksa bu çok büyük bir handikap teşkil eder. Galatasaray dün gece deplasmanda farklı bir galibiyet aldı. Ama kimse zannetmesin ki Galatasaray iyi futbol oynadı. Bana göre tam tersi kötü bir futbol oynadı. Maçın geneline baktığımız zaman Giresun'un sonunu getiremediği, kaçırdığı çok ciddi pozisyonlar var. Galatasaray önce ilk yarıda rakip oyuncunun hediyesiyle bir penaltı kazandı. Şimdi okuyucularım diyecek ki "4 farkla kazanan takımı eleştiriyorsun..." Tabii ki madalyonun öbür yüzü var. Kazanan her zaman haklıdır hele hele ligde 10'da 10 yapmışsa ama ben bir türlü skor yazarı olamıyorum!"

Şansal Büyüka/Milliyet: Galatasaray, Süper Lig’de 9’da 9 yaptıktan sonra 10’un hikayesi için Giresun’a gitti... Galatasaray kalitesi ile, Giresunspor‘un sıradan ve yürekli kadrosunun kapışmasıydı bu... Maç başladı, gördük ki; bu ülkeye henüz kar yağmamış olsa bile, bu ateşe kar dayanmayacaktı... Penaltı kararında Arias‘ın Icardi‘nin ayağına bir basması var... Icardi‘nin havalanıp artistik yere inmesi insanları yanıltmış olabilir... Sonuçta bir ayağa basma var... Sert bastı, hafif bastı, ama bastı... Galatasaray doludizgin oynamasa da, sonuç olarak, puan olarak doludizgin gidiyor... Giresun karşısında süper maçlarından birini oynamasa bile, canını sıkmadan, kendini zora sokmadan, rahatça farka gidip 10’un hikayesini yazdı... Yürekten tebrikler...

İlker Yağcıoğlu/Takvim: Muhteşem bir galibiyet serisi yakalayan Galatasaray'ın birçok futbolsever artık takılma zamanının geldiğini düşünüyordu. İlk yarıda Sarı-Kırmızılılar alıştığımız futbolunu sergiledi. Pozisyonlar sonucu beklenen gol gelmese de Icardi'nin ayağına net şekilde basılmasıyla penaltı kararı çıktı. Arjantinli penaltıyı kötü kullandı. Ancak arkadaşı Mertens sayesinde şok çabuk atlatıldı. Icardi'nin durduğu maçta takım arkadaşlarının puan kaybetmeye niyeti yoktu. Sol bekte oynayan sağ bek Dubois'nın attığı gol bana Mariano'yu hatırlattı. Brezilyalı yıldız sağ bek de en kritik maçta Başakşehir'e nefis bir gol atmıştı... Galatasaray'da Muslera konsantrasyonu en yüksek sezonlarından birini yaşıyor. Uruguaylı kaleciye nazar değmesin harika oynuyor.

Serkan Korkmaz/Fotomaç: Belki çok sıkıcı bir ifade ama "kolay maç yok" değerli futbolseverler. Dün akşam 4-0 bitmiş bir maça rağmen bu gerçeği bir kez daha idrak ettik… Giresunspor iyi bir takım olduğunu ligin lideri karşısında da göstermeye başardı. Okan Buruk'un, Abdülkerim'in yokluğunda sol bekte Dubois'yı tercih etmesi ne kadar mantıklıysa Barış Alper'le başlayıp ısrar etmesi o denli tuhaftı. Galatasaray öyle ya da böyle kazanıyor. Ümraniye karşısında da kazanması kuvvetle muhtemel. İçerde oynanacak Trabzon maçında, Avcı'nın takımı deplasmanda kötü oynuyor olsa bile hayli zorlu geçecek. Rekordan rekora koşan Okan Buruk'u alkışlamaktan ellerim nasır tuttu. Fakat takımının ezberinde bir iki dokunuş yapmazsa tatsız bir kazaya uğrayabileceğini hesaba katmalı.

Osman Şenher/Milliyet: "Galatasaray iyi futbol oynar, kötü futbol oynar. Bunu tartışmamak lazım. Sarı-kırmızılıların kadrosunda o kadar büyük yıldızlar var ki iki tanesi sahneye çıksa zaten maçı kazanmalarına yetiyor. Icardi dün gece penaltıyı kaçırmasına rağmen iki golün pasını verdi. Rakip defansı resmen dövüyor. Galatasaray iyi futbol oynar, kötü futbol oynar. Bunu tartışmamak lazım. Sarı-kırmızılıların kadrosunda o kadar büyük yıldızlar var ki iki tanesi sahneye çıksa zaten maçı kazanmalarına yetiyor. Icardi dün gece penaltıyı kaçırmasına rağmen iki golün pasını verdi. Rakip defansı resmen dövüyor. Mertens devamlı geziyor, gol kokluyor. Ve rakibin en ufak dalgınlığında 18 içine girip Icardi gibi büyük yıldızın pasıyla bir anda karşı takımı skor olarak sıfırlıyor. Sağda Sacha Boey, solda Dubois bu çocukları Allah nazardan saklasın. Sanki otobanda turbo araba gibi gidip geliyorlar. Uzatma dakikalarında sonradan oyuna giren Yunus Akgün dördüncü golü attı. Yunus kendini toparlamış, avaz avaz ‘ben geliyorum’ diye bağırıyor. Muslera bu sezon müthiş bir form yakaladı. Tam kaptan! Ve Türkiye’deki en iyi kaleci konumunda. Dilerim böyle devam eder ve 40 yaşına kadar futbol oynar."

Nihat Kahveci: "İlk yarıda beklenenin altında oynarken Galatasaray, Arias'ın kafa vuruşu dışarı gitti, tek pozisyon verdi kalesinde. Icardi topun başına geldi, tüm futbolseverler Icardi atar dedi ama Onurcan çıkardı o penaltıyı. Tekrar kovaladı, Icardi işin içinde yine tabii ki. Mertens bu kez golünü atıyor öne geçiriyor Galatasaray'ı"

Necati Ateş: "Rakiplerinden Trabzonspor'da yara aldı. Eğer Ümraniye içeride, Trabzonspor içeride yenerse Galatasaray 12'de 12 yaparsa ve rakipleri de puan kaybederse şampiyonluk için çok farklı bir boyutu açabilir Galatasaray için."

Rıdvan Dilmen: Bu haftadan itibaren bütün oyuncuları ister istemez stres basar. Beşiktaşlı oyuncular şampiyon olacaklarına inandıklarını düşünmüyorum. Biz de 87-88 yılında sezona kötü başladık. Bir daha dikiş tutmadı. Tam tersi iyi başlayınca daha farklı oluyor.