Yazarlardan Galatasaray değerlendirmesi!
YAZARLARDAN DEĞERLENDİRME
Spor yazarları, Galatasaray'ın Olimpija'yı 3-0 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdi. İşte yazarların sözleri...
"BAKAMBU FARKI"
UĞUR MELEKE/HÜRRİYET: "İlk yarıda verilen iki pozisyon dışında maçın hakimi olan taraf G.Saray’dı. Olimpija Teknik Direktörü Henriques’i tebrik etmek gerek. Elindeki en kaliteli futbolcuları bir arada sahaya sürerek, geriden pasla çıkarak, hep öne oynama arzusu olan keyifli bir takım izletti sporseverlere. Bakambu belki fiziksel olarak henüz yüzde 100’de olmayabilir ama onun en uçtaki varlığı, etrafındakilerin de verimini artırdı. Dün Bakambu’nun en uçtaki canlılığı, arkasındaki Mertens’in de etkinliğini artırdı. Belçikalı on numara, ilk Zalgiris maçında oyuna sonradan girip hareketlilik kazandırmıştı. Zalgiris rövanşında süper bir vole golü attı. Dünse kendisi adına en iyi maçını oynadı, yine çok kritik bir sayı yaptı, bir asisti de VAR’a takıldı."
"OKAN BURUK DİKKAT ETMELİ"
ÖMER ÜRÜNDÜL/SABAH: Oyun öyle bir şekle döndü ki Galatasaray'ın her an ağları sarsacağı izlenimi vardı. Filelere giden 2 top, biri VAR olmak üzere ofsayt gerekçeleriyle iptal edildi. Galatasaray skor rahatlığıyla rehavete girince zaman zaman tehlikeli ataklarla karşılaştı ama son anlarda Halil, farkı 3'e taşıdı. Sonuçta istenilenden de daha iyi bir neticeyle Şampiyonlar Ligi'nde play-off yolu ardına kadar açılmış oldu. Berkan, her zamanki gibi orta sahadaki tek gerçek presçiydi. Bakambu, oyunda kaldığı sürece sürekli hareket halindeydi. Gole yakın bazı vuruşlar yaptı ama isabet kaydedemedi. Yeni transferin alışma dönemindeki en zor görev yeri santrfordur. Süre bulabilirse katkı verecektir. Okan Buruk'un en çok üstünde durması gereken, takım savunmasıyla ilgili sorunlar.
"ZALGIRIS GİBİ OTOBÜS ÇEKMEDİ"
LEVENT TÜZEMEN/SABAH: Ljubljana, Zalgiris gibi otobüs çekme anlayışıyla defans yapmayıp Galatasaray'ın üzerine gidince mücadele gücü yüksek bir maç izledik. Sloven ekibinin bu oyun anlayışı, G.Saray'ın daha etkili top kullanmasını sağlarken hücumlarda da zengin pozisyonlar yakalamasına neden oldu. Barış'ı bazen fazla eleştiriyorum ama çalışkanlığına ve inatçılığına alkış tutuyorum. Barış'ın belki top tekniği vasat, vuruş becerisi dengesiz olsa da rakiple mücadeleden asla kaçmıyor ve tüm gücünü koyuyor. Mertens gibi bir kalite, "Hocam beni oyundan al" demedikçe sahada kalmalıdır. Mertens, sadece oyun liderliği yapmıyor, arkadaşlarını yönetiyor, mükemmel bir çevre kontrolü yaparken hatalı pas kullanmıyor. Midtsjö eğer bu görevi yapamayacaksa Torreira'yı yedekleyecek bir oyuncuyu Galatasaray mutlaka almalı.
"FUTBOL KALİTESİ İYİLEŞECEK"
OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: Kolay değil daha takım hazır değil, çok önemli yıldızların oynamıyor, futbolcuların çoğu form tutmamış... Buna rağmen Ljubljana gibi iyi bir takımı çok rahat bir şekilde deplasmanda yenebiliyorsun. Tabii inanmak istemeyenler var ama Okan Buruk’un talebelerinin kondisyonu arttıkça takımın futbol kalitesi de iyileşecek. Bir önceki turdaki Zalgiris Vilnius kapanan, kontrataklarla gol bulmak isteyen bir takımdı ama onların da fizik gücü üst seviyedeydi. Ljubljana ise Zalgiris’ten çok daha iyi bir takım. Defans yapmıyor, kora kor mücadele ediyorlar. İlk yarıda Galatasaray’ı epey zorladılar ama Muslera yerinde kurtarışlarla takımına moral verdi. Okan Buruk Galatasaray’a takım oyunu oynatıyor. Bu sezon değişik bir çok futbolcu kullanacak, bunların bir tanesi de Kaan Ayhan. Yunus da forma şansı bulacak. Esas en önemlisi ve merakla beklediğim Kemer Demirbay’ın performansı olacak. Herhalde Torreira ile beraber orta sahası daha dinamik, daha enerjik ve gol yollarında daha çok pozisyona giren bir Galatasaray seyredeceğiz.
"TETE, ZAHA'YA FARK ATAR!"
SERKAN KORKMAZ/FOTOMAÇ: Hasta yakını olan bilir; doktorun "durumu stabil" demesi ile "durumu iyiye gidiyor" demesi arasında çok ciddi fark vardır. Bir haftada Galatasaray'ın temposunda da oyununda da hayli gelişme olmuş. Tete mi geliyor, Zaha hazır mı, Zaniolo gider mi, Rashica'ya 10 milyon euro versek mi falan derken Türk kanat forvetlerin de forma savaşında olduğu pek dillendirilmiyor. Sarı-kırmızılılar önlerindeki üç kulvardaki uzun maraton için gereğinden fazla sayıda ve oldukça nitelikli kanat forvetlerine sahip. Bu oyuncu havuzundan birkaç eksilme beklemek gibi Rashica ve Tete transferlerinden vazgeçmek de mümkün. Siz de duyuyor musunuz inceden o malum marşı: "...Die Meister Die Besten Les grandes equipes The champions!"