Yazarlardan Galatasaray değerlendirmesi!

UĞUR MELEKE/HÜRRİYET: "Galatasaray’ın neredeyse üçüncü vitese gerek duymadan kazandığı maçta manşette Kerem Aktürkoğlu-Mauro İcardi penaltısı vardı haliyle. Sistemin herkesi tek tipleştirdiği, sürüye uymayanı lanetlediği, Martı Jonathan Livingston’lara yaşam hakkı tanımadığı bir çağda, farklı bir şey denedikleri için teşekkür ederim Kerem-İcardi’ye. Bunu daha önce Olsen-Cruyff, Pires-Henry, Messi-Suarez gibi efsaneler denemişlerdi. Kerem-İcardi de bence 3-4 yıl daha birlikte oynarlarsa Süper Lig tarihine geçebilecek potansiyelde bir telepati yakaladılar zaten."

ERMAN TOROĞLU/SABAH: "Futbol ciddi bir iştir, laubaliliği kaldırmaz. Hele fizik gücün yoksa hiç olmaz. Şampiyonlar Ligi'nde Kopenhag, Galatasaray'dan çok daha fazla koşmuş. Yarım saat 10 kişi oynamasına rağmen. Eğer iyi takımsan, iyi futbolcuysan çok koştuğunda bu belli olur. İyi takımsın koşmayacaksın, karşındaki takımın gücü belli, teknik adamı bir gün önce ayrılmış ve sen onunla dalga geçmeye kalkıyorsun ve sonra da bu durumlara düşüyorsun. Böyle maçı alsan ne olur, almasan ne olur. Sayfalarca anlatsan ve yazsan, Buruk'un o halini anlatamazsın ancak görürsün. Çok sinirlendi ama bir şey yapamadı. Bu şunu gösteriyor, Galatasaray takımında bir otorite noksanlığı var. Galatasaray futbol oynamıyor, İstanbul'un da eti belli budu belli. Yine aynı terane olacak, milli maç arasında toparlanacaklar. Sonra devre arasında... Bu böyle sürüp gidecek."

LEVENT TÜZEMEN/SABAH: "Kerem ile İcardi'nin "Kerem sen at. Yok İcardi golü gel sen at" şeklindeki fantezileri sonucunda kaçan ikram penaltısı iki kankanın kalitelerine yakışmadı. Okan Buruk'un yüzünden düşen bin parçaydı ve bence öfkesini içine akıttı. Futbolda laubaliliğe yer yok. Ayrıca penaltıda yapılan fantezi rakip oyunculara da saygısızlık anlamına gelir.Kanatlardan yapılan ortalar bence İcardi'ye göre yapılmıyor. İcardi gol için yeterli beslenemiyor. Boş kaleye penaltıyı kötü bir vuruşla kaçıran İcardi'nin attığı gol ise vuruş kalitesinin belgesiydi."

OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: "Süper Lig’de ‘rakibim küçük takım, ben antrenmandaki gibi oynasam da üç puanı alırım’ düşüncesinde olursan canın çok yanar. Evet dün gece Galatasaray’ın iki topu direkten döndü, kaçan penaltısı var. Çok rahat kazanabileceği maçta sıkıntı çekti. Bunun da tek sebebi, rakibi küçümsediler. Yıldızlar topluluğu dediğimiz bu sarı-kırmızılı takım bir tane final pası yapamadı. Tete çok etkisizdi. Orta sahada Kerem Demirbay’ın bir topu direkten dönmesine rağmen o da maça ağırlığını koyamadı. Angelino neredeyse yürüyerek maçı tamamladı. Böyle olmaz. Samimi söylüyorum; ummadığın anda bir takım canını yakabilir. Sadece Sacha Boey’in olağanüstü gayretiyle bir maç kazanır, iki maç kazanırsın, üçüncüde taraftarını üzersin. Lig fikstürü sıkıştı. Cim Bom üç günde bir maça çıkıyor. Bir de Şampiyonlar Ligi’nde çok zor takımlarla mücadele ediyor. İyi futbol, kötü futbol... Önemli olan üç puanı alıyor mu, alıyor. Söyleyecek bir şey yok. Nasıl İsmail Kartal çok başarılıysa, Okan Buruk da çok başarılı. Hem de takımı Avrupa’nın bir numaralı kupasında devlerle karşılaşıyor"

SERKAN KORKMAZ/FOTOMAÇ: "Galatasaray'ın zorlu sezonlardaki en önemli motivasyonu olan sözcük, Ali Sami Yen Kapalı tribününün unutulmaz bir pankartıyla doğdu; "KONSANTRASYON!" Dünkü maçta bunun yanında iki taneye daha ihtiyaç vardı; "Rakibe saygı" ve "Ciddiyet"... Sadece ilk yarının sonunda Kerem - İcardi ikilisinin denediği(!) penaltı nedeniyle böyle konuşmuyorum. Aynı ikili, takip eden pozisyonda skoru 1-0'a getirmese bugün neler konuşulacaktı kim bilir? Cimbom'un, topla oynamada ezici üstünlük kurduğu rakibine verdiği çok ciddi pozisyonlardan biri gol olsa bir çuval incir berbat olacaktı. Bu koşulda buna sebebiyet vermiş olacak Kerem ve İcardi'nin, üç puanı getirmiş olmaları pek çok şeyi halı altına süpürecek kuşkusuz. Keşke biri maçtan önce G.Saray'a "beyaz forma giymeyin" deseymiş. Forma maç bittiğinde İrlanda milli takım forması gibiydi."

İLKER YAĞCIOĞLU: "31. dakika oynanırken İstanbulspor'un isabetli pas sayısı 28'di. Dakikada 1 bile değil. Sen sadece koşmaya çıkmışsın sahaya. İkinci yarıda kontra falan yakaladılar ama genel olarak durum böyleydi. Galatasaray'da işin savunma tarafındaki oyuncuları nasıl değerlendiririz bilmiyorum, oyuncu performansıyla ilgili savunmacıların değerlendirmesi yanıltıcı olabilir."

MEHMET ÖZDİLEK: "İstanbulspor'un maçı kendi yarı sahasında kabul ederek kazanma şansı yoktu zaten. Icardi, Tete, Mertens, Kerem gibi oyuncular var ama oyunun geneline baktığınız zaman temposu olmayan, mücadele gücü yüksek olmayan ve ligin standardının altında olan bir maç oldu. Galatasaray tempoyu da yükseltmeden kazandı"

TUGAY KERİMOĞLU: "Kadro kurarken önceki maçlara bakınca solda Kerem tercihi çıkacak önümüze mecburen. Zaha formunda değil. Rakip sahada oynuyorsunuz tamam ama çabuk oynayıp üçgenleri kurduktan sonra farkı yaratmanız lazım. Oyun Galatasaray adına bu şekilde geliştiğinde isimler kadrolar değişebilir ama oyun anlayışınız rakip yarı sahaya yerleşmekse topu çabuklaştırmazsanız istediğinizi alamazsınız."

RIDVAN DİLMEN: "Konseri var sanatçının 50 kişi var önünde. Nasıl yapacak konseri? İki takımı araya sıkıştırmışlar ve oynadılar geçtiler. Galatasaray mucize olmazsa yenilmez zaten İstanbulspor'a. İstanbulspor da 3 gün oynasak yenemeyiz zaten diyor. Ligimiz artık sezonun ilk haftasında kadroları gördüğümde dedim ki, tarihin en uçurumlu sezonu olacak. Üst ile alt arasında 15-20 puan olur bu sezon. Keyif almamamızın sebebi de aradaki uçurum zaten"

ALİ GÜLTİKEN/SABAH: "İstanbulspor karşılaşması Galatasaray'ın açık ara favori olduğu, skor olarak sürpriz beklenmeyen bir müsabakaydı. Beklendiği gibi oyun da izleyenleri yanıltmadı. Galatasaray; müsabakanın ilk dakikasından son dakikasına kadar oyuna hükmetti, skoru da yakaladı, maçın trafiğini de istediği ölçüde yönetti. Galatasaray bunun üstesinden gelebilmek için belirli ölçülerde kendisini zorladı ama "Gerçek oyun temposuna ulaştı mı?" diye baktığımızda buna "Evet" diyemiyoruz. "Bu maç için yeterli olan ölçüde oynadı" dersek daha yerinde olur. Bu tür atmosferlerde futbol seyircisi beklediği heyecanı bulamayabilir ama İcardi ve Kerem ikilisi, yaptıkları penaltı organizasyonu ile bu maça büyük renk getirdiler."