Göçek, Göçek, bu iş böyle gitmeyecek
Rijkaard’ın en önemli yanlışı Sabri’nin olmadığı maça Keita’sız başlamaktı..
Webaslan.com

Rakip İBB, 8 eksiğini avantaja dönüştürmek için 4-6-0/4-5-1 arasi bir taktikle yayıldı sahaya ve bilhassa orta sahada kalabalıklaşarak bolca yan topla oyunu soğutmaya çalıştılar maç boyunca. Kadroları o kadar eksik olduğu ve Taner Gülleri, İbrahim Akın ve Herve Tum’dan hiçbiri sahada olmadığı için defansın arasına top atmayı bile denemediler zira o topu alıp skor üretebilecek bir oyuncuları bile yoktu sahada. Ancak saçma sapan bir duran top organizasyonundan karambol golü idi üretebilecekleri...
Hakem Hüseyin Göçek’in icat ettiği Amerikan Futboluvari bir tarzla uzatma dakikalarında her düdükte top kalemize daha yakınlaştı ve sonunda gol oldu.. M.Sarp’ın kendine yakışan efendiliği ile dile getirdiği gibi yine “birileri konuştu diye” “eyyam ASY’de kol gezdi”.. Ülkedeki hemen hemen her organı son yollarda esir almış olan “kendi başarısızlığını asimetrik psikolojik baskı” ile başkasının üzerine itme dürtüsü bir kez daha istediğini elde etti... Yaklaşık son 10 haftadır 4. kez elimize gelen “yarım-sıfır yensek lideriz” fırsatı da bir kez daha olumlu nihayetlenemeden rafa kalktı...
Oysa çok masumane bir şekilde bir yönetici/antrenör çıkıp maçtan önce oyuncularımız kulağına şu sihirli kelimeleri fısıldasaydı ya: “Haftaya Antalya ile maçımız Cuma.. Aynı Manisa-Bursa maçlarında olduğu gibi...6 günde kimse oynamadan 2 maç yapacağız ve herhangi birinden alacağımız 3 puan bizi lider yapacak... Önemli olan bu haftayı, haftaları lider geçmek değil, ligi şampiyon bitirmek.. rahat olun deseydi.” Maçın hakemi gençlik yollarında kendine kokartını takan şehrin önde kuluplerinde lisanslı spor yapmış (basketbol), aynı şehrin güzide üniversitelerinden birinde oldukça geçerli bir meslek edinmiş (Yıldız İnşaat), jöleyle saçlarını dikleştirip “aydın” bir görünüm elde etmiş “genç” bir arkadaşımız. Ama yan meslek olarak kabul ettiği “hakemlik” konusunda hayatın diğer alanlarında gösterdiği başarıyı tekrarladığını söylemek hayalcilik olur. Zira maçı değil “skoru” idare etti dünkü karşılaşmada. Düdük çaldığı hemen hemen her pozisyonda tepkime süresi “1.0-1.5 saniye” gibi hiç de azımsanmayacak ve insanın aklına “hakem yine çalmadan düşündü” dedirten türdendi. Bizim lehimize veya aleyhimize olsun orta sahadaki mücadelelerde “yere düşen rakip oyuncunun reaksiyonuna” göre kararlarına yön verdi ve hakemin bundan etkilendiğini farkeden İBB’li oyuncular bunu kendi adlarına avantaja çevirdiler”...
Durum 1-0 iken arkadan itilen Servet’in elle oynadığı pozisyonu örnek olarak alalım. O pozisyonda stoperimiz Servet’i arkadan itti rakip oyuncu, ne onu çalabildi ne de Servet’in elle oynamasını. Türk futbolu böyle gördüğünü değil aklındakini çalan, skora göre maç yönetmeye çalışıp yüzüne gözüne bulaştıran hakemlerle daha çok geriye gider..
Yazımı son bir tespitle tamamlamak istiyorum. Maçın 90+4. dakikasında 0-0 girip orta sahada duran topu biz kullansak oyunu öyle yıkamazdık rakip sahaya. Güç hem oyunu ileri yıkmak hemde rakibin seni yaslamasına engel olmakta yatıyor. Hakemin hatalı düdüklerini bir kenara bırakınca –üzülerek- Galatasarayımızın bu sene “o kadar güçlü olmadığını” görüyoruz haftalardır...
Saygı ve sevgilerimle,
Ant İpek
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Diğer Haberler
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL

İngiltere'de manşet Vitor Pereira: 53 yıl sonra ilk!

Hull City evinde Coventry'ye geçit vermedi!

Napoli'den zirve yolunda net galibiyet!

Luka Modric, Swansea City'ye ortak oldu

Tarihi transfer hazırlığı: Vinicius - Haaland!

Dünya devleri onun peşinde: Hugo Ekitike!

Mac Allister Real Madrid'in radarında!

Ruben Amorim: "Eleştiriler umurumda değil"

Milan'da 6 yıldız futbolcunun geleceği belirsiz!

Ruben Amorim'den kaleci yanıtı!
