Geçtiğimiz hafta başında sansasyonel bir şekilde gerçekleşen Gökhan Zan'ın transferinin analizi ile başlayalım yazımıza;

Bir ay önce yapılan Mustafa Sarp transferinde olduğu gibi takımımız bonservisi elinde ve Türkiye Ligi standartlarının üzerinde performans gösteren bir oyuncuyu daha renklerimize kattı. Yönetim Mustafa transferini M.Topal'ın yüksek bir bonservis bedeli ile gidişinin önünü açmak ve önümüzdeki sezon Linderoth ayrılırsa yerine daha genç ve Türk birisi bulunsun mantığı ile gerçekleştirmiş idi. G.Zan transferi de buna benzer bir mantıkla Servet'in gidişinin önünü açmak ve E.Aşık ile önümüzdeki yıl yaşanması muhtemel vedalaşma sonrası hazır bir oyuncuyu bünyede bulundurmak amacı ile gerçekleştirildi. Matematiksel hesaba vurulduğunda Servet'i verip karşılığında 8 m EUR ve bedelsiz G.Zan'ı almak büyük bir başarı..

Çoğu yorumcu ve köşe yazarı G.Zan'ın milli oyuncu olduğunun altını çizerek Galatasarayımızın çok ama çok akıllıca bir transfer yaptığını belirtiyor. Milli Takım Antrenörü olsam son 2 senede gösterdiği performansla  G.Zan'ı 3 kere bile Milli Takım'a çağıracağımı inanın düşünmezdim ama gelin görün ki elimizdeki stoperleri sıraladığımızda (Servet'in ayrılacağını varsayarak) 2 Emre'nin arkasında bugün itibariyle 3. sırada yer alır Gökhan..Takımımızda giyeceği forma "5" ve sadece bu bile (yedek bile olsa)  bir stopere ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösteriyor; takımda "5" ve "4" numaralı formalar bu transfer öncesinde sahipsizdiler..Yani sezonun tümünde oynabilecek kadar devamlılığa sahip bir stopere zaten ihtiyacımız var idi.. Şimdi yönetimden beklentimiz "4" numara için de tecrübeli ama 31 yaşını aşmamış, kendi milli takımında da yıllardır oynayan uluslararası bir üne sahip bir oyuncu ile doldurması..

Söz stoper mevkiinden açılmışken 2 sene önceki PAF takımımızın kaptanı Anıl Karaer'den bahsetmek istiyorum.. Bilhassa hava toplarına olan hakimiyeti ve ileri çıkışlarında sıklıkla gol bulan uzun boylu bir stoper olan Anıl'ı bonservisi ile Adanaspor'a verdik. A takım kadrosunda resmi 1 dakika bile oynayamadan takımdan gönderilen Anıl'a haksızlık yapıldığını düşünüyorum.. Daha önce de yazdım; bu mevkii de '91 doğumlu Semih ve '90 doğumlu Murat'ta olmasına rağmen Anıl'ın da takımda tutulması, veyahutta Beylerbeyi veya başka bir takıma kiralanması 21-22 yaşına kadar rotasyona sokulmaya çalışılması daha akıllıca olurdu. Size sevdiğim bir anekdotu anlatayım; genç Uğur'a 2 sene önce sorulduğunda "Kayserispor'a gitmek elbetteki beni ve oyunumu çok geliştirdi ama aslında gitmek istemezdim.. Çünkü aralıksız olarak Bülent Abi gibi Galatasaray'ın formasını giymek ve O'nun rekorunu kırmak istiyordum" demişti.

Bunu söylediğinde 20 yaşında bir genç olan Uğur'un takıma bağlılığını ve O'nu, Arda'yı örnek olan diğer PAF oyuncularının bu konudaki motivasyonlarını düşünün.. Genç oyuncu yetiştirmek ve bu değerleri Türk futboluna armağan etme konusunda açık ara birinci olan kulübümüzden beklentimiz bu konuda rakipleri ile olan farkı daha da açması.

Antrenörümüz Rijkaard verdiği demeçlerde sürpriz olmayacak bir şekilde yeni sezonda oyun sistemimizin  4-3-3  olacağını açıkladı.. İlerideki 3'lünün Kewell-Arda-Baros üzerine kurulacağı orta 3'lü için ise Linderoth-Mustafa-M.Topal- Barış-Ayhan ve Sabri'nin akla ilk gelecek isimler olduğunun altını çizelim..Bu 6'lıyı bir arada değerlendirdiğimizde Baros'un yokluğunda Nonda'nın yapamadığını yapıp tek forvetlik görevini layıkıyla yerine getirecek bir santrafora ihtiyaç duymaktayız. Geçtiğimiz sezon imza attıktan sonra inanılmaz bir form düşüklüğü yaşayan ve yanında bir forvet ile 2'li oynadığında çok daha verimli olan Nonda'nın bu yeni sistemde kendine yer bulması zor.. O sebepten öncelik bu mevkii de..

Rijkaard, sağ içe de bir oyuncu baktığımızı açıkladı; Sabri çizgide ve arkasında birisi olduğunda daha başarılı bir görüntü çizdiğinden dolayı şu anki kadroda sağ iç oynaması en kuvvetle muhtemel oyuncumuz Linderoth, O'nun durumu da son 2 senedir sakatlıklarla bağlantılı olduğu için kurt hocamız ilk olarak burayı güçlendirmeyi düşünüyor sanırım.

Bir sonraki yazımda yenilenen Galatasaray'ı sahada izlemiş olma ümidiyle esen kalın sevgili okurlar.. Servet'in durumunun bu arada netleşeceğini düşünüyorum ve  bir sonraki yazımda defans ve kale kurgusunu ele alacağım..

Saygı ve sevgilerimle,

Ant İpek

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın