Gol ve golcü sıkıntısı
Ligin sıradan takımları bu yıl defansta fizik gücü ve kademe zenginliği ile futbolda fazla yorulmadan haraketliliğe dayalı kavgacı defans özelliği kazandılar. Anadolu takımlarının çoğunluğu blok halinde bu savaşçılıkla lider takımları dar alanda boğup puan almaya başladılar. Üstelik kapanarak puan alma şekli o kadar gelişti ki Malatya gibi sondaki takımlar bile toparlanarak ateş hattından kısa sürede uzaklaştılar.
Dipteki takımlar bu "Haraketli defans" devrimini yaparken üstteki takımlar teknik oyuncu erozyonuna uğradı. Galatasaray'da Hagi, Emre, Okan, Popescu gitti, K.Hakan, Ergün, Hasan hatta Arif gibi futbolcular da bu yeni kavgacı defans anlayışı ile üstüste sakatlanmaya başladı. Aynı erozyon Beşiktaş'ı da çarptı. Nihat İspanya'ya gitti. İlhan ve Ahmet üst üste sakatlandı. Fenerbahçe'de de Revivo, Ogün, Rapaiç yeni defans anlayışının kurbanı oldular. İşte yeni defans faturası bu ortamı getirdi. Galatasaray buna karşılık 5-6 santrafor denedi. Hiçbiri bireysel futbolda teke tekte adam geçemedi. Sadece Arif bunların dışında kaldı. Ama birbirine asist yapmada o da başarısız kaldı. Ümit ise sahada devamlılık açısından hiç de iyi gözükmedi.
Gol atmak modern futbolda bireye dayalı veya kollektif oyunla bütünleşen oyun zekasının ürünüdür. Bireye dayalı futbolda geçen sene Galatasaray'da Jardel gibi sade kendisine çalışılınca ürün veren bir oyuncu vardı. Nitekim gol kralı oldu ama Galatasaray şampiyon olamadı. Ama bireye dayalı futbolun örnek adamıydı. Kollektif yoruma gelince; orada en iyi tarifi antrenör Cruyff yapıyor: "Benim için en kıymetli gol, son topa benim oyuncumun kale çizgisi üzerinde vurduğu toptur."
İdeal kollektif gol böyle atılır. Ancak bu iki yorumunda arkasındaki zenginlik, oyun zekasının ürünüdür. Bu oyun zekası örnekleri için ya Hagi gibi subjektif becerisi üstün adam olacaksın, ya da kollektif oyunda yardımlaşmanın kıymetini bilen, arkadaşının becerisine göre top atan özellikli adam olacaksın. Maalesef Galatasaray bu yıl ayrıca bir başka erozyona daha uğradı. O da geçen sene her iki kanattan da rakip defansı yırtarak daima oyunu yayan bir özelliğe sahiptiler. Özellikle sol kanatta Hakan, Hasan ve Ergün üçlüsü dünyanın en iyi takımlarını çözecek top becerisi ve pas ustalığına sahipti. Ama bu yıl Hakan'a ceza verilmekle bu kanat çöktü. Ayrıca Hasan da orta alana yardım mecburiyetinde kalarak diri olduğu sol kanatta parçalama görevini eskisi gibi gerçekleştiremiyor. Bununla birlikte bu yıl Galatasaray forvetinde teke tekte adam geçen kimse de olmayınca artık vasat kalitedeki oyuncuların yapacağı özellikler de silindi.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın