Günahıyla sevabıyla Şenol Güneş
Şenol Güneş, Avrupa'da ses getirmeyi hedeflerken, Dünya'ya Türk futbol gerçeğini gösterdiklerini ifade etti. Teknik patron şöyle konuştu: ‘‘Dünya Kupası'nda 8 otel değiştirdik, 9 seyahat yaptık. Dolayısıyla en fazla yorulan takım biz olduk. Biz bu sıkıntılarımızı değil, sevinçlerimizi paylaşmak istiyoruz, ama yaptıklarımızı da anlatmak istiyoruz. Hatalarda dersler aldık.’’
Teknik patron, ‘‘Kısa sürede büyük işler yaptık’’ dedi. Başarının sadece takımdaki 23 futbolcuya mal edilmemesi gerektiğini de vurgulayan Güneş, şöyle devam etti: ‘‘Rekabeti ön plana çıkardık ve başarıyı hedefledik. Bazı arkadaşlar Dünya Kupası'nda şans alamadılar. Ancak bu bir rekabettir, bir hizmet yarışıdır, önemli olan Türkiye‘nin başarısıdır. Asla kişilerin değil, kurumların ve ülkemizin peşinden gitmeliyiz.’’
Hayatında yeni bir sayfa açtığını ifade eden Güneş, ‘‘Daha önce yeni sayfa açmıştım. Ancak kirlendi. Ama devamlı silen bir öğrenci olmak istemiyorum. Bu silgi tükenmesin. Ben kişilik olarak ne yaptığımı biliyorum. Biz kahraman değiliz, görevliyiz. Dünya üçüncülüğü geride kaldı. Geleceğe bakmalıyız‘‘ diye konuştu.
17. Dünya Kupası finallerinde teknik olarak takımda çok fazla yenilik yaptıklarına, ancak kimsenin bundan bahsetmediğine dikkat çeken başarılı teknik adam, şöyle devam etti: ‘‘Biz hiçbir takımı büyük görmedik. Saha içinde ne yaptığımızla ilgili olarak da hiç konuşulmadı. Sahada öyle yenilikler vardı ki, bunu bazen oyuncu bile fark etmedi. Kompleksten kurtulalım. Türkiye'nin bir talihsizliği var. Birilerini kahraman yapıp, birilerini hain ilan ediyoruz. Sorun yaratan değil, sorunları çözen insanlar olmalıyız.’'
Milli Takımlar Teknik Direktörü, şunları kaydetti: ‘‘Türkiye'yi gündüz sokağa döktük. Daha önce bunları gece yaşıyorduk. Güneşin aydınlığında gerçekleri çok daha iyi gördük. Bu ilahi adalettir. Kim iyi niyetli, kim değil, bunu çok iyi gördük. Düşünce kalıplarını değiştirdik. Kupada iyi bir tanıtım yaptığımıza inanıyorum.’’
Elde edilen başarıları bir bütün olarak değerlendirdiklerini ve ‘‘biz‘‘ kelimesini kullanmak istediklerini anlatan Güneş, şunları söyledi: ‘‘Bu takım bizim takımımız. Ben sadece işleyişten sorumluyum. Biz başardık. Asıl önemli olan neye sahip olduğumuz değil, sahip olduklarımızı kiminle paylaştığımızdır. Umarım sporda sahip olduğumuz bu bütünlüğü ekonomik ve sosyal hayatta da gösteririz. Aksi takdirde mutluluğumuz huzursuzluğa dönüşebilir.
Güneş, Dünya Kupası'nda kendisi ve milli takıma yapılan eleştiriler için, ‘‘Biz çalmıyoruz, ülkemize döviz kazandırıyoruz. Çalanlarla uğraşsınlar. Ülkemize döviz kazandırıyoruz. Bizi dinlemeyenler, izlemeyenler, farklı şeyler söyledi. Bizi bütün dünya anladı, ama bazıları anlayamadı’’'dedi.
Güneş, artık Türkiye'de Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde güzellikler görmek istediklerini vurgulayarak, ‘‘Artık taş, sopa olmamalı. Küfür edene müdahale edilmeli ve bu maçlarda güzellikler görmeliyiz. Kore maçından sonra neler olabiliceğini herkese gösterdik‘‘ dedi.
Teknik patron şöyle konuştu: ‘‘Siyasi konularda konuşmayı sevmem. Ancak şu var ki, kötü yönetiliyoruz ve bir karmaşa var. Ancak çalışmayı ilke edinirsek, sorumluluk taşırsak, neden düzlüğe çıkmayalım. Güney Kore ve Japonya yapmışsa biz neden yapmayalım. Türk insanına zaman ve imkan verildikten sonra yapamayacağı şey yoktur.’’
Maçlar sonrası yapılan zam konusunda teknik patron şunları söyledi: ‘‘İster siyasette, ister ekonomide, isterse başka bir alanda fırsatçılık yapılıyorsa bunu asla sevmem. Bu ülkede yıllardır zam yapıldığı halde mesafe alamadık. Çözüm insanları değiştirmek değil, düşünceyi değiştirmekten geçiyor.’’
Üçüncülük kazanılıp, kaybedilebilir, ama halkın sevgisini kazanmak kolay olmuyor. Havaalanında fakir de gördüm, zengin de. Başı kapalı da, mini etekli de... İşte Türkiye‘nin buna ihtiyacı var. Halkımızla bütünleşerek, mutluluk ve gurur duyduk. Umuyorum bu birliktelik, ekonomik ve sosyal alanlarda da ortaya çıkar ve ülke insanının beklediği güzel günler gelir. Yıllarca ekolümüz olsun dedik ve oluşturmaya da başladığımıza inanıyorum. Milli takımımız artık kazanmayı düşünen, kendi sahasına haps olmayan ve ezilmeyen bir ekip oldu. Bu benim değil herkesin ortaya koyduğu bir anlayıştır. Türk Milli Takımı, düşünce ve beceri olarak, oyun disiplini olarak hep yaratıcılığı sahaya yansıtan bir ekip. Bu da bizi başarıya ulaştıran bir tarz oldu.''
Hakan, özellikle orta sahada ileriye dönük oynayan futbolcuların gol pozisyonuna girmesini sağlayan bir oyuncumuz. Ayrıca rakip savunmanın önlem almak zorunda olduğu bir futbolcu. İlhan ile Hakan, Güney Kore maçında başarılı oldular. Olamayabilirlerdi de. Belki İlhan kötü oynayıp, şu anki konumunda olmayabilirdi. Her maçın kendi havası vardır ve öyle değerlendirilir.
Biz Brezilya maçında savunma anlayışıyla oynayıp, boşluklar bulup gol atmak istedik. Yıldıray hücumda iyi ama savunmada aksıyordu. Savunmayı 4'lü yapıp, orta sahayı güçlendirdim ve Yıldıray'ı çıkardım. Sonra herkes suçlu aradı ve o suçlu da Şenol Güneş oldu.
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın