"Hedefimiz 10 yılda 7 şampiyonluk!" Başkan Canaydın'dan umut dolu sözler...

23 Mart 2003 günü görevdeki ilk yılını tamamlayan Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, önceki gece katıldığı bir programda bir seneyi değerlendirdi. Stat başta olmak üzere eleştiri aldıkları konularda açık yüreklilikle konuşan Sarı - Kırmızılı ekibin patronu, planladıkları hedeflere ne kadar ulaştıklarını, neler yapmak istediklerini, hangi projeleri gerçekleştirebildiklerini tek tek açıkladı. Sarı kırmızılıların başkanı, "Hedefimiz 10 yılda 7 şampiyonluk. Ben kimseye 3 yıldız alacağım demedim. Sadece Taffarel, Popescu ve Hagi gibi yıldızlara ihtiyacımız olduğunu belirttim. Böyle yıldızları hemen alacağımı taahhüt etmedim" dedi.

“Yurtdışında Galatasaray’ı en iyi şekilde temsil ediyoruz. Bu iş rant işi. Galatasaray’ın yurtdışında oynadığı bir maça 10 bin, 20 bin kişi geliyor" diyen Canaydın, "Ama Beşiktaş’ın Lazio ile Roma’da oynadığı maçı gördük. Rakibimiz alınmasın ama tribünler boştu." Son olarak muhaliflere sert mesaj gönderen Canaydın, “Önümüzdeki seçimlerde yönetime talip olmak isteyenler varsa, buyursun gelsin. Demokratik bir kulübüz, kimseye engel olmayız" ifadelerini kullandı.

Kulübün toplam 94 milyon dolar borcu olduğunu ifade eden Canaydın sözlerine şu şekilde devam etti: "Arama Konferansı'nda Anayasamız ortaya çıktı. Anayasası olan tek kulübüz. Hedefimiz 150 milyon dolarlık bir bütçe yaratmak. Anayasa maddelerimiz ise 1-Sportif başarı 2-İdari ve mali disiplin 3-Stat projesi. Sözümüz söz. Söylenenler yapılacak.

Borçlarımızı uzun ve ödenebilir vadeye yaydık. Florya'ya 9 ay kapanıp, kafasını dışarı çıkartmadığımı söylediler. Evet kafam 9 ay Florya'dan çıkmadı. Günlük polemiklerle zaman kaybetmeyeceğiz. En büyük isteğim rakiplerimizin bizi yakalaması. Amacımız Kıtalararası Şampiyonluk. Mondragon büyük bir transfer ama az daha bizden kopuyordu.

Ödediğimiz borçlar boşa harcanmış paralar değil. Önceki dönemlerde bu paralarla büyük başarılara imza atıldı. Bu zamana kadar tek mali problemi Felipe'nin transferinde yaşadık. Bu sorunu da önümüzdeki ay mahkemede çözeceğiz. Christian'da ise kiralık bedeli olarak yarı paramızı aldık. Lukunku'yu araya adam sokarak aldık. A.Wien elimizden alıyordu."

AIG'nin gelirleri artırmasını beklediklerini ancak şu ana kadar AIG'ten bir fayda göremediklerini vurgulayan Özhan Canaydın, son 6 ayda 100 bin forma sattıklarını, Barcelona'nın uyguladığı 1 milyon adet satılan altın ve gümüş kart sistemi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Canaydın, "Altyapıya önem veriyoruz. Fatih Terim'i de bunun için getirdik. Şu anda bile 4 tane genç hazır bekliyor. Bu gençler bu sezon forma giyecek düzeyde" şeklinde konuştu.

Amacımız bugün 94 milyon dolar borcumuzu ilk etapta 50 milyon dolara indirmek. Çünkü 50 milyon dolar çevrilebilecek bir borç" sözlerini sarfeden Canaydın konuşmasını şu sözlerle tamamladı "Arama konferansı ile 2012 yılına kadar olan programımızı belirledik. Beylerbeyi kulübünün yüzde 70'ini aldık, geri kalan hissesini de alacağız. Senegal'de de takım alacağız. Böyle pilot takımlarla genç futbolculara kendilerini gösterme imkanı vereceğiz."

Canaydın, birçok konuya açıklık getirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Rivaldo'yu almadık diye eleştirildik. Barcelona'da 4.5 milyon dolara oynayan Brezilyalı yıldız, antrenörü istemeyince Milan'a gitti ve şimdi 1 yıllığına 3.5 milyon dolar alıyor. Böyle bir futbolcuyu 500 bin dolarlık oyuncularla bir arada uyum içinde nasıl kullanabilirsiniz. Lukunku'dan son derece memnunum. Bize faydalı olacağına inanıyorum. Unutmayalım ki Hakan'ın da gol atamadığı dönemler olmuştu."

Taraftarlardan Fair-Play konusundan dolayı çok tepki gördüğünü belirten Canaydın şöyle devam etti: "Taraftara içim yandı. Asıl beni üzen taraftar tepkisi değil, bana destek sözü verenlerin yardımcı olmamalarıydı. Lucescu ile centilmence ayrıldık. Kendisini maddi ve manevi olarak ödüllendirdik. Beşiktaş'la görüşeceği zaman yönetimimizden izin aldı. Başkan Serdar Bilgili, Lucescu ile görüşmeden önce beni arayarak izin istedi, bu hareketini takdirle karşıladım. Avrupa'da bir yere gelmek için mali özerklik çok önemli. Bunu UEFA'da çok iyi biliyor. Büyük takımları özellikle destekliyor. Beşiktaş'ın, Lazio maçında 500 taraftarı vardı. Ama Galatasaray'ın maçlarına 10 bin kişi gidiyor. Farkımız bu."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın