* Neden emekli olmayı tercih etmedin? Bükreş’te bir çiftlik satın alıp ayaklarını uzatıp neden yatmadın?
- Denedim ama olmuyor. Futbol dışında kalamıyorum. Futbolu bıraktığım an hayatımın en kötü anıydı. Futbol benim hayatım, herşeyim. Ailemden bile ön planda. Bunu onlar da biliyor. Futbolu bıraktıktan sonraki dönem benim için çok zor geçti.
* Şu andaki futbolcuların bir çoğu ile birlikte oynadın. O zamanlar Fatih hoca bazen çok antrenman yaptırıyor diye söylenirdiniz. Şimdi roller değişti. O futbolculara sen antrenörlük yapıyorsun. Fazla yükleme olduğunda ne yapıyorsun? Kafanı mı çeviriyorsun?
- Hiç sormayın. Aynen dediğiniz gibi. Ama kafamı çevirmiyorum. Antrenmanın faydasını 27-28 yaşında anladım. Şimdi ise çok inanıyorum. Atletik ve taktik anlamda çok önemi var. Antrenman yaptırmayı seviyorum. Eğer durumdan hoşnut değillerse iyi çalışıyoruz demektir. Galiba durum da şu anda böyle. Ben idmanı hiç sevmezdim. Ama önemli olduğunu anladım.
* Sen gittin Galatasaray serbest atıştan gol atmayı unuttu. Şimdi Baliç için çok uğraşıyorsun. Ama olmuyor. Çıkıp sen mi atacaksın?
- Bu konuda artık benim unutulmam gerekir. Beni geçin. Bu takımda bu vuruşları yapacak oyuncular mevcut. Şu anda korner ve serbest atışlarda etkili değiliz. Çok az verim alıyoruz. Ama bu konuda çok sıkı çalışıyoruz.
* Şu ana kadar seni en çok kızdıran olay ne?
- En çok kızdığım olay yine Hagi’nin hatasıydı! Antep maçında galip gelmek için takımımı çok zorladım. Bu büyük bir hata oldu ve yenildik. O maçı tekrar tekrar izledim. Ve kendi kendime bir daha böyle bir hata yapmayacağım konusunda söz verdim.
* UEFA Kupası’ndan sonra futbolcularınız doymuşlukla suçlandı. Bu konuda onlara ne söyledin?
- Dün yaptıklarımız bugün için geçerli değil. Başarılar günlüktür. Başarı hep orada duruyor. Başarıya ulaşmak hep varolan engelleri aşmak lazım. Başarıyı elde ederken saygıyı da kazanırsınız. Onlara bunları söyledim. Onlar da hiç pes etmedi.
* Sezon başında, çaylak bir antrenör olarak başarılı olamayacağın düşüncesi vardı. Rahatsız oldun mu?
- Hayır. Bunları spekülasyon olarak gördüm. Kendime güveniyorum. Eğer ben mesleğime saygı gösterirsem bir gün gelecek bunun karşılığını alacağım. Ben talepleri fazla olan bir insanım. Sürekli kazanmak istiyorum. Henüz yolun başındayım. İnsanlar diğerlerini nasıl değerlendiriyorsa, bana da bu değerlendirmeyi yapmak için zaman vermesi lazım. Ben tünelin ucunda ışığı görüyorum. Bir insan işine inanırsa, başarı yüzde yüz gelir.
* Çok ters bir insansınız. Bu doğuştan mı, yoksa kendini mi zorluyorsun?
- Bunu kabul etmiyorum. Aksine çok sosyal bir insanım. Çok titiz ve disiplinliyim. Karşımdakilerin de aynı şekilde hissetmesini isterim. Kusurcuyumdur. Herşeyde kusur ararım. Anormal insanları sevmem. Herkesin profesyonel olmasını isterim.
* Klasik bir soru... 100. yıl baskısı var mı?
- Bu baskı değil. Artı bir motivasyon. Bu yıl herkes verebileceğinin iki mislini vermek zorunda. Her maç final. Hedef oralarda bir yerde duruyor. Bizim oraya ulaşmamız gerekir. Zor ve kolay yok. Bunu biz belirleriz. Çünkü burası Galatasaray.
* Eski tüfekler yüzünden çok eleştiriliyorsunuz? Ama onlara güveniyorsun. Bu konuda hiç endişeniz var mı?
- Hayır yok. Şaraptan iyi anlayan birisi yıllanmış şarabın tadını hemen farkeder. Biz de şarap gibiyiz. Onlara inandım. Daha çok şey verebileceklerini biliyorum. Onlar zaferin ne olduğunu biliyor. İyi olduklarını anladılar. O ruhu yeniden kazandılar. Bu ruhu hep sürdürmeliyiz. Ben bu takımın gücüne inanıyorum. Galatasaray’da bu güç sadece futbol takımında yok. Tüm camiada var. Bu güçle UEFA ve Süper Kupa’yı kazandık.
* Tomas ile Song’u, Popescu ve Bülent ile kıyaslar mısın?
- Hayır böyle bir kıyaslama yapamam. İnşallah bu takım da o takımın seviyesine gelecek. Tüm idealim bu. O çok büyük bir takımdı. Şimdi hem başarıyı hedefliyoruz, hem de geleceğin temellerini atmaya çalışıyoruz. Bu hedeften vazgeçmeyeceğiz.
* Derbi maçı var. Sizde koyu Beşiktaşlı oldunuz mu?
- Hayır beni ilgilendirmiyor. Ben yüzde 99 kendi takımımla ilgileniyorum. Kim ne yaparsa yapsın.
* Hakan’ın milli takıma alınmaması nasıl etkiledi?
- Hakan en büyük avantajım. 34 yaşına rağmen fizik kondisyonu en üst düzeyde. Benim için önemli olan onun Galatasaray’da olması. Milli takım polemiklerine girmek istemiyorum.
* Eski bir orta alan oyuncusu olarak Alex yorumun nedir? Sizce de kötü bir oyuncu mu?
- Alex çok akıllı. Ancak her oyuncunun zaafı vardır. Aslında iyi bir adaptasyon sağladı. Maçlarda pozisyon almasını çok iyi biliyor. Şimdilik ligde Fenerbahçe’ye çok yardımcı oluyor. Futbolu çok çabuk oynuyor. Fenerbahçe için artı bir güç, iyi bir transfer. Ancak Alex’i Şampiyonlar Ligi’nde de görmek lazım.
* Galatasaray sizin için ne anlam ifade ediyor?
- Çok büyük bir marka. Elbette diğer takımlara saygım var. Ancak en büyük isim Galatasaray’dır. Galatasaray’ın Avrupa’da başardıklarını başka Türk takımının başarması çok zor. Zaten bu sezon üç ay içinde bu anlaşıldı.
* Galatasaray bu başarıyı bir daha elde eder mi?
- Evet Galatasaray bu başarıyı yine elde edebilir. Hem de seneye. Ben inanıyorum. Çalışırsak biz bu işi başarırız. Önümüzdeki sene çok daha güçlü bir Galatasaray izleyeceksiniz.
* Peki Hagi bu ülke futboluna neler verdi?
- Sadece görevimi yaptım. Herşeyimi verdim.
* Hoca olarak Fatih Terim’den neleri örnek aldın?
- Bu soru için teşekkür ederim. Fatih hoca çok büyük bir hoca. Bu takımı başarıya götüren odur. Sürekli başarıyı hedefledi. Bu onun felsefesiydi. Onun felsefesini ben de takip ediyorum. Onun izinden gidiyorum. Zaten bu iş başka türlü olmaz. Sadece benim değil, her hocanın Terim’in izinden gitmesi ve onun felsefesini benimsemesi gerekir. Tabii ki futbolcular çok önemli. Onlar seni büyütür. Ben onlarsız yapamam. Eğer ben büyük hoca olacaksam, beni büyük yapacak olanlar futbolculardır.
Halil Özer / Fanatik
Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın